Petek: 28 Şubat bir darbedir
Bütün darbe dönemlerinde hukukun katledildiğini kaydeden Petek, 28 Şubat sürecinin “müdahale olmadığını, “darbe” olduğunu söyledi. Petek, “Darbe dönemlerinde hukuk yoktur, hukukun yerini emir ve talimatlar almıştır. Bu nedenle 28 Şubat da bir darbedir. Başka türlü değerlendirerek bunu yumuşatmaya ve sulandırmaya çalışmak doğru değildir. Hükümet zorla cebirle alaşağı edilmiştir. Başörtülüler, dindar insanlar baskı altına alınmıştır” dedi.
“EŞİ BAŞÖRTÜLÜLERİ BAŞSAVCI YAPMAYACAĞIZ”
28 Şubat sürecinde baskı ve zorlamalara maruz kaldığını belirten Petek, yaşadığı bazı olayları şöyle anlattı: “Yozgat Başsavcısıyken bir arkadaşla birlikte yeni HSYK üyesi olan Hüseyin Demiröz’ün yanına gittim. Hoşbeş sohbetten sonra Demiröz, ‘Bundan sonra eşi başörtülüleri başsavcı yapmayacağız’ dedi. Üzerimden kaynar sular döküldü. Ben de, ‘kendisi olabilir de eşinden ne istiyorsunuz?’ dedim. Bir eli ile omzunun üstünü göstererek ‘Bizden böyle istiyorlar’ dedi. İlk karşılaştığım baskılardan birisi buydu.”
“FEZLEKE HAZIRLA MECLİS’E GÖNDER DEDİLER”
Jandarma’nın, BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu hakkında dava açması konusunda baskı yaptığını belirten Petek, baskıları aldırış etmediğini ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini söyledi. Petek, şöyle anlattı: “Sayın Yazıcıoğlu Yozgat’ta bir toplantıda yaptığı konuşmada ‘Ben TSK’yı severim ama namlusunu millete çevirmesini kabul edemem. Postallı demokrasi istemiyoruz’ şeklinde sözler söylemişti. Bu konuşmadan 1-2 gün sonra jandarma kaset ve bazı tutanaklarla suç duyurusunda bulundu. Hayret ettim. Polis mıntıkasındaki bir olayla jandarmanın ne işi olabilir diye. Bana ‘Fezleke hazırla Meclis’e gönder’ dediler. Ben dosyayı beklettim. Her gün telefon ediyorlar. İşte ‘Osman Özbek paşamız bizim dosya ne oldu diye soruyorlar’ diyorlardı. En sonunda ben kovuşturmaya yer olmadığına karar verdim. Baskılar artmaya başladı. Toplantılarda yüzüme bile bakmamaya başladılar.”
“EMİRLERİNİ DEĞİL, HUKUKUN GEREĞİNİ YAPTIM”
YÖK’ün başörtüsünü yasaklayan genelgesi nedeniyle öğrencilerin mağdur edildiğini belirten Petek, hukuku uygulamak için dönemin rektör ve dekanı hakkında dava açtığını söyledi. Başörtülü öğrencilerin eğitim özgürlüğü kısıtlandığı için dava açtığını belirten Petek, şunları anlattı: “Rektör Mehmet Şahin ve Dekan Yunus Akçamur hakkında kanunsuz emir verdikleri için dava açtım. Çünkü hukukumuzda en üst norm olan anayasa ve yasalarda başörtü yasağı yoktur. Şüpheliler hakkında ifade almak üzere davet çıkardım. Medyada aleyhimde yayınlar yapılmaya başlandı. Barolar, Genelkurmay ve JİTEM hakkımda suç duyurusunda bulundu. Bakanlık müfettiş gönderdi. Başsavcılıktan alındım. İstanbul’a normal savcı olarak atandım. Ben darbecilerin emirlerini değil, hukukun gereğini yaptım.”
“28 ŞUBAT’TA YARGI BASKI ALTINA ALINMIŞTIR”
28 Şubat sürecinde başına gelmeyenin kalmadığını söyleyen Petek, şu ifadeleri kullandı: “28 Şubat’ta yargı baskı altına alınmıştır. Brifingler bunun en somut örneğidir. Hakkımda dava açmak için odamı didik didik aradılar. Terör örgütüne hedef gösterir gibi beni korumasız İstanbul’a gönderdiler. Baskıyı sadece ben görmedim. Aileme de yaşattılar. Eşim ve çocuklar çok tedirgin oldular. Çarkıfelek isimli yarışma programının telefonlarını benim evime yönlendirdiler. Bir telefonu kapatıyorsunuz diğeri çalıyor. Bana seni rahat bırakmayız mesajı verdiler.”
Hasan Tosun / Yeni Akit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.