Erdoğan: 5 bin 359 terörist öldürüldü

Erdoğan: 5 bin 359 terörist öldürüldü
Cumhurbaşkanı Erdoğan operasyonlarda 5 bin 359 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, operasyonların başladığı geçen yılın temmuz ayından bugüne kadar 215’i asker, 133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere 355 şehit verildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı dönemde, yurt içi ve yurt dışında toplam ölü, yaralı, yakalama olarak 5 bin 359 terörist etkisiz hale getirildi" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da yer aldığı Harp Akademileri Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezinde, kuvvet komutanları ve subaylara hitap etti.

Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli komutanlarıyla, kahraman subaylarıyla, Harp Akademileri Komutanlığında bir kez daha bir araya gelmekten memnun olduğunu belirterek, bu vesileyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin halen görev başında olan tüm mensuplarının, Mehmetçiklerin her birine şükranlarını sundu. Tarihten bugüne, vatan hizmetinde gazilik ve şehitlik mertebesine ulaşan, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, ordunun tüm mensuplarını rahmetle, hürmetle yad eden Erdoğan, özellikle, son dönemde, yurt içi ve yurt dışı görevleri sırasında hayatlarını kaybeden subaylara, astsubaylara, uzmanlara, erbaş ve erlere Cenabı Allah’tan rahmet diledi. 

'5 BİN 359 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ'

Operasyonların başladığı geçen yılın temmuz ayından bugüne kadar 215’i asker, 133’ü polis, 7’si korucu olmak üzere 355 şehit verildiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cuma günü Yozgat Şefaatli’de bir şehidimizin cenaze törenine katıldık, ailesi ve yakınlarıyla acılarını paylaştık. Hamdolsun, şehitlerimizin kanını yerde bırakmıyoruz. Aynı dönemde, yurt içi ve yurt dışında toplam ölü, yaralı, yakalama olarak 5 bin 359 terörist etkisiz hale getirildi. Ama bu durum, şehitlerimizin acılarının yüreğimizi daima yakmaya devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor. Biliyorsunuz, bizim milletimiz için 'asker millet' derler. Tarih boyunca, hep askeri başarılarımızla, mücadeleci yönümüzle, kabımıza sığmayıp sürekli yeni arayışlar içinde olmamızla ön plana çıkmış bir milletiz. Devlet kurmak, devleti büyütmek, devleti yaşatmak konusundaki maharetimizi, Cumhurbaşkanlığı forsumuzu sembolik anlamlarıyla çevreleyen yıldızlarımız açıkça ortaya koymaktadır. Gönül bağımızın olduğu coğrafyaların hiçbirine kayıtsız kalma hakkına sahip değiliz. Mesela Balkanlar'da yaşanan hiçbir hadiseyi bizim görmezden, duymazdan gelme, arkamızı dönme imkanımız yoktur. Aynı şekilde Ortadoğu’daki, Kuzey Afrika’daki, Kafkasya’daki gelişmelere uzak kalma lüksümüz bulunmuyor. Ata yurdumuz Orta Asya’daki, kalpleri bizimle çarpan Afrika’daki, Güney Asya’daki kardeşlerimizi mahzun bırakamayız. Öyleyse, tarihin üzerimize yüklediği bu sorumluluğun gereğini hep birlikte yerine getireceğiz."

'BİR GÜN BİLE BARINDIRMAZLAR'

İçinden geçilen kritik dönemin, Türkiye'yi pek çok bakımdan oldukça zorlu, oldukça kritik sınamalara tabi tuttuğunu vurgulayan Erdoğan, bunlardan birinin de özgürlük-güvenlik dengesinin nasıl sağlanacağı, sınırlarının nasıl belirleneceği, uygulamalarının nasıl hayata geçirileceği meselesi olduğunu aktardı. 
Esasen özgürlük-güvenlik tartışmasının, günümüze ve Türkiye'ye mahsus olmadığının altını çizen Erdoğan, bu konunun, kadim dönemlerden beri siyaset ve hukuk tartışmalarının temel meselesi olduğunu anlattı. Meseleye ilişkin pek çok yaklaşım bulunmakla birlikte, kabul gören anlayışın, özgürlükle güvenliğin birbirinin karşıtı değil, birbirinin tamamlayıcısı olması gerektiğini belirten Erdoğan, özellikle Amerika’da 11 Eylül 2001’de yaşanan saldırılarından beri, bu meselenin öncelikli tartışma konularından biri olmayı sürdürdüğünü ifade etti. 

'BAŞKALARI İÇİN DEĞİL MİLLETİMİZ İÇİN YAPIYORUZ'

Oysa aynı ülkede, benzer suçlamalara maruz kalan medya mensuplarının neler yaşadığının, haklarında hangi davaların açıldığının, ellerindeki malzemeleri imha etmek mecburiyetinde nasıl bırakıldıklarının çok iyi bilindiğini aktaran Erdoğan, "Biz, teröristlere ve onlara her türlü desteği sağlayan iç ve dış tüm güçlere rağmen, demokrasiden, hukuk devletinden, insan haklarından taviz vermeden yolumuzda yürümeyi sürdüreceğiz. Bunun için kimsenin telkinine, dayatmasına ihtiyacımız yok. Biz bunu, başkaları istediği için değil, milletimiz buna layık olduğu için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.