AİHM'in başörtüsü kararının mimarı Türk!
Bazı çevreler başörtüsü yasağına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Leyla Şahin kararını gerekçe gösteriyor.
AİHM, başörtüsü taktığı için eğitim hakkı elinden alınan Leyla Şahin'in durumunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olmadığına hükmetmişti. Şahin'in avukatı Kazım Berzeg, bu kararın mimarının o dönem AİHM'de Türk yargıç olarak görev yapan Milliyet Gazetesi yazarı Rıza Türmen olduğunu söylüyor. Berzeg, "Türmen değil de başka bir hakim olsaydı çıkan karar tamamen farklı olurdu." diyor. İddialara cevap veren Türmen ise, 15 hakimi etkelemesinin mümkün olmadığını savundu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, hafta içerisinde yaptığı yazılı açıklama ile başörtüsü özgürlüğü konusunda adım atmaya hazırlanan siyasi partilere kapatma uyarısında bulundu. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "Bildirini geri çek ve özür dile" tepkisi verdiği açıklamada başörtüsü yasağına Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Leyla Şahin kararı gerekçe gösterildi.
Tartışmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kazım Berzeg, AİHM'nin Leyla Şahin ve RP davalarında kendi içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre hareket etmediğini belirtti. Türkiye'deki Kemalist çevrelerin anlattığı gerekçeleri esas aldığını savundu. "Cezayir sendromu ve muhalefeti susturacak bir İslami despotizm olacak gibi düşüncelerin" AİHM'nin karar gerekçelerinde görüldüğünü hatırlattı. Berzeg, bu noktada, şu iddiayı ortaya attı: "Rıza Türmen, hakim değildi. Diplomatik temsilci olarak 1996'da Strasbourg'a gönderilmişti. Kulis yeteneği vardı. Geçmişini okursanız, tam bir ideologdur, resmi ideolojiye yakındır. Türmen olmasaydı RP ve Leyla Şahin kararı tamamen tersine çıkardı. AİHM'yi yönlendirmiştir."
Türmen: 15 hakimi yönlendirmem mümkün değil
Leyla Şahin'in avukatı Kazım Berzeg'in suçlayıcı açıklamalarına Türkiye'nin AİHM eski yargıcı Rıza Türmen tepki gösterdi. Türmen, iddialara cevap olarak büyük dairedeki 15 hakimi yönlendirmesinin mümkün olmadığını söyledi. "Karar, 7 üyeli daireden oybirliğiyle çıktı." diyen Türmen'in açıklamaları şöyle: "Ondan sonra büyük daireye gitti orada 17 hakim var. 1 tanesi 'hayır' dedi. Ben 15 hakimi yönlendirmişim yani. Bu kadar büyük bir güç var mıdır? Ben ayrıldıktan sonra Leyla Şahin'e benzeyen başka kararlar da çıktı. Ben gelmeden önce de başka kararlar vardı. Leyla Şahin kararlarından önce de bu tarz kararlar bulunuyordu. Örneğin Bulut davası. Başörtülü fotoğraf verdiği için üniversitede diploma verilmeyen bir kızın davasıydı ve ben yoktum. Orada da benzer karar verildi. Bulut davasındaki ilkeler Leyla Şahin davasına taşındı. Gökten inmedi. Ben ayrıldıktan sonraki davalarda da aynısı çıktı."
Zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.