Geçmiş kandil tebriki
Aşağıdaki yazım, birkaç gün önce idrak ettiğimiz mübarek Regaib kandili münasebetiyle birtakım hayırlı istek, temenni ve ümitlerimi ihtiva etmektedir (içermektedir). Arz ederim.
Birinci isteğim: Dünyada en iyi idare edilen ülke İsviçre imiş. Bendeniz, iyi idare edilmekte, Türkiyenin o ülkeyi geçmesini ve dünyada birinci olmasını istiyorum.
Dünyada, halkı en sağlıklı, sağlık işlerinde en başarılı olan ülke İspanya imiş. Bendeniz, Türkiye’min onu geçmesini ve sağlık iş ve hizmetlerinde dünya birincisi olmasını istiyorum.
Eğitim işlerinde iki dünya birincisi Singapur ve Finlandiyadır. Japonya da bu konuda çok başarılıdır. Ben, eğitimde dünya birincisinin Türkiye olmasını istiyorum.
Okullarda çocuklara, genç nesillere yeterli bilgi kültür, yüksek ahlak ve karakter terbiyesi verilmesini, estetik sanat güzellik boyutu kazandırılmasını istiyorum.
Türkiye halkının büyük çoğunluğu Müslümandır. Müslümanların İslamı öğrenmelerini, doğru bilmelerini; emir ve yasaklarını, hükümlerini hayata uygulamalarını, ilahî öğütlere kulak verip tutmalarını, yükseltici İslam ahlakı ile ahlaklı olmalarını istiyorum.
Türkiye’nin dünyanın en âdil ülkesi olmasını; mahkemelerin işsiz, cezaevlerinin ıssız olmasını istiyorum. Bu konuda birinci değil de, ikinci olmasını bile kabul edemem.
Tarımda Hollandayı geçip dünya birincisi olmamızı, ürünlerimizi dünyaya satmamızı; dışarıdan buğday, patates, soğan, hububat, bakliyat almak ayıbından kurtulmamızı istiyorum.
Türk medyasının dünyanın en vasıflı, ahlaklı, faziletli, vatansever, hakkaniyetli, âdil, insaflı, terbiyeli, centilmen medyası olmasını istiyorum, medyatik sidik yarışları istemiyorum.
(Müslümanlar için) Camilerin mihraplarında icazetli ehliyetli liyakatli vazifeşinas imamlar olmasını, günde beş vakit mâbetlerin mihraptan kapıya kadar dolmasını istiyorum.
Beylerin beyefendi, hanımların hanımefendi, delikanlıların küçük beyefendi, kızların küçük hanımefendi olmasını, herkesin efendi olmasını istiyorum.
Türkiye insanlarının birbirinin kurdu değil, meleği olmasını istiyorum.
Irz ve namus konusunda iffet istiyorum. Türkiyenin dünyanın en namuslu ülkesi olmasını istiyorum.
Lükse, israfa, saçıp savurmaya, aşırı tüketime son verilmesini istiyorum.
Günümüz Türkiye’sinde her gün milyonlarca ekmek çöpe atılıyor, küfran-ı nimet ediliyor. Bendeniz, değil bir tek ekmek, bir ekmek diliminin, hatta lokmasının bile çöpe atılmamasını can u gönülden diliyorum.
Türkiyenin dünyanın en temiz ülkesi olmasını istiyorum. Bu konuda Japonları geçmemizi istiyorum.
Din, inanç, ibadet, dinî eğitim ve teşkilatlanma, fikir hürriyeti konusunda İngiltereyi geçmemizi istiyorum.
Ülkemizdeki gayr-i müslim Millet’lere de geniş din hürriyeti verilmesini istiyorum.
En az Güney Kore seviyesinde otomotiv ve elektronik sanayii istiyorum.
Halkın, bilhassa okumuşların “efendim, teşekkür ederim, bir şey değil, Estağfirullah, buyurun önce siz geçin...” terbiyesine sahip olmasını istiyorum.
Âile yapımıza, millî kültürümüze uygun millî bir Medenî Kanun istiyorum.
Suç işlenmesini önleyen, işlendiği takdirde yeterli ve gerekli cezaları veren millî bir Ceza Kanunu istiyorum.
Millî kimliğimize ve kültürümüze uymayan bütün tercüme ve iktibas kanunların kaldırıp yerlerine, bize uygun kanunlar getirilmesini istiyorum.
Vekillerin asillerden üstün olmasını istemiyorum, VIP kapılarının ve salonlarının kaldırılmasını istiyorum.
Başta ana ve baba katilleri olmak üzere müteammiden adam öldürenlerin âdil muhakeme sonunda idamını istiyorum.
Nereden buldun kanunu çıkartılmasını ve sıkı şekilde uygulanmasını istiyorum.
Din ve mukaddesat sömürüsünün önlenmesini istiyorum.
Eski İslam medreselerinin açılmasını ve eski Endülüs medreseleri seviyesinde (bugünkü kontekste göre) yüksek eğitim vermelerini, yeni Gazalîler yetiştirmelerini istiyorum.
Tasavvuf tekkelerinin açılmalarını, başlarına icazetli âlim arif fazıl şeyhler getirilmesini ve bunların Meclis-i Meşayih tarafından denetlenmesini istiyorum.
Dünya şeffaflık ve temizlik anketinde Türkiyenin her yıl birinci olmasını istiyorum.
Egemen azınlık, apartheid, vesayet, içten sömürge sisteminin ebediyen tarihe gömülmesini istiyorum.
1920’lerin zengin edebî Türkçesine dönülmesini istiyorum.
İstanbul nüfusunun beş milyona indirilmesini istiyorum.
Türkiyenin medeniyet ve kültür açısından dünyaya ve insanlığa ışık tutmasını, önder ve örnek olmasını istiyorum.
Ülkemin halkımın devletimin, Dünya işlerinde Singapur’un önünde olmasını istiyorum.
Velhasıl ne kadar doğru, iyi, güzel, mâruf şeyler varsa onların hepsini istiyorum.
Ne kadar münker, kötü, çirkin, pis şeyler varsa onları istemiyorum, onlara buğz ediyorum.
Türkiyenin Japonya kadar Nobel ödülü kazanmasını istiyorum.
Yatay şekilde yeşillendirilmesi çok zor olan İstanbul suriçi bölgesinin tırmanan çiçekli bitkilerle güzelleştirilmesini istiyorum.
Lalecilikte Hollanda’yı geçmemizi istiyorum.
Büyüklerimize hürmet edilmesini, küçüklerimize şefkat ve merhametle davranılmasını istiyorum.
***
Kırk temenni yazdım. Söyleyin bunların hangisi yersizdir. Hepsi güzel şeylerdir. Peki bunlar hayata geçirilebilir mi? Hepsi mümkün (olabilir) şeylerdir, elbette gerçekleşebilir.
Bugün hayal gibi görünseler de, bunların hepsini istememiz gerekir.
İstememek, niyet etmemek ayıp olmaz mı?
İstemeyenleri, olmaz diyenleri ayıplıyorum.