Tahliyeci hakim sıkı devrimci çıktı
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 5 emekli asker Silivri Cezaevi'nden, diğer 9 muvazzaf subay ise tutuklu bulundukları Hasdal Askeri Cezaevi'nden tahliye edildi. Bu karar ile Balyoz'da ikinci kez topluca tahliye çıkmış oldu. Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Yılmaz Alp, tahliye taleplerini değerlendirip 14 zanlının serbest bırakılmasına karar verdi. Önceki toplu tahliye kararı ise hakim Oktay Kuban tarafından verilmiş, 19 kişi serbest bırakılmıştı. Çetin Doğan, cezaevi çıkışında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Konuşmasında "Bu Balyoz birilerinin başına düşecek." diyen Doğan, Balyoz soruşturmasının bir tertipten ibaret olduğunu iddia etti. Doğan şöyle devam etti: "Ben devrimden yanayım. Biz darbeci değiliz. Bundan 30 yıl önce yapılmış bir darbeyi şimdi insanları korkutmak için gündeme getiriyorlar."
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Yılmaz Alp, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, Yarbay Hanifi Yıldırım, Kurmay Albay Ali Rıza Sözen, emekli Korgeneral Engin Alan, Albay Yüksel Gürcan, Tümamiral Ali Semih Çetin, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeli, Tümgeneral İhsan Balabanlı, Tümgeneral Bekir Memiş, Albay Mustafa Önsel, emekli Kurmay Albay Bülent Tunçay, Tümgeneral Abdullah Dalay, Korgeneral Yurdaer Olcan ve Tümgeneral Nuri Ali Karababa'yı tahliye etti. Son olarak Balyoz darbe plan soruşturması kapsamında 13'ü emekli 4'ü muvazzaf 15 kişi tutuklu olarak kaldı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Kuban'ın tahliye kararını kaldırırken hukuk dersi verir bir şekilde, "Hakim, tutuklama ve tahliye kararlarında takdir hakkını sınırsız, sorumsuz ve keyfi kullanamaz." ifadesini kullanmıştı.
DOĞAN: DARBELERDEN EN ÇOK TSK ZARAR GÖRDÜ
Tahliye kararından yaklaşık bir saat sonra serbest bırakılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, cezaevi çıkışında basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Adalet, adalet diyoruz." diyen Balyoz şüphelisi Doğan, kendisinin olduğu yerde, kimsenin darbeden söz edemeyeceğini savundu. Konuşmasında "Bu balyoz birilerinin başına düşecek." diyen Doğan, Balyoz soruşturmasının bir tertipten ibaret olduğunu iddia etti. Darbelerden en çok TSK'nın zarar gördüğünü ifade eden eski 1. Ordu Komutanı, şöyle devam etti: "Bulunduğum yerde darbe konuşulamaz. Ben devrimden yanayım. Biz darbeci değiliz. Türk ordusu da darbeci değildir." Gazeteciler, Ergenekon'un Erzincan ayağının sanıklarından Başsavcı İlhan Cihaner'in tahliye edildiğini Doğan'a hatırlattı. 2 tahliye arasında bir bağ olup olmadığı soruldu. Bunun üzerine Doğan, Cihaner'in tahliyesine en az kendi tahliyesi kadar sevindiğini dile getirdi. Doğan, Cihaner için 'cesur bir savcı' nitelemesi yaptı.
Hâkim Yılmaz Alp öğrenciyken molotofkokteyliyle yakalanmış
Oktay Kuban'dan sonra Balyoz tutuklularının tamamını tahliye ederek dikkatleri çeken Hâkim Yılmaz Alp'le ilgili yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Daha önce yasa dışı DHKP-C üyeliği suçlamasından yargılanan sanıklara beraat istemesiyle gündeme gelen Alp'in Ankara Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisiyken eylem sırasında polis tarafından yakalandığı ve evinde arama yapıldığı belirtildi. Polisin o dönem tuttuğu tutanakta, 5.2.1991 günü saat 07.40'ta Tıp Fakültesi Caddesi Gazi Sokak'ta benzin ve molotofkokteyli ile yakalanan Alp, sorgusunda ablasının evinde kaldığını itiraf etti. Polisin arama kararı çıkarması üzerine Alp'in evinde sol içerikli kitaplar bulundu. Yılmaz Alp'in evindeki aramada "Devrimi Yapan Üç Adam, Karşı Devrim İçinde Karşı Devrim, Türkiye'nin Siyasal Rejimi Anarşizm mi Sosyalizm mi, İşçi Sınıfı Partisi Üzerine, Leninizm İlkeleri" isimli kitaplar ele geçirildi.
