Çekin elinizi posttan, hayır gelmez sizin gibi dosttan
Kurban Bayramı tüm hızıyla bize doğru koşuyor…
Bir sevinç, bir telaş sarmış her yeri…
Bir yandan bayramı yaşayacak olmanın sevinci, bir yandan Allah’ın emrettiği kurban ibadetini yerine getirmenin sevinci…
Hani diyor ya alimin biri; “Müslümanın her hali güzel…”
İşte öyle bir şey…
Halkımız ibadet hükmündeki bu güzel günü beklerken, bu günü doya doya bayram tadında yaşamak isterken, birileri de onlara bu günü zehir etmenin derdinde…
Kimi kesecekleri kurbanın peşinde, kimi postunun peşinde…
Bu ülkede vatandaşın kendi ibadetini yerine getirme özgürlüğü dahi yok…
Kurban derisiyle ilgili tasarrufu ise hiç yok…
Hem laik bir ülke olduğunuzu iddia edeceksiniz, hem de halkın inançlarından dolayı kestiği ve fakirlere dağıttığı kurbana göz dikeceksiniz…
Yani tarafsız olmanız gereken bir durumda taraf tutacak ve halkın ibadetine müdahale edeceksiniz…
Başka bir ülkede varsa lütfen söyleyin…
Yine deri gaspına şahit olacağız…
Kavga çoktan başladı…
Tüm hızıyla devam ediyor…
Yine postun bir ucunda kurban sahibi “Vermem” diyecek, diğer birileri de bir yandan “Ben zorla alırım” diyecek…
Ve bu kavga bayram bitene kadar devam edecek…
Topladığı bağışların çoğunu personel, geri kalanı da tazminat ödeyerek çar çur eden ve binlerce insanın vebalini alan Türk Hava Kurumu bu yıl yine ortalıkta deri peşinde…
Türk Hava Kurumu’nun kocaman memuru bayramda çoluğunu çocuğunu bırakacak, bayramlaşmayı unutacak, bir hafiye gibi kim nerde kurban kesiyor, bu kurban derisini nasıl gasbederimin peşinde olacak…
Aslında Cem Yılmaz yontma taş devri filmi olarak A.R.O.G değil de “THK POST PEŞİNDE’007”gibi anlamlı bir hafiye filmi çevirmiş olsaydı daha çok hayırlı bir hizmet yapmış olurdu!
Zira yontma taş devrinde dahi bu kadar komik ve rezil olaylar yaşanmamıştır herhalde…
Ortada vatandaşı rencide eden, ülkenin itibarını zedeleyen yasal bir sıkıntı var…
Bu yasal sıkıntıyı ortadan kaldırmak hükümetin görevi…
Hükümet bu konuda iradesini ortaya koymalı ve gereken düzenlemeyi yapmalıdır…
Hem vatandaşı hem de deri gaspını yapan Türk Hava Kurumu’nu bu durumdan kurtarmalıdır…
Hem de halkın bayramı ağız tadıyla ve ibadet aşkıyla yaşamasını sağlamalıdır…
Ancak en büyük sorun halktan zorla toplanan deriler değil…
En büyük sorun bu kurumun yerlerde sürünen itibarıdır…
Açıkçası halk bu kuruma güvenmiyor…
Güvenmediği için de vermiyor..
Vermeyince de bildik sorunlar yaşanıyor…
Yoksa kamuoyunda güven oluşturan bazı sivil toplum kuruluşlarına vatandaş hem kurbanını teslim ediyor hem de parasını…
Temel mesele güven sorunu…
Türk Hava Kurumu’nun şapkasını önüne alıp halkın güvenini kazanacak bir değişim ve dönüşüm için düğmeye basması ve gerekeni yapması…
İnanıyorum ki halkın güvenini kazandığı bir ortamda bu günden daha çok deri toplayacaktır…
Biraz Deniz Feneri, Kimse Yok Mu, Can Suyu, İHH gibi sivil toplum kuruluşlarından ders alsınlar…
Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp…
Bu ayıbı temizleyin!
GÜNÜN SÖZÜ
Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır. HZ. MUHAMMED (S.A.V)