Hepimiz hayat okulunun öğrencileriyiz
Aşağıdaki maddelerin bir anlam kazanması için, dünkü girişimizi aynen tekrarlamamız gerekiyor, çünkü dünkü yazıyı okumayanlar olabilir.
“Hemen her şeyin bir okulu var, ama en önemli şeyin yani hayatın okulu yok…
“Çünkü hayatın kendisi çok iyi bir okuldur.
“Her insan hayatı boyunca kabiliyeti, çabası ve merakı ölçüsünde hayattan çok şey öğrenir. Yani insan kendini hayatın içinde eğitir. Ne yaparsınız ki, tam mezun olacakken, ömür biter!
“Önemli olan hayattan öğrendiklerimizi yine hayata uyarlayıp hayatımızı bu sayede biraz daha dinamik, biraz daha huzurlu, biraz daha mutlu yaşamak…
“Doğumla ölüm arasında yaşananlara eskilerimiz “tecrübe”, yenilerimiz “deneyim” diyorlar.
“Yalnız, deneyim (yahut tecrübe) sahibi olmak ilim sahibi olmak demek değildir. Hattâ deneyim, çağdaş gelişmeler kavranamaz ve geçmişle harmanlanamazsa, insanın ayaklarına bile dolaşabilir. Deneyimin kazanıldığı dönemle mevcut dönem arasındaki ilişki sağlıklı biçimde analiz edilebildiği takdirde, deneyim, yol gösteren bir kılavuza dönüşür.
“Bu bakımdan tecrübenin bilgi ve görgü ile desteklenmiş olması gerekiyor.
“Bunca gevezelikten sonra, gelelim hayat okulundan bunca yıldır öğrendiklerime…
“Tabii her birini “formül” haline getirip sunmak istiyorum. Bu da bazı şeyleri kaçırmak anlamına geliyor, ancak aksi halde bir köşe yazısının sınırlarına sığdırmak mümkün olmaz.”
Şimdi sıra hayattan öğrendiklerimi paylaşmaya geldi…
• Verebileceğiniz bir şeyiniz kalmasa bile, arkadaşınızın size ihtiyaç duyması halinde, ona bir biçimde yardım edebileceğinizi unutmamalısınız...
• Muhtaçlara yardım etmek için zengin olmayı beklerseniz, hiç kimseye yardım edemeden ölüp gidersiniz…
• Yazmak en az konuşmak kadar duygusal gayret gerektirir...
• İnsan kalbi bin kapılı bir saraydır (Bediüzzaman). Sevdiğiniz insanın bazı kapılarını size kapatmış olması tüm kapıları kapattığı anlamına gelmeyebilir. Açık unuttuğu ya da açık tuttuğu başka yürek kapıları belki vardır. O kapıyı bulmak için aramak gerekir.
• Hayatın yüreğine giden alternatif yollar hep vardır…
• Cahile söz anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur...
• Herkesi memnun etmek imkânsızdır…
• Başarıya giden yol başarısızlıklardan geçer...
• İnandığını yaşamak inanmaktan çok daha zordur...
• Kusursuz dost arayan, akıbet dostsuz kalmaya mahkûmdûr...
• İdeoloji deli gömleğidir, makul ve mantıklı olmayı önler…
• Geçmiş geleceğin ışığıdır...
• Peşin hüküm doğru görmeyi engeller...
• İman en büyük güç kaynağıdır! Servetin ve şöhretin yenildiği yerde insanı imanı ayakta tutar...
• İnsan kimseyle kavga etmeden, kimseye dayak atmadan, ya da kimsenin dayağını yemeden de yaşayabilir…
• Hayat ne tamamen toz pembe bir masal, ne de bütünüyle kapkara bir tablodur. Hayat gül bahçesine benzer: Ne safi gül, ne tümüyle diken: İkisi aynı anda yaşanır… (Bu bakış açısından hareket ederek, “Yaşam Bir Avuç Gül, Bir Tutam Diken” isimli bir kitap yazdım).
• İnsan kitaplardan önce kendini okumayı öğrenmelidir (Mevlâna)...
• Kendini özgür hisseden insanın sadece bedeni zindana atılabilir; ruhu ise daima özgür kalır...
• Her günah insan yüreğinde bir çöküntü oluşturur, tövbeyle temizlenmeyen yürekler zaman içinde çürüyüp dağılır…
• Her felaket bir saadete gebedir…
• Çile insanı olgunlaştırır...
• Hastalıklar insandaki acıma duygusunu besleyip hayatın ve sağlığın kıymetini öğreten öğretmenlerdir...
• Hayat sürekli öğrenme, araştırma ve algılamadır...
Bir kez daha tekrarlamalıyım ki, amacım size öğretmenlik etmek, ya da karşınızda bilgelik taslamak değil, öğrendiklerimi huzurunuzda tekrarlayarak, bildiklerinizi hatırlatmaktan ibarettir.
Yarın devam ederiz inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.