Bugüne kadar hep ben yazdım...
Beğenip beğenmediğinizi bilemem... Çünkü bazı can dostlarım dışında kimseden bir değerlendirme almış değilim...
Bugün başka bir değerlendirme okuyacaksınız...
"Özgür" rumuzu ile yazan, daha doğrusu enteresan bir şiir gönderen okuruma tahsis ediyorum köşemi:
SEN NE BİÇEM GÂVURSAN?
Minberin, mihrabın, kıblen paradır
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
Dü cihanda iki yüzün karadır
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Soya soya sağan ettin fakiri
Üfürüğün altın eyler bakırı
Yuttun İstanbul'u, Diyarbekir'i
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan.
-
Tüm ülkede yalçın yalçın dağın var
Doğrusu, ne solun ne de sağın var
Menfaate kilitlenmiş çağın var
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Ben şair olmama rağmen bu kadar rumuzun, bu kadar ince sanatın içinden çıkamadım...
Bir de siz deneyiniz...
Özgür kardeşimizin sözlerini yabana atmayın sakın...
Neyse, ben devam etmekten yanayım:
-
Uşakların kurşun atar güneşe
Canlı ceylan sürdürürsün ateşe
Senin akbabalar konar her leşe
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Ne Tevrat'ı sevdin ne de İncil'i
Seni çıldırtıyor Kur'an'ın dili
Yersin bir öğünde kocaman fil'i
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Ünün gitti Rum'a, Şam'a ulaştı
Makbul oğlun her tarafa bulaştı
Tuzakların ayaklara dolaştı
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Bizim insanımız meraklıdır, bir o kadar da saklı sırları öğrenme merakıyla sanatkârlığı vardır...
Saf saf sorar...
Amma cevap alacağı şüpheli... AYDO kim ise, muhtemelen garip bir şaire cevap vermez...
Kendisi vermez amma, saldırın derse adam şeklindeki küçük küçük yaratıklar yaydan fırlamış ok misali saldırıya geçerler...
Biz şiirimize bakalım:
-
Sen Türk mürk değilsen yemin ederim
Şüphesi olanı temin ederim
Diyeceğim bunlar, daha ne derim
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Resmen savaş açtın dine, dindara
Safında yer aldı her yüzü kara
Ekşi ayran döküyorsun yollara
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Vaktin gelip öleceksin kesinkes
Ve senden hakkını alacak herkes
Yeter gayri, dinleneyim bir nefes
Ula AYDO sen ne biçem gâvursan?
-
Yetmez mi?
Galiba yetmiş olacak ki şiir, burada kesiliyor... Tabii benim için bir gün kurtuldu sayıyorum...
Amma aklımı işgal eden:
"Sen ne biçem gâvursun?" sorusudur...
Demek ki gâvurun dahi seviyesizi, kalpı, üçkâğıtçısı oluyormuş...
Allah herkesi vicdansız, izansız, imansız gâvurlardan esirgesin...
==================
Hani, eski günlerin iç açıcı havası
Hani, eski kuşların gözalıcı yuvası
Hani, eski mumyalar, hani eski öküzler
Hani, eski çöllerin eski moda devesi?