Aydın'dan yine kızdıracak sözler!

The Marmara Pera Otel'de gerçekleştirilen, ''Marmara ve Ege Genişletilmiş Baro Başkanları Toplantısı''nın ardından basın mensuplarına bir açıklama yapan Aydın, son günlerde Türkiye'de ülke demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü yakından ilgilendiren gelişmeler yaşandığını belirterek, avukatlık yasasının barolara hukukun üstünlüğünü sağlama yetkisi verdiğini ve bu yetkiyi görev olarak algıladıklarını söyledi. 

Yargı reformuyla ilgili son günlerdeki tartışmalara değinen Aydın şöyle devam etti:
''Siyasi iktidarın gerçekleştirmek istediği yargı reformu ile ülkemizin asıl gereksinimi olan ve bizim öngördüğümüz, yıllardır istediğimiz yargı reformu aynı anlamları ifade etmekten uzaktır. Yargı reformundan istediğimiz; yargı bağımsızlığının gerçek anlamda sağlanması, adalet bakanının ve müsteşarının Hakimler Savcılar Yüksek Kurulundan ayrılması, adil yargılanma ilkesinin önündeki engellerin kaldırılması, adliyelerdeki çalışma koşullarının düzeltilmesi, mahkeme kalemlerindeki, icra dairelerindeki dosya yığılmalarının önlenmesi, mahkemelerin çağdaş çalışma koşullarına erişmesinin sağlanmasıdır.''

İstanbul Barosu Başkanı Aydın, Anayasa Mahkemesi yapısının değiştirilerek üyelerinin büyük çoğunluğunun, siyasetin içinden çıkarak göreve gelen bir makama verilmesinin, yüksek mahkemenin üyelerinin denetlendiği yasama tarafından seçilecek olmasının, Siyasi Partiler Yasası'nın gerçek demokrasi kuralları çerçevesinde olmamasının, lidere biat esasına dayalı hükümlerle dolu olmasının bazı çekinceler oluşturduğunu kaydetti.
Muammer Aydın, Siyasi Partiler Yasası'ndaki değişiklikler ve temsilde adalet olmadan mevcut parlamento oluşumuyla ortaya atılan reform paketinde bulunan hükümlerle, HSYK'nın üye yapısının değiştirilmesi girişimlerinin yapılan işlemleri tartışmalı hale getireceğini öne sürdü.

İstanbul Barosu Başkanı Aydın, bir gazetecinin, Ergenekon tutuklularının avukat sıkıntısı ile ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:
''CMK sistemi içinde o sorun aşıldı. Bu sorun sadece Ergenekon'da yargılananların değil, tüm vatandaşların sıkıntısıdır. Türkiye'de herkes oturduğu yerden 'sorunları daha nasıl derinleştirebiliriz' diye bakıyor. Bu da İstanbul Barosunun, Ergenekon'daki avukatlara destek vermediği anlamına gelmesin. Silivri'de devam eden davada önemli sorunlar yaşanıyor. Mahkemenin konumu ve yeri önemli bir sorundur. Böyle bir mahkeme salonu olamaz. Gece yarısına kadar süren davalarda bir avukatı, haftanın 4 günü, gece yarısına kadar tutmalarının bir anlamı var mıdır? Bunu değiştirmek için Adalet Bakanı'na sesleniyoruz.''

(AA)