Yasir, Sümeyye ve Ammar, baba, anne ve oğul. İlk Kırk Müslüman’ın içine girme şerefine ermişler ve Kur’an’ın “Es-Sabikun/Önden Gidenler” kafilesine katılma şerefine ermişler.

Ecelin değişmeyeceğine Kur’an’dan birçok ayet şahit olduğu gibi, insan hayatından da örnekler vardır.

Ecel gelince bir saniye geciktirilemediği gibi bir saniye öne de alınamaz.

Yasir ile Sümeyye hanımefendiler, ilk şehitlerden olurken oğulları Ammar, hicretin 37’inci senesinde Sıffin’de, 93 veya 97 yaşında Hazreti Ali’nin tarafında iken şehit olur ve cenaze namazını da Hazreti Ali kıldırır. Allah, hepsinden razı olsun.

Hazreti Yasir ve Hazreti Sümeyye’ye Mekkeli gâvurlar işkence ederlerken Sevgili Peygamberimiz:

“Ey, Yasir ailesi, sabrediniz, (Bir rivayette de, ‘Ebşiru / Size müjdeler olsun’)  size va’dolunan cennettir veya sizinle buluşmamız cennette olacaktır” buyurmuş. (Hakim, Müstedrek, Hadis no 5646, Zikrü Menakıbi Ammar bin Yasir).

Sabrın sonunda, işkencenin üzerinden yirmi yıl geçmeden Mekke fethedilmiş, işkence edenlerin birçoğu ailesiyle beraber Müslüman olmuş.

İşkenceyle şehit edilenlerden Habbab bin Eret anlatıyor:

“Allah Resulü, Kâbe’nin gölgesinde bürdesini (palto veya cübbe gibi dış giysi) yastık yapıp yaslandığı bir anda  şöyle dedik: ‘Allah’tan bize zafer isteyemez misin, bizim için Allah’a dua edemez misin?’

Şöyle cevap verdi: “Sizden önceki Müslümanlardan bir adama, çukur kazarlar, içine adamı koyarlar ve  testereyi başına koyarlar ve başını ikiye ayırırlardı da, bu onu dininden döndüremezdi.  Demirden taraklarla etlerini kemikten ve  sinirlerinden ayırırlardı da onu dininden döndüremezdi. Allah’a yemin olsun ki, bu iş başarıya ulaşacak.  Tek başına bir yolcu, Sana’dan Hadramut’a  kadar gidecek ve Allah’tan başka kimseden korkmayacak ve bir de koyununu kurt kapar korkusundan başka bir şeyden korkmayacak. Ancak siz, acele ediyorsunuz” (Buhari, Sahih, K. Menakıb, bab 25 Alamatü’n-nübüvve).

Sana ile Hadramut arası, eşkıya yatağı iken bütün eşkıyalar Müslüman olmuşlar ve o bölgede İslam’ın adaleti içinde yaşamışlar ve yaşatmışlar.

Bush oğlu Bush’un 11 Eylül 2001 günü Amerika Başkanı olarak, “Crusade/Haçlıların topyekûn savaşı başlamıştır” demişti de 12 Eylül 2002’de bir yıl içinde en fazla okunan  kitabın Kur’an ve Mevlana’nın Mesnevi’si olduğu yayınlamıştı gazetelerde.

İskoç asıllı Avustralya doğumlu Brenton Tarrant (28) 14.03.2019 Cuma günü (bize göre Perşembe günü) Yeni Zelanda’da saldırdığı camide şimdilik  50 Müslüman’ı şehit etti. Hastanelerde yatanların tedavisi devam ediyor.

1839’da İngilizlerin işgal ve ifsat ettiği Yeni Zelanda, ancak 1947’de özgürlüğünü kazanmış ama hâlâ İngilizlerin abanan ağırlığından kurtulmuş değiller.

İngiliz asıllı sarı ırka zarar vermemek için Çanakkale Savaşı’na getirdiği Yeni Zelandalılardan 2721 kişinin telef olmasına sebep olmuştur İngilizler.

Yeni Zelanda’da her doksan kişiden biri Müslüman.

İşin inceliğini anlayan, İngiliz oyunlarını kavrayan ve Yeni Zelanda’nın en eski sahipleri olan ve 1200 yıldır orada yaşayan Maoriler, nüfusun çoğunluğunu oluştururlar ve en fazla Müslüman olanlar da Maorilerdendir.

Müslümanları tanıdıktan sonra Müslüman olan Yeni Zelandalı Rugby sporcusu Sonny Bill Williams da ağlayarak kınamıştır bu teröristin yaptıklarını.

Yeni Zelandalı şair Joel Hayward  ve ünlü ses sanatçısı Müslüman olup Abdürrahim Reşid adını almış.

Bazı camilerin adları: Mescidi Ömer, Mescidi Aişe, Mescidi Nur, Mescidi Takva, Mescidi Cami, Mescidi Ali Mektum, Mescidi Hüda.

1991 nüfus sayımına göre 2006’da yapılan sayımda tam altı kat arttığı görülmüş.

Bu terörist, bütün Yeni Zelanda halkından İslam’ı ve Müslümanların varlığını  duymayanlara da bu ülkede terörist katile bile, “Merhaba kardeş” diyen Müslümanların olduğunu duyurmuş oldu.

Bekleyin ve iyi takip edin, yeni sene bu günlerde Müslüman olan Yeni Zelandalıların sayısı hızla artacaktır inşallah.