'Kıbrıs’a bir an önce İHL açın'

'Kıbrıs’a bir an önce İHL açın'
Kıbrıs’ın manevi liderlerinden Şeyh Nazım Kıbrısî’nin, “Kıbrıs’ta maneviyat çöküyor, Müslümanın feryadına kulak verin” çağrısına destek veren KKTC Din İşleri eski Başkanı Ahmet Yönlüer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başba

SERDAR ARSEVEN / LEFKOŞE

Kıbrıs’ın manevi dinamiklerinden Şeyh Nazım Kıbrısi, Vakit’in dünkü sürmanşetinden “Kıbrıs’ı kurtarın” mesajını göndermişti.

“Bu yakında bir cami imamı var. Birkaç çocuğa Kur’an okuttukları işitilince polisler buraya baskın yaptı. Yedi, sekiz, on yaşındaki çocuklar polise götürüldü. Hocaya zulmedildi. Biz seksen sene İngilizlerin içinde bulunduk. İngiliz bile bu kadarını yapmadı” diyen Kıbrısî’nin feryadına destek geldi.

KKTC Din İşleri Eski Başkanı Ahmet Yönlüer, Kıbrıs’ın “Ergenekon zihniyeti” tarafından felakete sürüklenmeye çalışıldığını belirterek; “Türkiye Hükümeti, gerekli adımları atmazsa, Kıbrıs davasını kaybedebiliriz. Ergenekoncu zihniyet; Kıbrıs’taki manevi hizmetleri engellemek için elinden geleni ardına koymuyor. Uzun yıllardır, elini Kıbrıslının boğazından çekmeyen Ergenekoncu zihniyet, bütün gücüyle İslam düşmanlığı, Kur’an düşmanlığı yapıyor. Hıristiyanlar, Yahudiler, Masonlar, Bahailer, Yehova Şahitleri özel olarak himaye edilirken, bunlara her türlü kolaylık sağlanırken, bu ülkeyi kanlarıyla canlarıyla savunan, vatan edinen Müslümanların en temel dini bilgileri bile alması engelleniyor. Müslümanlara, ancak EOKA’cı Rumların yapabileceği zulüm reva görülüyor. İngiliz sömürgesi döneminde bile bu zulüm yapılmamıştır. Kıbrıs Türk halkı, maalesef İngiliz sömürge dönemini bile arar hale gelmiştir” dedi.

NELER YAŞIYORUZ
Yönlüer, “Sizi böylesine sert tepkiler vermeye iten sebepler nelerdir, neler yaşadınız?” şeklindeki soruya şu karşılığı verdi: “Diyanet İşleri Başkanının sorumluluğu halka dinini öğretmektir. Bu bize yasayla verilmiş bir sorumluluktur. Buna rağmen bu görevi ifa ederken “camilerde Kur’an okuttu” diye polis baskınlarına uğradık. Mahkeme mahkeme dolaştırıldık. Kıbrıs’ta kumar oynadığı ve oynattığı için başı devletle derde giren pek yok. Fuhuş yaptığı ve yaptırdığı için başı derde giren pek yok. Kur’an öğrettiği ve öğrendiği için başı derde girenin ise haddi hesabı yok. Başta Diyanet İşleri Başkanı, imamlar, müezzinler ve o bilgiye ulaşmaya çalışan çocuklar... Burada, Kur’an öğrenen çocukları ve ailelerini bile ifadeye çağırıyorlar. Binlerce mücahit, mücahide, Kıbrıs’ı bu günleri görmek için mi kurtardı?.. Kıbrıs’ın “gerçek” değil de yalancı kurtarıcıları, sahte kahramanları Kıbrıs’lıya kan kusturuyor. Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor. Bugün, maalesef birçok Kıbrıslı Türk genci, vefat eden dedesinin, babasının, ninesinin, annesinin ardından Fatiha okuyamayacak durumda. Bu onların suçu değil; İslam’ı tıpkı İsrail gibi tehdit gören Ergenekoncu zihniyetin suçu. İsrail Kıbrıs’ta İslami şuurlanma istemiyor. Onun çıkarları bunu gerektiriyor. Ne dikkat çekicidir ki, aynı şekilde Ergenekoncu zihniyet de İslami şuurlanmanın bütün yollarını kesmek için elinden geleni yapıyor. Ve maalesef, kapatmış durumda da. Çocuklarımız, Kur’an öğrenmek için Türkiye’ye gitmek durumunda. Maalesef, orada da sekiz yıllık kesintisiz eğitimden dolayı, İmam Hatip ortaokulları kapandı. Çocuk, 15 yaşından sonra İmam Hatip Lisesine gidebilir, ancak o da çok zor. İmkanı olanlar, 12 yaşından büyük çocukları Türkiye’ye Kur’an kursuna gönderiyorlar. Hizmetleri ancak böyle sürdürmeye çalışırken, burada da Kur’an öğretmeye çalışanlar büyük sıkıntılara maruz bırakılıyorlar. Bu KKTC’ye yaramaz, Rumlara yarar! İsrail’e yarar!.. Kıbrıs Türk insanı, maneviyat boşluğundan dolayı, İngiltere’ye, Avustralya’ya kaçıyor, göç her geçen gün artarak devam ediyor. Kıbrıs Türk varlığının kalıcı olması, Türkiye’nin güvenliği için hayati öneme sahiptir. Manevi açıdan tatmin edilmeyen gençlik, maddiyat eksikliğini hissettiği ya da başka yerde daha iyi şartlar bulduğu anda arkasına bir an olsun bakmaksızın KKTC’yi terk ediyor. Türkiye Cumhuriyeti ile tek bağımız olarak para kalmış, maalesef. Ben Türkiye’yi yönetmekte olan siyasetçilerin başta Sayın Erdoğan olmak üzere kahir ekseriyetinin hayırlı insanlar, samimi insanlar olduklarına yürekten inanıyorum. Onlar bizim derdimizi anlarlar. Sayın Gül, Sayın Erdoğan, Sayın Davutoğlu, Kıbrıs’ın manevi eğitim derdine bir an evvel el atmalıdır. Bunu yaparlarsa, bugüne kadarki hizmetleri taçlanacaktır. Göz bebeğimiz olan Yavru Vatan’ın buna şiddetle ihtiyacı vardır. Kıbrıs’a İmam Hatip lazımdır, Kur’an kursu lazımdır. Kıbrıs’ın istikbaldeki hürriyeti de bunların teminine bağlıdır.”

KUR’AN YASAK, MASONİK FAALİYETLER SERBEST!
Ankara Temsilcimiz ve Yazarımız Serdar Arseven’e konuşan KKTC Din İşleri eski Başkanı Ahmet Yönlüer; “Kıbrıs’ın manevi eğitimine Allah rızası için el atın” sözleriyle Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na çağrıda bulundu. Yönlüer, “Masonlara her şey serbest. Kur’an faaliyetleri ise yasak!” dedi. Söyleşinin yapıldığı oteldeki rotary arması ise dikkat çekti.

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.