Yangından mal kaçırdı
Önceki gün emekli Orgeneral Çetin Doğan ile birlikte 14 kişiyi salıveren hâkim Yılmaz Alp, dün de aralarında eski MGK Genel Sekreteri Orgeneral Şükrü Sarıışık'ın da bulunduğu 12 şüpheliyi daha bıraktı. Alınan bilgilere göre, hâkim Alp, 7-13 Haziran 2010 tarihleri arasında nöbetçi hâ-kim olarak görev yaptı. Ancak nöbetçilik süresi bittikten sonra kendisine ulaşan dilekçeleri işleme alıp usulsüz tahliye kararlarına imza attı.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi üye Hakimi Yılmaz Alp'in, avukatlarca yapılan tutukluluğa itiraz başvuruları üzerine tutuklu 12 kişinin tahliyesine ilişkin verdiği kararın metni avukatlara dağıtıldı. Kararda, emekli tümgeneraller Behzat Balta, Tuncay Çakan ve İzzet Ocak'ın 8 Haziran, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, Albay Recep Yıldız, emekli albaylar Suat Aytın ve Ali İhsan Çuhadaroğlu'nun 9 Haziran, emekli Tuğgeneral Halil Kalkanlı, Albay Murat Özçelik, emekli albaylar Emin Küçükkılıç ile Mümtaz Can'ın 11 Haziran ve emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol'un da 12 Haziran 2010'da avukatları aracılığıyla İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği'ne tutukluluğa itiraz başvurusu yaptıkları belirtildi. Tutuklamanın bir tedbir olduğu hatırlatıldı.
Yılmaz Alp'in üç sayfalık tahliye kararının Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 14 şüpheliyi serbest bırakma kararıyla bire bir aynı olduğu görüldü. Hakimin, sadece 16 Haziran 2010 tarihli ve Balyoz CD'lerinin orijinal olduğuna ilişkin raporu da tam tersine şüphelilerin lehine delil olarak değerlendirmesi dikkat çekti. "Şüpheliler yönünden, dosyada mevcut deliller kapsamında CMK'nın 100/2. maddesinde belirtilen tutuklama nedenleri mevcut değildir'' denilen kararda, şüphelilerin soruşturma aşamasındaki davranışları, sosyal statü ve konumlarına göre kaçma olasılıklarının bulunmadığı kaydedildi. Yılmaz Alp, 7-13 Haziran 2010'da nöbetçi hakim olarak görev yapmıştı. Ancak Kurmay Albay Ali Rıza Sözen'in tahliye dilekçesinin tarihi 14 Haziran 2010'du. Alp, mesai saatleri dışında cumartesi günü gönderilen dilekçeleri de işleme alıp tahliye kararı vermekle kalmadı, görev süresi dolduktan sonra gönderilen dilekçeleri de işleme koydu.
AYNI GEREKÇE: PLAN UYGULANMAMIŞ...
Alp'in 12 şüpheliye ilişkin 3 sayfalık kararında 'kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama sebebi bulunmadığı' bildirildi. Dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan 16 Haziran 2010 tarihli TÜBİTAK bilirkişi raporu, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'nın 2 ve 5 Nisan 2010 tarihli, Genelkurmay Başkanlığı'nın 22 Şubat ve 14 Nisan 2010 tarihli ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 19 Nisan 2010 tarihli yazılarına da yer verildi. Bu yazı ve raporlara göre, "Eylemin aşamasına göre şüpheliler lehine suç vasfının değişme olasılığı da mevcuttur.'' denildi. Ancak TÜBİTAK'ın son raporunda CD'lerin orijinal olduğu, sahtecilik yapılmadığı tespitleri yer alıyor. "Mevcut deliller doğrultusunda şüphelilerin katıldıkları ya da görevlendirildikleri 'Balyoz planında', 'yapılması planlanan eylemlerin icra hareketlerinin gerçekleştirildiğine ilişkin somut olgular' bulunmamaktadır.'' denilen kararda, bu durumda şüpheliler hakkında TCK 316. maddesinin uygulanması söz konusu olabileceği ve suç için anlaşma olarak düzenlenen suçun, CMK'nın 100/3. maddesinde sayılan tutuklama nedeninin var sayılabileceği suçlardan da olmadığı kaydedildi. 12 şüpheli hakkında adli kontrol kararı alınarak yurtdışına çıkış yasağı konulduğu bildirildi. Nöbetçiliği sırasında 26 şüpheliyi serbest bırakan Alp, bir seferde 19 kişiyi tahliye eden Hakim Oktay Kuban'ı da geçmiş oldu. Bu kapsama, emekli Albay Kubilay Aktaş, Albay Cengiz Köylü ve Astsubay Musa Faris tutuklu kaldı.
Zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.