Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Siyaset günümüzde, “dua ile istenen bela” mı?

Siyaset günümüzde, “dua ile istenen bela” mı?

Bugün Başbakan'ın 3 ilin daha başkan adaylarını açıklaması bekleniyor..
Erdoğan'ın, bayramdan hemen sonra büyükşehir adaylarını açıklaması bekleniyordu ama olmadı.. Şu ana kadar sadece Konya, Kayseri ve Antalya açıklandı.. Bugün de İstanbul, İzmit ve Samsun'u açıklaması bekleniyor..
Ankara ve Adana henüz belli değil..
İzmir, belli değil.. Mesela Edirne'de kim aday olacak. Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, Bakırköy adayları da merak ediliyor.. Bu arada mesela Tuna Bekleviç Edirne'den AK Parti listesinden aday olursa şaşmayın..
İstanbul'da kısmen belli olan tek ilçe Pendik. O da kimin aday olacağı değil, Erol Kaya'nın aday olmayacağı şeklinde..
Öyle anlaşılıyor ki; adayların büyük ölçüde açıklanması, ancak yeni yılın 2. haftasında mümkün olacak..
Aday tartışmaları şimdilik Gökçek Durak’a kilitlenmiş durumda..
Durak tedirgin. İstifasını açıkladı, olmadı, ardından MHP ile görüşmelere başladı, olmadı. Başbakan da “beklesin, görüşelim” demiş diyorlar.. Herkes bekliyor.. Adana'da mevcut 3 aday var. Bir şimdi de eski Milletvekili Abdullah Çalışkan'ın adı geçiyor..
Durak kendinden emin. Tek başıma girer kazanırım diyor.. AK Parti beni aday yapmaza kazanamaz iddiasında..
Durak'ın zihniyet olarak AK Parti ile bir bağı yok.. İstenmediğinin o da farkında.. Ama seçim belasına, bu duruma razı. Ama genel kanaat şu, eğer bir daha aday olacak olursa, bu son olur. Ve o da bunu bildiği için seçimden sonra istifa edip bağımsız kalabileceği gibi, en azından teşkilatla selamı-sabahı keser ve herkes kendi yoluna gider.. Teşkilat bunu bildiği için Durak'ı belediyeye taşımanın parti için seçimi kazanmış olmaktan başka hiçbir anlamı ve değeri olmayacağını düşünüyor..
Erdoğan'ın bu işi uzatmasının sebebi olarak ise Durak'ı aday göstermeyecek göstermesine de, bu işi uzatarak daha fazla hata yapmasını ve siyasi açıdan alternatiflerini daraltmak için zaman kazanmak şeklinde yorumlanıyor.
Aynı iddia Melih Gökçek için de söz konusu.. Kılıçdaroğlu polemiği Gökçek'in aleyhine Başbakan'ın eline bir koz verdi..
Gökçek’e parti içinden inanılmaz bir muhalefet var..
Gökçek Durak gibi değil, AK Parti ile kökleri aynı. Ama kendine çok fazla güvenen, tek başına hareket eden biri.. Nev-i şahsına münhasır bir kişilik.. Israrcı.. İnatçı..
Gökçek aday yapılmazsa, bağımsız aday olur mu, başka partiye girer mi bilmiyorum, ama köşesine çekilip oturmaz gibi geliyor bana..
Gökçek de istenmediğini biliyor. Önünde fazla bir alternatifi yok.. Oğlunun Çankaya'dan aday olmasını istiyor. Sanki kendi aday gösterilmese de, oğlunun Çankaya'dan aday yapılmasına razı gibi bir anlam da çıkıyor bu işten. En azından dışarıdan bakınca böyle okunuyor.. Bakarsınız oğlu Çankaya'dan aday yapılır, aynı aileden aynı ilde iki kişi aday gösterilmeyeceği gerekçesi ile baba Gökçek liste dışı kalır..
Büyükşehirlerde rant büyük olunca, siyasi rekabet de acımasız oluyor. Bu hemen her parti için böyle..
