HDP herhangi bir vilayette, “Saadet Partisi’nin adayı düzgün bir aday biz başka bir aday çıkarmayacak O’nu destekleyeceğiz” dedikleri anda mangalda kül bırakmayıp, “İşte Saadet-HDP ittifakı” diyerek esip yağanlar AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım’ın, “HDP aday çıkarmadı onların da oyuna talibim” dediği anda adeta sırra kadem basıyorlar.

Yandaşlar bu açıklamayı “duymazdan” geliyorlar.

Konuyla ilgili sosyal medyada yer alan haberleri “görmezden” geliyorlar.

Yani Saadet Partisi’ne yaptıkları gibi Binali Yıldırım’ı linç etmeye kalkışmıyorlar.

Bu ne demek oluyor?

Bu demek oluyor ki HDP kalkıp, “Saadet adayını destekleyeceğiz” dediği anda Saadet Partisi bölücüler ile kol kola girmiş oluyor ama Binali Yıldırım HDP oylarına talip olunca demokrasi işliyor!

Sırf bu çelişki bile iktidar partisi AKP’yi kayıtsız şartsız destekleyen yandaş medyanın içine düştüğü aczi gözler önüne sermeye yeter de artar bile!

Evet, yandaş medya aynen nalıncı keseri gibi!

Hep kendilerinden yana yontuyorlar. İki ellerini çamura batırıp Saadet Partisi’ne saldırıyorlar.

Saadet’i karanlık ilişkilerin içindeymiş gibi gösterebilmek için her türlü yalandan medet umuyorlar.

Kendi adamları bu tür ilişkiler içine girince de duymazdan görmezden gelmeyi tercih ediyorlar.

Süt dökmüş kedi gibi sus-pus oluyorlar.

Binali Yıldırım açık açık HDP oylarına talip olunca bu AKP-HDP işbirliği olmuyor ama HDP, “Saadet adayını destekleyeceğiz” dediği anda kıyametler koparılıyor.

Bütün bunlar bize neyi gösteriyor?

Yaşanan bu gelişmeler bize iktidar partisinin dönüşü olmayan bir yola girdiğini gösteriyor.

Artık vatandaşa söyleyecek doğru dürüst bir sözleri kalmadığı için yalanlardan medet umuyorlar.

Ve de AKP’li dostlarımızın da itiraf ettikleri gibi artık AKP yöneticileri sağlıklı düşünemiyor ve sağlıklı konuşamıyor.

Başkanlık sistemi diye yeri göğü inlettiler ama şimdi görülüyor ki binmişler bir alamete doludizgin gidiyorlar kıyamete!

Yandaş medyanın şom ağızlıları!

Saadet’e yaptığınız gibi Binali Yıldırım’a da savaş açsanıza!

Sıkıyor değil mi?

Nerede sizde o yürek!

Nerede sizde o cesaret!