Cemevleri ibadethane midir?
Cemevleri
Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması ve gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda mahkemenin verdiği olumsuz bir karar var; buna göre yeniden kanun çıkarılmadan ve mevcut bazı kanunlarda değişiklik yapılmadan cemevlerinin mabet olarak tanınması mümkün olmuyor.
Bu meselenin hukukla ilgili yönü.
Din ve tarihi uygulama olarak bakıldığında ise cemevlerinin, cami gibi "bir dinin ibadethanesi" olarak tanınması uygun düşmüyor.
İslam'da mabet bir tanedir, onun da adı camidir, mesciddir.
Alevilik de İslam'ın içinde olduğuna göre onun da mabedi camidir, mesciddir.
Tarihi uygulamaya bakıldığında, dünden bugüne camiye gelmeyen, namaz kılmayan Alevîler de olmuştur, camiye gelen, namaz kılan alevîler de olmuştur. Bu ikincileri asimile olmuş, değişmiş, bozulmuş Alevî olarak kabul etmeye kimsenin hakkı olamaz.
Peki cemevi nedir?
Alevîlik ve Bektâşîlik bir veya birer tarikat olduğuna göre cemevleri de tekkeye karşı gelmekte, tekke ihtiyacını karşılamaktadır.
Benim yetiştiğim yörede, şehirde ve Alevî köylerinde, devamlı olarak cem ayinine tahsis edilmiş olup başka bir hizmet için kullanılmayan mekanlar yoktu. Aynı "oda", hem dernek yapmak için, hem de başka hizmetler için kullanılırdı. Belli bir zamandan sonra yalnızca ayîn ve diğer Alevî kültür faaliyetlerine tahsis edilmiş mekanlar yapıldı ve adına da "cemevi" dendi.
En uygun çözüm, değişemez diye dayatılan kanunlar arasında bulunan tekkelerin kapatılması kanununu değiştirmek ve tekkeleri açmak, vakıf mallarını iade etmek ve tarikatları serbest bırakarak insan hakları ve hukuk yönünden denetim altında tutmaktır.
Bu çözüm şimdilik mümkün görülmüyorsa bu takdirde mevcut cemevleri birer Alevî kültür ve sosyal dayanışma mekanları olarak kabul edilir, oralarda –camilerde yapılamayan- dini, sosyal ve kültürel faaliyetler yapılır, bu faaliyetlerde devamlı görev alanlara mesela kültür bakanlığı bünyesinde kadrolar tahsis edilir ve maaş verilir. Bu mekanların diğer giderleri de karşılanır.
Dün olduğu gibi bugün de birçok Alevî köy ve mahallesinde camiler vardır, bunların önemli bir kısmı Alevî vatandaşlarımızın talepleri üzerine yapılmıştır, hukuka aykırı olarak hiçbir mekana zorla cami yapılamaz, yapılmamaktadır. Eğer bir mekanda, hepsi Alevî olan sakinlerin bir kısmı cami istiyor, bir kısmı istemiyorsa bu durumda isteyenlerin yapma hakları olmalıdır.
Ülkenin huzuru, birlik ve beraberliği bakımından cami yerine cemevi, cemevi yerine cami konmamalı, her ikisi de Müslümanların ortak mekanları olmalı, iki topluluk arasında bilgi, duygu, ilgi alış verişi yapılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.