‘Aldatan Nuri’ye de fetva verdirtti

‘Aldatan Nuri’ye de fetva verdirtti
Hilton arazisini genişletmek ve CNN Türk’e karasal frekans alabilmek amacıyla AK Parti ve Başbakan Erdoğan aleyhinde kendi gazetelerinde yayınlar yaptıran Aydın Doğan, kendini savunmak için, ‘ilahiyatçı’lardan da yardım almaya ba

Eşini Şahane isimli danışmanıyla aldatan ve bu yüzden adı ‘Aldatan Nuri’ye çıkan ‘Allah ile Aldatmak’ kitabının yazarı ‘ilahiyatçı’ Yaşar Nuri Öztürk de, Başbakan Erdoğan’a saldırarak, patronuna adeta kalkan oldu.

Patronu Aydın Doğan’ın, yetimin hakkı olan araziyi kendine peşkeş çekme girişimine kör kalan ‘Aldatan Nuri’ lakaplı Nuri Öztürk, yazısının büyük bir bölümünü de Doğan’ın silahşörlerinin daha önce yazdıklarına ayırdı ve bakın Doğan’a nasıl kalkan oldu:

Deniz Feneri: Yardım duygusuna ihanetin öteki adı

‘Halkının yüzde doksan dokuz buçuğu Müslüman’ (!) olan ve Allah ile aldatma cenneti olduğunda kimsenin kuşkusu bulunmayan Türkiye’nin değil, Alman hükûmetinin el koyması ve birkaç öncüsünü hapse atması üzerine öğrendiğimiz milyar dolarlık dinci vurgun, Müslümanların hayır yapma duygularını sömüren en vicdansız ve ahlaksız vurgunlardan biri olarak literatüre geçmiş bulunuyor.

Şu işe bakın!

Facianın mağdurları da failleri de ‘Müslüman Türkler’, işi takibe alıp dünya gündemine taşıyansa ‘gayrimüslim’ Alman hükûmeti.

Müslüman mağdurların oylarıyla oluşmuş ‘Türk hükûmeti’ ne yapıyor? O, ‘garip gureba, fakir fukara, tüyü bitmemiş yetim’ sloganları ve her yana serpiştirdiği ‘sadaka çadırları’ (namı diğer onur göçüren çadırları) ile aldatıp uyuttuğu halkın kurumlarını ve geleceğini ona buna pazarlamak, dinci vurgun ekiplerine kol-kanat germek ve içki satan bakkalların çivili sopalarla dövülüp hastanelik edilmesini seyretmekle meşgul.

Dahası var: Hükûmetin başındaki zatın, Deniz Feneri ile ‘sıcak himaye alakası’ içinde olduğu, basın kayıtlarına geçmiş durumda.

Sizin anlayacağınız, ‘yüzde doksan dokuz buçuğu Müslüman’ (!) Türkiye’nin yurttaşlarını çarpan ‘Müslüman’ unvanlı dinci hırsızların takibi ‘gâvur Almanlar’a kalmış. Almanların insan hakları adına sergiledikleri şu ‘adlî’ icraata ve bizim dinci vurgunu uzaktan seyreden ‘garip gurebacı’ dincilerimize bakınca insanın sorası geliyor:
Müslüman kim, Almanlar mı, siz mi? Gâvur kim, onlar mı, yoksa?!

Bir şey daha sormanın vaktidir sanırım:

Müslümanlık, hakları bu şekilde çarpılan insanların haklarını takip etmek mi, yoksa kadınları havadan-güneşten yoksun bırakacak şekilde rahibe kıyafetine sokmak mı? O bir metre bez için verdiğiniz kavgayı, Allah’ın isimlerinden biri olan şu ‘hak’ için de verin de elinizi öpelim! Bu halinizle insan vicdanından saygı ve takdir görmeniz mümkün değil. Allah’tan ne göreceğinize gelince, onu gelecek yazılarımızda ortaya koyacağız.
Bakalım, Allah ile aldatılmayı dindarlık zanneden halkımız, sadece Müslümanların değil, dünya kamuoyunun nefretini celbeden bu korkunç dinci soygundan gereken dersi alabilecek mi?

'ALDATAN NURİ' KAFAYI YEDİ İYİCE 

'ALDATAN NURİ'DEN 'BEN BİLİRİM' HAVASI 

'ALDATAN NURİ'DEN İNCİLER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.