Danıştay niye gocundu?
YENER DÖNMEZ'in haberi...
DANIŞTAY’IN YÜRÜTMEYİ DURDURMA GEREKÇESİ
Danıştay 5. Dairesi’nin yürütmesini durdurduğu 24 Ocak 2007 tarihli Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin “İnceleme ve soruşturmanın yapılışı” başlıklı 98. maddesinin ‘Ç’ bendinde, Adalet Bakanlığı müfettişlerine hakimler ve savcılar hakkında dinleme ve teknik takip kararı alma yetkesi veriyor. Danıştay, yürütmeyi durdurma gerekçesinde “Adalet müfettişlerinin kanun ve tüzük ile verilen yetkilerini, mevzuatın öngördüğü sınırların dışına çıkacak şekilde genişleten ve onlara haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi adı altında yeni bir delil toplama yetkisi tanıyan dava konusu yönetmelik hükmünde mevzuata uyarlık bulunmamıştır” denildi. Gerekçede, “ceza yargılaması dışında önleyici olmak ve istihbari bilgi toplamak amacıyla iletişimin dinlenmesi yetkisinin ancak yasayla tanınması halinde olanaklı olacağı da açıktır... İşlevlerinin yönetsel niteliği ve 2802 sayılı yasaya bir göndermede bulunulmamış olması karşısında Adalet Bakanlığı, müfettiş ve başmüfettişlerinin özel bir ceza yargılaması, koruma önlemi içinde olmaları mümkün değildir” denildi.
Danıştay 5. Dairesi, Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 3 adalet müfettişi ve kendisi hakkında dinleme kararı alan yargıçlar hakkında adli ve disiplin soruşturması yapılması için yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin Adalet Bakanlığı işleminin de yürütmesini durdurdu. Daire, ilgililerin kendileriyle ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında yetkili makama başvurmaları durumunda, yetkili makamın, dilekçenin sonucunu mutlaka ilgiliye yazılı olarak bildirmesi gerektiğine hükmetti.
BAKANLIĞIN İTİRAZ HAKKI BULUNUYOR
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na itiraz hakkı bulunan Adalet Bakanlığı, davacı YARSAV’ın müfettişlere tanınan yetkiyle çok sayıda hakim ve savcının teknik takibe alındığına dair iddiaları üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma sırasında bazı hakim ve Cumhuriyet savcılarının da isimlerinin geçmesi üzerine konunun Bakanlığa intikal ettirildiği ve mahkeme tarafından dinleme kararı çıkarıldığı açıklamasını yapmıştı. Bakanlık, 56 hakim ve savcı hakkında delillerin toplanması sebebiyle yapılan dinlemelerde, “Aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın da bulunduğu 46 hakim ve Cumhuriyet Savcısı hakkında 16 Eylül 2009 tarihli rapor ile soruşturmaya geçilmesine yer olmadığı teklif edilmiştir” açıklamasında bulunmuştu.
“YARASI OLAN GOCUNUR”
Danıştay kararını Vakit’e değerlendiren Özal döneminin bakanlarından ve eski Büyükelçi Kamuran İnan, Türkiye’de ‘dinleniyoruz’ diye kıyamet kopartıldığını belirterek, “Ben devletin güvenliği için dinlemelerin yapılmasından yanayım. Ben dinlenmeden hiçbir zaman gocunmadım. Rahatsız olmadım. Yarası olan gocunur. Suç işlemiyorsanız dinlenmeden neden korkacaksınız?” dedi. Dinleme yetkisinin, kötüye kullanmadan olması gereken bir şey olduğunu söyleyen İnan, “İnsanların özel hayatını afişe etmemek kaydıyla dinlemeler yapılmalı. Bu, devletin korunması için, güvenliği için. Hukukun sağlıklı işlemesi için olması gereken bir şey. Zaten devletin güvenliğini koruyamazsanız, güvenlik sıkıntıya girerse, orada hukuk da olmaz, hiçbir şey olmaz. Devletin güvenliği için her şey yapılır” dedi.
DİNLEME SAYESİNDE SUİKASTLAR ÖNLENDİ
Dinleme sayesinde Türkiye’de çok sayıda suikastin önlendiğine dikkat çeken İnan, “Dikkat ederseniz Türkiye’de de dinleme sayesinde çok suikast önleniyor. Birçok cinayet önleniyor. Gizli saklı kalan birtakım şeyler dinlemeyle ortaya çıkıyor. Devletin güvenliği için her şey yapılır, buna hiç itirazım yok. Devlet dinlemeyi süs için yapmıyor. 72 milyonun güvenliği için yapıyor. Bizim buna destek olmamız lazım. Ben dinlenmeden hiçbir zaman gocunmadım. Yarası olan gocunur. Suç işlemiyorsanız, dinlenmeden neden korkacaksınız” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.