Geleceğe küsmeyin
Sakın Müslüman ülkelerin bugünkü durumlarıyla geleceğe hükmetmeyin ve bugünlere bakıp gelecekten ümitsizliğe düşmeyin. Hatırlayın ki dünya Birinci Cihan Savaşı’na girerken yeryüzünde bağımsız bir İslâm ülkesi olarak sadece Osmanlı Devleti vardı. O da çatırdıyor, yıkılıyordu. Adı “Hasta Adam”a çıkmıştı. Üstelik Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmiş, topraklarının büyük bölümünü kaybetmişti.
Müslümanlar açısından her şey bitmiş gibiydi...
Sonra baktık ki, yeni yeni Müslüman devletler tarih sahnesine çıktı. Ve zamanla hepsi bağımsızlığına kavuştu.
Tamam, pek çoğu yanlış yönetiliyor. Ama unutmayalım ki, bunlar genç ve tecrübesiz devletler. Üstelik yıllarca İngiliz'in, Fransız'ın sömürgesi olarak yaşamış, kendi dinamiklerini kurma fırsatı bulamamışlar. Bu yüzden devlet gelenekleri yok. Devlet olma sorumluluğunu ancak zaman içinde idrak edecekler, bedeviyet alışkanlıklarını aşacaklar, uluslararası ilişkilerde örgütlü mücadelenin etkisini kavrayacaklar.
Beş-on yıl içinde bugünkü problemlerin çoğu aşılmış olunacak. Ayrıca yeni Türk Cumhuriyetleri dediğimiz Kuzey İslam dünyası dahil, Müslüman ülkeler bugünkü problemlerinden büyük ölçüde kurtulmuş bulunacaklar. Zaman içinde dinamiklerini kurup sistemlerini oturtacaklar. Kendilerini eğitecekler. Yeraltı ve yerüstü servet potansiyelini harekete geçirip yeni oluşumlara, yeni dengelere yönelecekler. O zaman her şey bugünkünden daha iyi olacak.
Şunu da belirtmeliyim ki, dünyadaki her şey maddi verilerle izah edilemiyor. İşte Sovyet imparatorluğunun akıbeti ortada. İki yıl içinde hâk ile yeksan oldu. Bunu pek kimse kestirememişti. Kimse de hâlâ salt maddi sebeplerle olayı izah edemiyor. Türk cumhuriyetlerinin günün birinde Sovyet imparatorluğundan kopacaklarını ve bağımsız devlet olacaklarını birkaç yıl öncesine kadar söyleyenin suratına kahkahalarla gülerlerdi. Sonuç ise ortada.
Bu bakımdan diyorum ki, görüntüye kendinizi kaptırıp sakın ha ümitsizliğe düşmeyin.
Zaten İslamiyet sürekli dinamizmdir. Müslüman ise dinamik insandır. Elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a tevekkül eder, kaderin hükmüne teslim olur ve kendini yeni başlangıçlara hazırlar.
Unutmayın: Beşerî sistemlerin tıkandığı bir dünyada yaşıyoruz. Bir zamanlar insanlığa dünya cenneti vadeden komünizm çöktü. Yıllardır yazılanlar çöplüğe gitti. İddialar bir bir yalanlandı. Eski komünist liderler bile, bir şansları daha olsa asla komünist olmayacaklarını söylüyor.
Onların bir şansları daha yok. Ama Müslümanın var. Ayrıca İslam’ın hiçbir hükmü yalanlanmamış, yüzyıllar önce yazılan kitaplar bile daima değerini korumuş, her zaman kitleleri etkilemiştir. Çünkü İslam vahiydir. Doğrudan Allah'ın hükümlerini içerir. Ve Allah asla yanılmaz.
İşte bu yüzden şanslıyız, talihliyiz. Sahip olduğumuz değerin farkında olalım ve emrolunduğumuz gibi dört elle Allah’ın ipine sarılalım.
Ondan sonra da Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi, diyelim:
"Hak şerleri hayreyler
"Zannetme ki gayreyler,
"Garip anı seyreyler,
"Mevla görelim neyler?
"Neylerse güzel eyler."
Şunu da unutmayalım ki: "Herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı var. Ve yalnız Allah’ın hesabı yanılmaz hesaptır."
e-posta: [email protected] (0212) 652 76 69
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.