Kafes sanığı sivil memur: İstihbarat elemanıydım
Kafes Operasyonu Eylem Planı davasının tutuksuz sanıklarından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda çalışan sivil memur Tanju Veli Aydın, ilginç açıklamalarda bulundu. Daha önce verdiği ifadeleri reddeden sanık, memur kadrosunda olmasına rağmen 'istihbarat elemanı' olarak çalıştığını anlattı. Aydın, bir soru üzerine bu konuda eğitim aldığını açıkladı.
Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 33 sanığın 'Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüttüğü' iddiasıyla yargılandığı davanın 3. duruşması dün görüldü. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda sivil memur olan sanık Tanju Veli Aydın da hakkındaki örgüt üyeliği suçlamalarını reddetti. Aydın, iddianameye giren savcılık ifadesinde, "Bir şemada olduğum söyleniyor. Bana 'İstihbarat elemanı olduğunu mahkemede söyleme, sıkıntı olur, derdini anlatamazsın' dediler." demişti. Sanık, dünkü duruşmada söz konusu ifadelerini yalanladı. Bu sırada söz alan emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, Aydın için, "Bizde hiçbir işçinin istihbarat şubeye tayin edildiği vaki değildir." dedi. Aydın da, Donanma Komutanlığı'nda işçi olarak kayıtlı olduğunu ancak esas olarak İstihbarat Şube'de çalıştığını ve bunu gösteren belgelerin de elinde olduğunu vurguladı. Üye hakim Mehmet Karababa, "Sizi kim görevlendirdi?" diye sordu. Aydın, Donanma Komutanlığı ve kuvvet komutanlığının talimat verdiğini ancak bunların davanın sanığı komutanlar olmadığını söyledi.
Hakim Mehmet Karababa, elinde istihbarat elemanı olduğuna dair belge olup olmadığını sorunca Aydın, kimliği olduğunu ancak onu da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na iade ettiğini söyledi. Savcı Ahmet Nuri Saraç, "Siz işçi misiniz, casus musunuz, haber elemanı mı?" diye sordu. Aydın, haber elemanı olduğunu belirtti. Üye Hakim Oktay Kuban'ın "İstihbarat eğitimi aldınız mı?" şeklindeki sorusuna ise Aydın, "Evet." diyerek cevap verdi. BÜ
Oktay Kuban, savcıların açıklarını arıyor
Üye Hakim Oktay Kuban'ın soruları ilginçti. Sorularının tamamında savcıların muhtemel açık ve hatalarını bulmaya çalıştı. İlk sorusu, "Diğer istihbarat birimleriyle görüşmeniz için talimat verildi mi?" oldu. Aydın, kendisine böyle bir talimat verilmediğini söyledi. Kuban, talimat veren kişiyi açıklamasını isteyince Aydın, Deniz Kuvvetleri istihbarat biriminde 10 yıl görev yaptığını, isimleri veremeyeceğini anlattı. "Görevde olduğunuz sırada bu dava konusuyla ilgili diğer birimlere bilgi verdiniz mi?" sorusu üzerine Aydın, "Asla öyle bir faaliyette bulunmadım." karşılığını verdi. Kuban, yasaya göre kişilerin kendi yargılandığı davada tanık ya da gizli tanık olamayacağını hatırlattı. İşte o diyaloglar: O.K.: Bu davada tanık olmanız teklifi getirildi mi? Aydın: Hazırlık savcıları teklifte bulundu. O.K.: Savcılarla irtibatı kim sağladı? Aydın: Bana dilekçe ile başvurdular. O.K.: İlk ifadenizde mi gizli tanık olmanız söylendi? Aydın: Evet. O.K.: Etkin pişmanlıktan faydalanabilirsiniz demeden mi gizli tanık teklifi yapıldı? Aydın: Gizli tanık teklifini kabul etmediğim için daha sonra etkin pişmanlık hatırlatması yapıldı.
Zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.