Siyaset “yalandan medet ummaya” başlamışsa “tükenmiş, bitmiş dahası iflas etmiş” demektir.

Yalandan ancak “söyleyecek sözleri kalmayanlar” medet umarlar ve “söyledikleri yalanlar” ile yok olup giderler.

Günümüz siyasetine baktığımız zaman söylenen yalanların “tavan yaptığına” şahit oluyoruz.

Büyük vaatler ile “yola çıkanlar” bu vaatlerinin aslı çıkmayınca “yalana dört elle sarılarak” mevcut pozisyonlarını korumaya çalışıyorlar.

Peki, bu politika tutar mı?

Elbette tutmaz!

Atasözümüzde ne deniliyor?

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” deniliyor, değil mi?

Siyasetteki yalanın mumu da Allah-u âlem seçime kadar yanacak.

Ve sonrasında takkeler düşüp keller gözükecek!

Seçim atmosferine girildiğinden beri bu kulaklar ne yalanlar duydu ne yalanlar!

Yapmadığımız şeyleri yaptığımız söylendi.

Söylemediğimiz şeyleri söylediğimiz iddia edildi.

Dahası “başka partilerin söylemleri” delil gösterilerek yalanlar doğruymuş gibi takdim edildi.

Biz “kendi adaylarımız var kimse ile ittifak yapmadık, kimsenin adayına destek vermiyoruz” dedikçe siyasetlerini yalan üzerine kuranlar “amma” diye söze başlayıp “falanca parti sizin adayınızı destekleyeceğini açıkladı” diye kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar.

Bir başka parti gösterilen adayı düzgün bir aday olarak görmüş ve destek kararı almışsa buna karşı ne yapılabilir?

“Sizin oylarınızı istemiyoruz” denilmesi mi bekleniyor?

Evet, siyaset yalandan “medet ummaya” başladığında hem tükeniyor, bitiyor dahası iflas ediyor hem de çirkefleşiyor.

Bugün yalandan medet umma noktasına gelenler izledikleri gerilim politikasının kurbanı olduklarının farkında değiller.

Siyasette kamplaştırıcı ve kutuplaştırıcı dili o kadar çok kullandılar ki şimdi kimsenin yüzüne bakacak halleri yok.

Kimse ile kucaklaşmaya yüzleri yok. Herkesi ittiler, hain ilan ettiler, kulaklarından tutup kapının önüne koydular ve sonunda doğal olarak yalnız kaldılar.

Yalnız kalınca da “yalandan medet ummaya” başladılar.

Tarih yalancıların uğradıkları akıbetlerle ilgili hikâyeler ile dolup taşıyor.

Siyasetle uğraşanlar yalandan ne kadar uzaklaşırlarsa o kadar başarılı olabiliyor.

Yalana ne kadar çok başvuruyorlarsa o kadar başarısız oluyorlar.

Ama bu gerçeği anlamakta epey güçlük çekiyorlar.

Bu yüzden de sürekli yalandan medet umuyorlar.