Kaplan’dan Okurlarına Aptal Muamelesi

Kaplan’dan Okurlarına Aptal Muamelesi
Kilisede çekilmiş “garip” fotoğrafının facebook’ta paylaşım rekoruna koşuyor oluşuyla ilgili haberimiz ve hakkındaki diğer iddialara cevap vermeye çalışan Hilal Kaplan, gerçekleri sansürleyerek, Yeni Şafak okurlarına aptal muamelesi yaptı. İşte Kaplan’ın

1- KİLİSEDE FOTOĞRAF: İNTERNETE BİZZAT KENDİSİ KOYMUŞ

Kaplan yazısında bir taraftan, sözkonusu fotoğrafı doğrulayarak, bu fotoğrafı internete, facebook sayfasına kendisinin koyduğunu kabul ediyor. Diğer taraftan ise, bu fotoğrafın facebook’ta paylaşım rekoruna koşuyor oluşunu haberleştirdi diye Habervaktim’i hedef alıyor.

Facebook sayfasında paylaşmakta mahzur görmezken, Habervaktim’de alıntılanarak yayınlanmasına neden tepki gösteriyor?

Ayrıca, “Fotoğrafın beni 'karalamak' için yeterli olmayacağını düşünmüş olsalar gerek, bir de mum yaktığım yalanını eklemişlerdi” diyerek, büyük bir yalana imza atıyor. Haberimizde mum yaktığı gibi bir iddiamız kesinlikle olmamıştır. Haber arşivimizde mevcut, açıp bakılabilir.

2- PKK TOPLANTISI

Hilal Kaplan yazısında, bir taraftan DPI adlı örgütün basına kapalı toplantılarına katıldığını doğruluyor, diğer taraftan, Habervaktim’in “PKK toplantılarına katılan” iddiasının asılsız olduğunu ileri sürüyor.

DPI=PKK gerçeğini Yeni Şafak okurlarından gizlemeye çalışan Kaplan, bu örgütün gizli toplantılarına milletvekillerinden de katılım olduğunu söyleyerek, DPI’ı aklıyor!

MİLLETVEKİLLERİNİN DE KATILMIŞ OLMASI DPI GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ?

DPI ve Direktörü Kerim Yıldız’ın terör örgütü ve Öcalan ile bağını ortaya koyan bilgi ve belgeler için TIKLAYIN

Kaplan Habervaktim’i kendisi ile karıştırarak, DPI toplantılarına AK Partili milletvekillerinin de katıldığını yazamamakla suçluyor.

Evet, DPI’ın gizli toplantılarına AK Parti, CHP ve BDP’den kimi milletvekillerinin de katıldığı bilgisi bizde de bulunmaktadır. Ve bu bilgi haberlerimizde yer almıştır.

Örneğin, 30 Haziran 2012 tarihli manşetimiz.

Haberimizin başlığı “DPI'cıların kahreden Galler hatırası” şeklinde.

İçeriği ise şöyle: “PKK paravanı DPI adlı İngiltere merkezli örgütün, teröristlerin Dağlıca'da 8 Mehmetçiği katlettiği günlerde Galler'de düzenlediği ve Türkiye'den Ali Bayramoğlu gibi yazarlar ile AK Parti, BDP ve CHP'den 6 milletvekilinin de katıldığı toplantıdan bazı kareler…”

Tamamını okumak için TIKLAYIN

Haberimizin manşet görseli de şöyleydi:



Sadece bu haberimiz bile, Hilal Kaplan’ın şu ifadelerle Yeni Şafak okurlarını kandırmaya çalıştığını ve Habervaktim’e büyük bir iftira attığını ortaya koyuyor: “Nedense ‘PKK toplantısı’ adını verdikleri bu faaliyetlerde hepsinde meclisteki üç partiden (Ak Parti, CHP ve BDP) milletvekillerinin olduğunu belirtmiyorlar. Hâlbuki bir "PKK toplantısı"na gazetecilerden çok milletvekillerinin katılımı haber değeri taşır. Ancak örneğin "Ak Partili vekiller, PKK toplantısında" diye başlık atamayacaklarından ellerine verilen listedeki sırayla hedefe oturtmayı tercih ediyorlar.”

3. ZORUNLU DİN DERSİ

Hilal Kaplan, bu konudaki haberimizi de şöyle anlatıyor: “Katıldığım bir programda din dersinin zorunlu olmasına karşı olduğumu beyan ettiğim, bu dersin seçmeli hale getirilmesinin doğru olduğunu düşündüğüm halde benim ‘din dersine karşı’ olarak sunulmam da ayrı bir çarpıtma örneğini oluşturuyor.”

Oysa, sözkonusu açıklamalarıyla ilgili eleştirimiz şöyle olmuştu:

“Bir Müslüman olarak, ortaokul-lise çağındaki arkadaşının ateist olmasına değil de, din dersinde Ayetel Kursi ezberlemek zorunda kalışına incinen ‘dini bütün’ yazar Hilal Kaplan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğini savunuyor.”

(Kaplan o açıklamasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiği yönündeki düşüncesini şu sözlerle destekliyordu: “Ateist arkadaşlarımın zorunlu din dersinde Ayetel Kürsi ezberlemek zorunda kalmasından inciniyorum".)

Bu tavrına yönelik eleştirimiz “din dersine karşı” haberi midir?

4. ÖZERKLİK KONUSU

Hilal Kaplan, “özerklik propagandası yaptığı” yönündeki iddiamıza “Hiçbir yazımda belli bir idari projenin taraftarlığını yapmadım” cevabını vererek de, kendi yazılarını inkar ediyor.

Buna ispat “Üniter devlet, İslam'ın şartı mıdır?” başlıklı yazısı… Yeni Şafak arşivlerinde duruyor olmalı, isteyen açıp okuyabilir.

Kaplan'ın ve daha pek çok yazısında, bölücü örgütün terör eylemlerine gerekçe gösterdiği "özerklik talebi"nin propagandasını yaptığını bilmeyen mi var?

Ayrıca, katıldığınız DPI toplantılarında sürekli özerklik talepleri konuşulmuyor mu Hilal Hanım?

Bu faaliyetleriniz ve yazılarınız karşısında "özerklik propagandası yapıyor" dememizden neden alınıyorsunuz?

VE HİÇ CEVAP VERİLEMEYEN KONU: ERMENİ SOYKIRIMI SAVUNUCULUĞU

Hilal Kaplan yazısında, hakkındaki en önemli eleştiri konusu olan “Ermeni soykırımı savunuculuğu”na ise hiç değinmiyor.

Sözde Ermeni soykırımını anma etkinliklerinde boy gösteriyor oluşundan hiç bahsetmiyor.

Bu faaliyetleri nedeniyle Ermenistan’dan ödül aldığını da Yeni Şafak okurlarından gizliyor.

Neden?

NOT: Hilal Kaplan'ın Yeni Şafak'taki bugünkü yazısı, en çok da bölücü terör örgütü yandaşları ile Ermeni çevrelerini mutlu etti. PKK'nın yayın organı "nüçe haber" adlı site ile İstanbul'daki Ermeni vatandaşların yayın organı AGOS, Kaplan'ın yazısını alıntılayarak, okuyucularına duyurdular. 

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
34 Yorum