İşgal ölümden beter bir işkencedir. İşgalciler hiçbir hukuki ilkeyi gözetmeksizin sizin ülkenizi bahçenizi, tarlanızı, evinizi de elinizden almaktan çekinmezler. Direnirseniz adınız terörist olur teröristlerin cezası ise ölümdür!

Şöyle bir düşünün, birileri silah zoruyla evinize giriyorlar, sizi küçücük bir odaya hapsediyorlar ve evinizi işgal ediyorlar. Odanızdaki elektriği kesiyorlar, gıda ve ilaç vermiyorlar, sizin çıkıp gıda ve ilaç almanıza müsaade etmiyorlar, size dışarıdan gelecek gıda ve ilacı engelliyorlar, size burada yaşayın diyorlar. Aslında size burada ölün diyorlar.

Evet bunun adı sessiz ölümdür.

İşte Filistinlilerin durumu aynen evinin bütün odaları işgal edilmiş daracık bir odaya hapsedilmiş insanlara benziyor. Batı Yakası yöneticileri işgalcilerle iyi geçindikleri için sıkıştırıldıkları odaya gıda ve ilaç giriyor. Ama Gazze yönetimi işgalcilerin bu onur kırıcı muamelelerine mukavemet ettikleri için onlara ne ilaç ne gıda hiçbir şey verilmiyor. Sadece birden bire ölmesinler diye ara sıra bir miktar gıda ve ilaca izin veriliyor. Bir buçuk milyon insan parasızlıktan, gıda ve sağlık maddelerinin yokluğundan değil elde edilmesi yasaklandığı için sessiz bir ölüme terk edildiler. Yoksa Gazze'den bu sene üç bin civarında mümin hacca gitmek için müracaat etti. Yoksula hacc gerekmez! Yoksula kurban da gerekemez ama Gazzeliler kesecekleri kurbanları kazdıkları tünellerden gizlice içeriye sokmaya çalışıyorlar. Yani Gazze'yi yoksulluk değil İsrail ve Mısır'ın yasakları öldürüyor!

Hem de bütün dünyanın gözü önünde.

26 Kasım tarihli yazımda Gazze'deki durumu özetledikten sonra, işgalciler en iyi Filistinlinin ölü Filistinli olduğuna inandıkları için onlardan merhamet beklenmeyeceğini yazmıştım. Fakat Gazze'nin Mısır'a açılan Refah kapısının Mısır yönetimi tarafından kapalı tutulması ve yardımların ulaşmasını engellemede Mısır yönetiminin işgalciler gibi davranmasını gündeme getirerek Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız'dan Mısır nezdinde girişimlerde bulunarak bu kapının Filistinlilere açılmasına aracılık etmeleri gereğini hatırlatmıştım.

Aslında İslam ülkelerindeki yönetimler arasında Filistin halkına en yakın duran ve onların acılarını dindirmek için en yoğun mesaiyi sarf eden yönetimin bugünkü Türkiye yönetimi olduğunu biliyorum. Başbakanımız'ın da Cumhurbaşkanımız'ın da bu konuda duyarlı olduklarını biliyorum. Ama o günlerde 20 günlük bir kuşatma aralıksız devam ettiği için ben bir kez daha hatırlatmak istemiştim.

Benim o yazımı okuyan bir grup hanım bayramdan sonra teslim etmek üzere Cumhurbaşkanı'na hitaben bir mektup yazarak imzaya açmışlar.

Bu kampanyaya katılmak isteyenler http://bulusankadinlar.blogspot.com/ adresine girip mektuba imza atabilirler. Kampanyayı başlatan Özlem Yağız hanıma bu duyarlılığı için ben de kamuoyu önünde teşekkür ediyor mektup metnini yayınlıyorum:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e Açık Mektup

Sayın Cumhurbaşkanımız,

17 aydır kalın duvarlarla dünya ile bağlantısı kesilen Gazze son bir aydır elektrik de verilmemesi sonucu adım adım bir soykırıma doğru gidiyor. Hastahanelerin yaşam destek üniteleri çalışamıyor. Fırınlar ekmek üretemiyor. Mısır'ın da sınırını kapattığı Gazze halkı yiyecek ve ilaç bulamıyor.

Gazze yalnızlığa mahkum edildi ve gücünün son sınırına vardı. Bütün dünyanın gözleri önünde yeniden dev bir Auschwitz yaşanıyor. Bizler bu felakete sessizce tanık olmayı seçen tüm dünya halklarının ve onları temsil eden yöneticilerin vicdanına sesleniyoruz: Gazzeliler, hangi suçlarından dolayı öldürülüyor, aç bırakılıyor, işkence ediliyor ve en hayati ihtiyaçlardan bile mahrum ediliyorlar. Nüfus yoğunluğunun korkunç olduğu, devasa bir tutukevinde tel örgüler içinde tutulmayı haketmek için ne yaptılar?

Yeniden bir Srebrenitsa ve Auschwitz yaşamak istemiyoruz. Üstelik bu defa felaket gözlerden uzak ve beş on gün içerisinde değil, hepimizin gözü önünde ve aylarca süren bir zulümle geliyor. Bu utancı ve vicdan azabını milletçe yaşamamamız için lütfen Gazze'ye sahip çıkınız.

Sayın Cumhurbaşkanımız, aşağıda imzası olan bizler Gazzelilerin bu acımasız kıyımdan kurtulabilmesi için acilen diplomatik girişimlerin başlatılmasını ve Gazze halkının temiz su, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlarının sağlanabilmesi için Mısır sınırının açılmasını, bu amaçla Türkiye'nin Mısır Hükümeti ile iletişime geçmesini talep ediyoruz.

Saygılarımızla

İmzalar için: [email protected]

NOT:

Kurbanlarımızın bizleri Allah rızasına yakınlaştırması duasıyla bayramınızı tebrik ediyor, sağlık ve afiyetler diliyorum.