Dağılan “müesses nizam”ın altında kaldı!
Başta Turgut Özal olmak üzere birçok siyasi lidere danışmanlık yapan, yaptığı seçim araştırmalarıyla gündemi belirleyen, yurtdışında da büroları olan Göksel yazılı ve sözlü anlatımında “müesses nizamı” sıkça kullanmaktan hoşlanırdı.
Bu kavramı “derin devlet”, “cumhuriyeti kuran irade”, “ülkeyi asıl yönetenler” gibi anlamlarda kullanan Göksel, 22 Temmuz 2007’de AK Parti’nin yüzde 47 oy aldığı genel seçim sürecinde “müesses nizam”ın dağılıp parçalandığını ve Ergenekon Operasyonu ile parçalardan bazılarına AK Parti tarafından by-pass yapıldığını söylemişti. Dolayısıyla Göksel dağıldığını söylediği ancak Türkiye için gerekli gördüğü müesses nizamdan darbe yiyerek yıkıntıları altında kalmış oldu.
Göksel kendisiyle yapılan bir röportajda “müesses nizam” için şunları söylemişti.
Müesses nizam kirlendiği için dağıldı
“22 Temmuz seçimleri gösterdi ki, Türkiye'de 85 yıldır kurulmaya çalışılan müesses nizam ve Türk burjuvazisi dağıldı. Müesses nizam kirlendiği için fonksiyonunu yitirdi. Ancak müesses nizam kirlerinden arınmış olarak yeniden toparlanmalı yoksa bu devleti kaybederiz. Korkarım 10 yıl sonra bu ülke bölünür, 20 yıl sonra bu topraklarda bizi asimile ederler gideriz. Böyle bir plan var, büyük dış politikalar böyle yürütülür. Başbakan, müesses nizamla kavga etmenin kendisine bir yarar getirmeyeceğini gördü, müesses nizamı yeniden yapılandırıp onunla bir noktada buluşmayı düşünüyor.”
“Veli Küçük bölücü”
Erhan Göksel, başka bir röportajda ise ETÖ davasının bir numaralı sanığı Veli Küçük’ü Giresun’da bölücülük yapmakla suçlamış ve şu iddiada bulunmuştu:
“Kemal Yazıcı, 2000’lerde dönemin Ordu Valisiydi, Veli Küçük Giresun İl Jandarma Komutanı idi. Bu zatlar fındık toplamaya gelen gariban Kürt işçilerinin kamyonlarını ‘Kürt oldukları için’ geri çevirdiler. Kimse de hesap sormadı. Daha aynı rezalet diğer yaz benzer bir şekilde tekrar yaşanmadı mı? Fındık toplamaya gelen gariban Kürt vatandaşlarımızın, şehirde otellerde konaklamalarına izin verilmedi. Ne yapsınlar, çadır kurdular. Aynı anlayış, PKK bahanesiyle çadır kurmalarına da izin vermedi. TV’lerde o küçücük Kürt çocuklarının sokaklarda, kaldırımlarda yatmalarını izledik hep beraber ses çıkarmadan ve rahatsız olmadan. Maalesef bu ülkenin gerçeği budur. Bunu kimse örtemez. Bunu görmeyenler kim biz Türkler. Türkiye’deki asıl bölücülük bu politikalardır. Bölücülüğe hizmet eden politikalar bu politikalardır. Türkiye’de 15 yıldır Kürt meselesini çözmek istemeyen, çözmek için adım atmayan herkes, bilerek veya bilmeyerek bölücülere hizmet etmektedir. Kim, Kürt sorununu hamasetle iç politika malzemesi yapıyorsa, asıl ayrımcı ve bölücü bence onlardır.”
“Televizyonumuz basıldı” fiyaskosu
Televizyon programlarında sansasyonel konuşmaları ve komplo teorileriyle tanınan Erhan Göksel son olarak Flash TV’de bir program yapmıştı. Canlı yayınlanan programın birinde dışarıdan silah sesleri gelince heyecanlanıp paniğe kapılmış ve ‘silahlı saldırıya uğradık, can güvenliğimiz tehdit altında’ şeklinde konuşarak, programın sunucusunu ve izleyenleri germişti. ‘Herkes birazdan stüdyoyu basacaklar’ diye beklemeye koyulmuşken sunucu ‘evet, şimdi kulaklığımdan bildiriyorlar. Yan tarafta düğün salonu var, silah sesleri ordan geliyormuş.’ diyerek herkesi rahatlatmıştı.
Erhan Göksel kimdir?
1959 Ankara doğumlu. Bürokrat ve öğretim üyesi bir ailenin çocuğu. 1976’da Hacettepe Tıp Fakültesi’ne girdi. Ardından ekonomi doktora eğitimini yaptı. Politik psikoloji üzerine çalıştı. 1968-1983 arasında yüzme-sutopu ve basket oyunculuğu ile 1991-92’de basket antrenörlüğü yaptı. Bütün bu faaliyetleri sırasında hekimliğe devam etti. 1987’de Ankara Numune Hastanesi’ndeki görevinden istifa etti. 1983-87 Özal döneminde yıldızı parlayarak Türkiye’nin yurtdışındaki lobi faaliyetlerini yürüttü. Politik danışmanlık hizmetlerine, 1989’da Verso Siyasal Araştırmalar Merkezi’ni kurarak rahmetli Adnan Kahveci ile birlikte başladı.
Sırasıyla siyasi danışmanlık yaptığı liderler: Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Aydın Güven Gürkan, Hikmet Çetin, Deniz Baykal, Mesut Yılmaz.
Mesut Yılmaz’la 1999 seçimleri öncesi ayrıldı. Ayrıca 1996’da Bulgar Başbakanı Kostov’un, 1999’da Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’in başkanlık kampanyalarını yaptı. 1998-2000 arasında ABD’de Başkan Yardımcısı Al Gore’a Ortadoğu danışmanlığı yaptı. Halen Türkiye dışında ABD’de ve Çin’de de ofisleri bulunmakta ve siyasi danışmanlık faaliyetlerini siyasiler dışında uluslararası şirketlere de yapmakta.
Rıfat Yörük-habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.