İstanbul'da sular durgun.. Derin bir sessizlik hakim siyaset piyasasında. Çünkü tek seçici Erdoğan.. Herkes göze girmek ve hata yapmamak istiyor.. Herkes kaderine razı.. Emrivakinin, empozenin geri tepeceğini bildikleri için herkes kaderine razı gibi..
Her ne kadar Erdoğan “tek seçici” olsa da, ve kimse onun iradesine açıkça karşı çıkmasa da, siyasi gelecek beklentileri açık bir eleştiri ve itiraza sebeb olmayacak. Bu kesin, ipleri koparmayı göze almadan kimse sesini yükseltmeyecek. Ama istediklerini bulamayan herkes el altında bildiğini okumaya devam edecek..
Genel Başkanlar “tek seçici” gibi gözükse de, seçimi kazanmak için kamuoyunu dikkate almak zorunda. Teşkilatlar çalışmazsa bir halt olmaz. Onun için teşkilatı hesaba katması gerekir.. Teşkilat sahaya çıkarken milletvekillerini araziye sürmesi gerek.. O zaman milletvekillerinin de bu işten razı olması gerekiyor..
Seçim para demektir. O zaman parayı verecek olan yani demokrasinin sponsorlarının, demokrasinin finansmanını sağlayacak işadamlarının da o adaya destek vermesi gerek.. Bir de media var, toplumun kanaat önderleri var. Onları hesaba katmak gerek.. Eğer adayı beğenmezse, bunların homurtusu seçmenin aklını karıştırabilir..
Hani siyaset öyle bir şey ki; kimi mama ister, kiminin ak dediğine kimi kara der. Çevre dernekleri olmaz der, müteahhit olsun diye bastırır. Aza koyarsın dolmaz, çoğa koyarsın almaz. Bir cinnet halidir bu..
Genel başkanlar herkese sorar, herkese vaad eder ama yapacağını kendine saklar ve son anda yapar yapacağını.. Uysal koyunları, süt kuzularını beğenseler de, bazen dişlerini göstermesini isterler, ama dişleri çıkan kuzular önce analarının memesini ısırırlar! Ya da saflıklarının kurbanı olurlar.. Özal döneminde Akbulut örneğinde olanlar, herkes biliyor.. Ne kadar az ders alıyoruz hayattan!.. “Tarih tekerrürden ibarettir diyorlar / Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi!” AK Partililer Özal'ın ANAP'ın yükselişi ve düşüşünü iyi analiz etmeli.. Bana kalırsa aynı yoldan ilerliyorlar. Bu seçim dönemi ve 2009’un ilk yarısındaki zeka ve performansları, AK Parti'nin akıbetini belirleyecektir.. Dilerim, bu seçim, son zaferleri olmaz!
Bu siyaset zor bir zanaattır. En azından bana göre değil.. Siyasete ihtirasla bağlananlara gelince, bana göre onlar siyaset bağımlısı.. Benim gözümde 3 tip insan vardır, kadın, erkek ve politikacı.. İlk ikisini de pek tanıdığım söylenemez ama üçüncüsünün, anlamakta en çok zorlandığım kesim olduğunu söyleyebilirim.. “İnsan bu meçhul!”
Siz siz olun, siyasetçinin akıllı, dürüst ve cesur olanını seçin.. Ve babanız da otursa o koltuğa, gözünüzü üzerinden eksik etmeyin.. Unutmayın; kadına, paraya, koltuğa, silaha, şöhrete karşı muhteris olanlara şehrinizi emanet etmeyin.. “Kamu malına yaklaşmayın.” Unutmayın, kamu mülkü yetim malıdır. Eğer yaklaşıyorsanız, yetimlerin hakkını gözeterek, elinizi ateşe uzatmayın.. Sonra zarara uğrayanlardan olursunuz..
Aday adaylarına sesleniyorum: Sakın, siyaset, dua ile istenen bir belaya dönmesin sizin için.. Rüşvetçi, yiyici, hakikat karşısında kör, sağır, dilsiz kalan başkanlar, sakın kendilerini alkışlarla cehenneme uğurladığımız şeytani bir oyunun zavallı kurbanları olmasın sakın!
Benden söylemesi..
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi