Din görevlisi 'kürsü dokunulmazlığı' istiyor!
Raporda, din görevlilerinin bir yanda özlük haklarıyla ilgili yoksunluklar yaşarken, bir yandan görevini yürütme sürecinde karşısına çıkan anlamsız engellerle mücadele ettiği belirtildi.
Din görevlilerinin berrak bir zihinle ve coşkuyla görevlerini sürdürebilmesi için sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiği vurgulanan raporda, din görevlileri ve vaizlere kürsü dokunulmazlığı sağlanması istendi. Raporda, bu talebin gerekçesi şöyle açıklandı: ''Din görevlileri ve vaizler, Kur'an ve sünneti anlatırken yutkunduklarında etkinlikleri sıfıra inecektir. Eğitimlerini Kur'an ve sünneti anlatmak için alan ve bu konuda birçok sınavdan geçen bu görevliler, dini konularda bildikleri doğruları cemaatine ve halka anlatamadıklarında hem kendilerini vebalde hissediyorlar, hem de cemaat tarafından küçümseniyorlar.''
DİN-BİR-SEN Genel Başkanı Lütfi Şenocak da yaptığı açıklamada, ''kürsü dokunulmazlığının'' milletvekillerine Meclis'te özgürce konuşabilme hakkı sağladığını belirtti.
Din görevlilerine de görevleri gereği cemaatle karşı karşıya kaldıklarında geçerli olmak üzere ''kürsü dokunulmazlığı'' tanınması gerektiğini savunan Şenocak, şunları kaydetti: ''Din görevlileri kürsüden siyaset yapmadan İslam dininin ana temellerini anlatmalı. Şu anda merkezi hutbeler var. Biz istiyoruz ki din görevlilerimiz perşembeden hazırlığa başlayarak heyecanla hazırlayacağı hutbeyi cemaatle paylaşsın. Bunu yaparken kendini geliştirsin, görüşlerini özgürce paylaşsın. Bu olmayınca bazen cemaat din görevlisinin ne demek istediğini anlamakta güçlük çekiyor. Ama din görevlilerine bu özgürlük tanınırsa cemaatle daha güçlü bağlar kurulması sağlanacaktır.''
-DİĞER ÖNERİLER
Sendikanın, Diyanet İşleri Başkanlığına sunduğu raporda yer alan diğer önerilerden bazıları şöyle: ''-Halen Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki binlerce camide hizmeti Diyanet İşleri Başkanlığı vermektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı birleştirilmelidir.
-Kur'an kursu öğretmenliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlık yeterlilik belgesi alabilmek için Diyanet İşlerin Başkanlığı tarafından bir yıl süreyle kurs düzenlenmeli, başarılı olanlara yeterlilik belgesi verilmeli ve atanması yapılmalıdır.
-Eğitim Merkezleri ile İhtisas Merkezleri birleştirilmeli, aralarındaki fark giderilmeli, fiziki noksanlıkları olanlar tamamlanmalıdır.
-Pansiyonlu Din Eğitim Merkezleri şeklinde yeni bir yapılanmaya yasal imkan tanınmalı, buralarda kalıp hem din eğitimi alma, hem de ilk, orta ve yüksek öğrenimini aynı anda tamamlamanın yolu açılmalıdır.
- Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yaygın olan medreselerin fiziki yapıları iyileştirilmeli ve resmi bir statüye kavuşturulmalıdır. Yaz Kur'an kurslarında uygulanan yaş sınırı kaldırılmalıdır. Ayrıca hem camilerde Kur'an öğretimi, hem de yaz Kur'an kurslarının açılabilmesi için istenen 15 kursiyer şartı aranmamalıdır. Yaz Kur'an kursları ve camilerde Kur'an öğretimi programlarının denetimi Milli Eğitim Bakanlığı yerine Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılmalıdır.
-Mülkiyeti hazinede veya kurumlarda bulunan camiler Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmelidir.
(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.