Sen kimsin be adam?

Sen kimsin be adam?
Türkiye'nin normalleşme sürecinde her defasında ortaya çıkıp baltalamaya kalkışan, yaptığı değerlendirmelerle zamanın ne kadar gerisinde yaşadığını kanıtlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, dün yaptığı açıklamaya en sert tepki

Sen kimsin ki; Türkiye tam normalleşmeye geçerken yine sahneye çıktın ve “Meclis’in iradesini yok sayan” açıklamalar yaptın?.. Milyonlarca insan yanlış yapıyor da, doğruyu söyleyen bir tek sen misin?.. Bırak artık “lâiklik” edebiyatını, vazgeç artık “yasakçılık”tan!

ERTUĞRUL CESUR'UN HABERİ...

Başörtüsü yasağının kaldırılması için Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve siyasilerin somut adımlar atması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya yine sahneye çıktı. Konuyla ilgili dün bir basın açıklaması yapan Yargıtay Başsavcılığı, başörtüsü serbestisinin lâiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek, Anayasa Mahkemesi’nin kararını hatırlattı. Siyasi partilere yönelik açık tehdit ifadeleri dikkat çeken 5 sayfalık açıklamada, “Yasama ve yürütme, yargı kararına uymak zorunda. Anayasa Mahkemesi, kararları bağlayıcıdır. Başörtüsü serbestisi lâiklik ilkesine aykırıdır” denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

RESMEN TEHDİT ETTİ
“Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de lâiklik ilkesini ilgilendirir. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle lâiklik ilkesine aykırılık oluşturur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasi partilerin eylemlerini, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olup olmadığı yönünden soruşturmakla görevli ve yetkilidir.”

“SİYASİLERİN BEYANLARI LÂİKLİĞE AYKIRI”
“Hukuk devletinin gerçekleşmesini, demokratik kuralların yerleşmesini sağlayan yüksek yargı organlarının kararları karsısında; sözü edilen konuda siyasi çevrelerin aksi yöndeki beyanları, politik çıkara dayalı ve devletimizin temel niteliklerinden olan hukuk devleti, lâiklik ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmaz niteliktedir. Belirtilen ilke ve kararlar ışığında; bir hukuk devletinde bu konudaki düzenlemelerin, yargı kararlarına aykırı olarak gerçekleştirilemeyeceği ve özellikle 2547 sayılı Yükseköğretim yasasıyla bu yasaya dayanılarak çıkarılacak düzenlemelerde yüksek yargı organlarının kararları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygunluk gözetilmesi gerektiği gibi yürürlüğe konulacak yeni kuralların da bu metinlere aykırı olamayacağı, bundan sonraki siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı, üstün değerler taşıyan, objektif ve tarafsız düşünen, hukuk devletine bağlı yüce Türk milletinin bilgisi dahilindedir.”



YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.