Evet, tecrübelerden ders alabilmek mümkündür, ama kolay değildir. İnsanların bildiğinden beş parmak geri kalmamak, alışkanlıklarından şaşmamak gibi bir “zalim” ve “cahil” tarafları da vardır. İşin içine bazen mecburiyetler de girebilir. O zaman “zzarurat tubihul mahzurat” der geçeriz. Ama ya yoksa?

Mesela bir lider sık sık tevazudan bahsediyor ve uyarıyor: “Halkla inatlaşılmaz”.

Çok güzel! 

Ama aynı durumlara kendisi düşüyorsa, düşünmeden edemiyoruz; acaba mecburiyetleri mi var, yoksa aşağıda olan bitenden haberi mi yok?

Millet için ikisi de hoş değil.

Mesela Kahramanmaraş bir laboratuvar gibi değerlendirilebilir. Özellikle de Türkoğlu ilçesi. “Ne olmuş?” demeyin. Biz fiilen siyasetin içinde değiliz. Tartışmalara girmeyiz. Sadece duyduklarımıza ve kısmen gördüklerimize nazaran “Tevazu ve halkla inatlaşma var mı yok mu bir bakın, inceleyin” diyoruz, o kadar!

*  *  *

Biliyoruz, kimse eleştiri istemiyor. Utanmasalar “sana ne?” diyecekler. 

Bana mı ne?

Azizim, ben hocayım! Eli kalem tutan bir aydınım. Vazifem, bilgi sunmak, yol göstermek, öğüt vermek, devlet ve toplumu murakabe etmek, denetlemektir. Varsa sorunlara işaret ederek çözüm sunmaktır. Bunu yapmazsam, görevi ihmal suçu işlemiş olurum. 

“Sana ne?” demek, işte o kaybedilen “tevazu” yokluğudur, “gurur ve kibir” varlığıdır. “Ucub, yani kendini beğenme, elden üstün görme kötü huyuna” yakalanmadır. 

Yani suçüstü yakalanmadır.

Seçimden önce ziyaret edilen insanlara, kanaat önderlerine ve STK’lara seçimden sonra “size ne?” derseniz, bu akıl işi değildir. İnsan, hatasını güzellikle söyleyen ve uyaranlara teşekkür etmelidir. 

Çünkü böyle insanların varlığı anlayan ve kıymet bilene bir nimettir. 

*  *  *

HaberVaktim’de okuyunca tebessüm ettim. Başlıkta “Aldığı oy oranı şaşkına çevirdi” demiş. Ne bekliyordunuz? İşte halkın nazarına yeriniz budur! Magazin basınının “yıldız” diye göklere çıkarmasına aldanmayınız. 

“Yaprak Dökümü dizisinde canlandırdığı Hayriye Tekin karakteriyle tanınan oyuncu Güven Hokna, seçimlerde DSP’den Üsküdar adayı olmuştu. Hokna seçimde yüzde 1.01 oy oranına ulaşabildi.”

Aldın mı halkta karşılığını sayın yıldız! Kendinizi halka rol model sanıyorsunuz. Deniz Çakır gibi mesela. Her konuşmanız skandal. Seçim öncesinde ne demiştiniz bir bakın: 

“DSP'li Güven Hokna'dan skandal sözler! DSP Üsküdar Belediye Başkan adayı Güven Hokna, yerel seçimler için skandal vaatlerde bulundu. Hokan, ilçede bulunan Nevmekan isimli kafe menüsüne alkol ekleyeceğini açıklayarak kafede başörtülü hanımların çokluğundan rahatsız olduğunu dile getirdi.”

Güven Hokna'nın bu sözleri aynen Deniz Çakır'ın gittiği bir mekânda başörtülü kızları taciz etmesi gibidir. Deniz Çakır uzun zaman yalan söyledi. Olayı kabul etmedi. Fakat sonunda taciz olayını belgeleyen kamera kayıtlarına ve kafe çalışanlarının Çakır'ı yalanlayan ifadeleri ortaya çıktı.

Umarım halk nazarındaki % 0’lık yerlerini iyi anlarlar da iki kamera görünce uçmazlar!