Ergenekon davası seçimlerden önemlidir...
Başta bizim gazetemiz olmak üzere medyanın bir bölümü Ergenekon davasını önemsiyor. Fakat medyanın tesir bakımından önemli bir bölümü ve CHP, alenen Ergenekon çetesinin avukatlığına soyunuyor.
Elbirlik, davaya karşı kayıtsız, hafife alma, çarpıtma ve sulandırma gayreti içerisindeler. Hani yapabilseler görmezden gelecek, unutturacak, hatta bu davanın adaletle sonuçlanmasını engelleyecekler.
Bu çevreler, Ergenekon davasından neden bu kadar rahatsız oluyorlar? Ortada yüzyıllık bir mücadele var. Millet iradesinden ve milletin değerlerinden güç alanlarla, millete rağmen, milletin demokratik iradesine rağmen gücü elinde bulunduranların mücadelesidir bu. Başka bir ifadeyle bürokratik vesayetin devamından yana olanlarla, çağı doğru okuyup hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden yana olanların mücadelesi...
Sözünü ettiğimiz ve derinlerde, yan yana, omuz omuza olan çevrelerin Ergenekon davasından rahatsızlığı, bu mücadeleden yenik ayrılma endişesidir. Düşününüz, yüzlerinde tebessüm, toplum içinde ayrıcalıklı konumlar ve hümanist maskelerle dolaşma devri bitecek. Bir anda insan içine çıkamaz hale gelmek, yüzdeki bütün makyajların erimesi ve acımasız çirkin suratların orta yerde bakakalması... Asırlık ezberlerin bozulması, kavram kargaşasının sona ermesi...
Ergenekon davası, bu yüzyıllık mücadelede bir tarihî kavşaktır. Yakın tarihimizin en önemli olayıdır. Bir karar anıdır. Onun için Ergenekon çetesinin ne olduğunu mahkeme sürecinin sonunda ortaya çıkarabilmek, Türkiye'nin geleceği ile ilgilidir. Bu ülkede adaletten yana, milletten yana, hukukun üstünlüğünden, ileri demokrasiden yana herkes cesur olmak zorundadır. Ergenekon çetesi, darbe yapmak için değil, darbeye zemin hazırlamak için kurulmuş bir cinayet örgütüdür. Uluslararası dış bağlantıları vardır. Devlet içinde bağlantıları vardır. Devletin kurumları tarafından himaye görmüş, kollanmış ve palazlandırılmıştır. Devletin varlığını tehdit eden, Türkiye'nin hür ve refah içinde kalkınmasının önüne konmuş bir tuzağın adıdır. Çürümüşlüğün ve kokuşmuşluğun, bütün gözlere batacak hale gelmesinin adıdır. Çetelerin ideolojisi olmaz ama onları taşeron olarak kullananların bir zihniyeti, ideolojisi vardır. Ergenekon çetesinin arkasındaki yapının zihniyeti, fikriyatı bize ait değildir. Bizimle ilgisi yoktur. Müslümanlık yerine Şamanlık, öz değerlerimize bağlılık yerine kine, nefrete dayalı ulusalcılık, bunların şiarıdır. Milletimizi asla sevmezler. Müslüman'dan nefret ederler. Toplantılarını "Türk Ortodoks Kilisesi"nde yapmalarının anlattığı bir şey olmalıdır.
Ergenekon davası nereye kadar gider bilemem. Devlet içindeki numaralı adamlar, onlarla birlikteki yan numaralı siviller, ne kadar direnç gösterirler onu da bilemem. Ama bildiğim bir şey var. Ergenekon davası bu ülkede özgürlük, adalet, hukukun üstünlüğü ve demokrasi isteyenlere bir fırsat veriyor. Cesur olabilirsek, riyakârlıkları bir kenara bırakırsak, ezberleri bozabilir, Türkiye'nin önünü açabiliriz. Ergenekon davası seçimlerden daha önemlidir. Seçme ve seçilmenin heyecanından daha fazla, bu dava, sahiplenme heyecanı, iradesi ve kararlılığı ister. Bu davaya en başta Meclis sahip çıkmalıdır. Değilse, milli iradenin temsilcileri bindikleri dalı keserler. Zira demokrasiyi, darbe zeminlerine kaydırma amaçlı bu cinayet örgütünün varlığı, gücü devam eder. Seçimler; sivilleri, kendilerini tatmin edecek koltuklarla buluşturmaktan başka anlam taşımaz. Bu ülke, eski hamam eski tas olmaktan kurtulamaz.
Ergenekon çetesinin gerçek "bir numara"sı falan yok. Varsa içli-dışlı bir heyet var. Yarın bir numara diye biri ortaya çıkarılsa, onu, yüz yıldır süren yabancılaşmanın, önümüzü kesmenin, mana köklerimizden koparılmak istenişimizin, dünyadan soyutlanmak istenişimizin suçlusu mu ilan edeceğiz? Numara peşinde koşmayı bırakalım. Asıl numara, demokrasinin engellenmesidir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.