Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm AKP sözcülerinin dillerinden düşürmedikleri bir “dikey mimari” yakınması var.

Ama her ne hikmetse onlar “dikey mimariden” yakındıkça binalar daha bir yükseliyor.

Ve büyük şehirler adeta “bina ormanı” halini alıyor.

Yani söylemleri başka eylemleri başka oluyor!

Söylemler göz boyamaktan öteye geçmiyor.

AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım da İstanbul’da yaşanan “dikey mimari” rezaleti ile ilgili olarak ancak, “Olan olmuş” tespitinde bulunuyor.

Yani?

Yani “olan olmuş, yapacak bir şey yok” demeye getiriyor lafı!

Geçmişe böyle bakılırsa yani “olan olmuş” denilirse, geleceğe de “olacak olacaktır” diye bakılacağından hiç şüpheniz olmasın.

Söylemde “yatay mimari” denilirken eylemde “dikey mimari” alıp başını gidecek demektir.

Çünkü “dikey mimarideki rant yatay mimaride” yok!

AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım’ın İstanbul’un mimari yapısı için söyledikleri oldukça ilginç!

“İstanbullular yetki verirse” diye söz başlayan Binali Yıldırım “yatay mimarinin özendirileceğini” söylüyor. “Yatay mimariyi” özendireceklermiş! Hatta “mecbur” edeceklermiş!

Böyle bir şey yapılacağına hiç ihtimal vermiyoruz.

Zira laflara değil icraata bakıyoruz.

Yıllardır “yatay mimari” lafı ediyorlar ama “dikey mimari” bir türlü önlenemiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda az mı dertlendi?

Hatta kimi eski arkadaşlarına gönül koyduğunu bile açıkladı.

Ortaya çıkan gökdelenlerin tıraşlanması gerektiğini ifade etti.

Ama ne değişti?

Hiçbir şey değişmedi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sitemleri rantçıların bir kulağından girdi ötekisinden çıktı gitti!

Daha fazla rant elde etme hırsı hatır gönle ağır bastı.

Rantçılar bu tür sitemleri duymazdan gelmeyi tercih ettiler.

Dün nasıl böyle davrandılarsa yarın da aynı şeyi yapacaklarından hiç şüphemiz yok.

Hele siyasiler olaya, “Olan olmuş” mantığı ile yaklaştıkları sürece “olacaklar da olmaya” devam edecektir.

Bu anlayış iş başında olmaya devam ederse önümüzdeki yıllarda tüm şehirlerimizin “bina ormanları” ile dolup taşacağından eminiz.