Sizler aydınsanız ben aydın değilim! (1)
Bu yazıyı kaleme almak benim için zor oldu. Bir taraftan, sözde kendi aydınları tarafından sırtından hançerlenen bu mazlum milletin bir mensubu olarak hissettiğim ıstırabı ve öfkeyi ifade edecek kelime bulmanın sıkıntısını çektim; diğer taraftan da ne yazık ki içlerinde sevdiğim bazı dostlarımın da bulunduğu bu aydın makulesini tahkir etmeden tenkit etmenin zorluğunu yaşadım.
Büyük ihtimalle Ermeni diyasporası tarafından ustaca hazırlanmış ve genlerine, kromozomlarına kadar aşağılık duygusu sinmiş zillet içindeki sözde aydınlarımızın ‘Özür Dileme Kampanyası’ adı altında imzaya açtıkları metin şöyle:
“1915’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felâket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyorum, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
Yazıklar olsun size, vicdansızlar!..
Ben ömrümde bu kadar büyük haksızlık ve vicdansızlık görmedim...
İnsan hiç değilse biraz tarafsız görünmeye çalışır; diğer tarafın yaptıklarından da, en azından dengelemek için bahseder. Lâkin, diyaspora tarafından hazırlanarak bu ciğersiz aydınların eline tutuşturulan ihanet metnindeki büyük harflerle yazılmış ‘Büyük Felaket’ ifadesi, hazırlayanları ele veriyor. Zira, bu ibare, diyaspora ve Ermenistan tarafından ‘soykırım’ olarak anlaşılıyor. Yani, bu ihanet belgesini imzalayanlar, aksini iddia etseler de, aslında soykırımı kabul etmiş oluyorlar.
***
Sorarım sizlere, bin yıl bir arada kardeşçe yaşayan Türkler ve Ermeniler, neden 1878’den sonra birbirlerine girdiler? Bin yıl boyunca Ermenileri kendi kardeşleri gibi bağırlarına basanlar, bir anda soykırımcı mı oldular? Asıl özür dilemesi gerekenler, Ermenileri tahrik edip tedhiş örgütleri kurduran ve onları ayrılıkçılığa sevk eden Batılı emperyalistler, Ruslar, Amerikalılar, İngilizler ve Fransızlar’dır.
Hiç utanmadan 1915 Ermeni tehcirine Taşnak ağzıyla ‘Büyük Felaket’ diyenler, Mayıs 1914 ile Haziran 1915 arasında Ermeni komitacıları tarafından katledilen 122 bin Müslüman Türk ve Kürt’ün varlığından haberdar değiller midir? Bunların kimlikleri, tek tek arşiv vesikalarına dayalı olarak ortadadır.
Tehcirden kısa bir süre önce, Rusların desteğindeki Ermeniler, bir gecede Van’da 35 bin Türk’ü ve Kürt’ü katlettiler. Tehcirde bu olayın da tesiri olmuştur. Bir müddet sonra Ruslar çekilince, bu defa Türkler ve Kürtler de yakınlarını öldürenlerden intikamlarını aldılar. Burada, Prof. Fuat Köprülü’nün dediği gibi ‘mukatala’ olmuştur; tek taraflı katliam sözkonusu değildir. Şimdi, siz olayı tek taraflı olarak ele alıp Taşnak katillerden hiç sıkılmadan özür diliyorsunuz...
***
‘Vicdanınız kabul etmiyor’ ha?
Lâkin, 1878-1922 arasında kırk yıl müddetle Ermeni komitacıları tarafından işkenceyle öldürülen 500 binden fazla Müslüman Türk ve Kürt, kararmış vicdanlarınızı rahatsız etmiyor demek!...
1890’da Erzurum İsyanı, 1893’te 1. Sason İsyanı, 1895’te 1. Van İsyanı ve Zeytun Ayaklanması, 1904’te 2. Sason İsyanı, 1909’da Adana Olayları, 1915’te 2. Van Olayları ve katliâmı, ayrıca Muş, Bitlis, Kars, Ardahan, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum ve Erzincan mezalimlerinde öldürülen binlerce insan da herhalde sizleri ilgilendirmiyordur. Çünkü onlar Ermeni değiller, Türk ve Kürtler...
Hangi birini anlatalım? Şimdiki Ermenistan’ın bulunduğu, Osmanlı’nın Revan Vilâyeti’nde, Ermeni Araştırmacısı Zevan Karkodyan’ın tespitlerine göre, 1918-1920 arasında Taşnak Hükûmeti ve Taşnak Ordusu tarafından gerçekleştirilen soykırım neticesinde, 575 bin Türk’ten sadece 10 bini kalabilmiştir. Yoksa sizin vicdan alanınız Erivan’ı kapsamıyor mu?..
Daha dün Azerbaycan’da gerçekleştirilen Hocalı Katliâmı için hiç vicdanınız sızladı mı?..
Bu mazlum millet, sizin diyaspora ağzıyla Büyük Felâket dediğiniz 1915 Ermeni tehciri esnasında, birkaç sene zarfında Balkanlar’daki en az 7,5 milyon Türk, korkunç bir soykırıma mâruz kalmıştı. Bugüne kadar bu konuda tek satır yazıp tek söz söylediniz mi?..
Ya, diyaspora cânilerinin alçakça şehit ettikleri arslanlar gibi diplomatlarımıza ne demeli?!..
Diyasporaya kiraladığınız vicdanlarınız bu adaletsizliği de reddediyor mu?..
Sizler aydınsanız ben aydın değilim!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.