Fotoğrafını paylaşan yandı! En az 5 yıl ceza
Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Seydioğulları, uyuşturucu fotoğrafı paylaşmanın TCK 190’a göre suç ve alt sınırı 5 yıl hapis cezası olduğunu söyledi.
Seydioğulları, “Sosyal medyada uyuşturucuyu işaret eden simgelerin kullanılması suç, tespiti halinde en az 5 yılla yargılanırsınız. Bu sadece yayın için değil, giyim kuşamda da geçerli, esrar rozeti takarsanız hakkınızda işlem başlatılır” ifadesini kullandı.
İkramiye Yönetmeliği’nin değiştirileceğini açıklayan Seydioğulları,“Sokaklardaki mücadeleyi aktif hale getirmek için motivasyonu artıracak sisteme geçeceğiz. Örneğin, ikramiye ya miktardan ya da uyuşturucu ticareti suçundan açılan dava dosyası başına ödenecek. İhbar mekanizmasını canlandırabilmek amacındayız. Burada yakalanan madde miktarı önemli olmayacak” dedi.
4.5 MİLYONA DÜŞTÜ
Türkiye’deki kolluk birimleri arasında uyuşturucuyla mücadele tecrübesi en fazla ve bu alanda en kurumsal teşkilatın Emniyet Genel Müdürlüğü olduğunu söyleyen Seydioğulları, “60 yıldır bu birim mevcut. Şube müdürlüğünün ardından 2015’te daire başkanlığı olduk. Arzla mücadelede Türkiye ve dünyada yerimiz var” dedi.
Suriye’de savaş sırasında captagon üretiminin sürdüğünü belirten Seydioğulları, “Üretim biraz daha Suriye’nin doğusuna kaydı diye düşünüyoruz. Oradaki üretimin hammaddesinin de Avrupa’dan geldiğini göz ardı etmemek lazım. Suriye savaş bölgesinde üretilen sentetik hap, güney rotasından gönderilemiyor hem savaş sebebiyle, hem oradaki gümrükleme sorunları nedeniyle. Bu kez Türkiye’ye sokuyorlar ve ülkemiz üzerinden gümrükleyerek Körfez ülkelerine göndermeye çalışıyorlar. Geçen yıl, ilk dört ayda 12 milyon adet yakaladık. Bu yılın ilk 4 ayında 4.5 milyon adete düştü. Rakamın düşmesinde, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı etkili oldu” dedi.
BAŞLAMA YAŞI 19
FETÖ’ye ilişkin, “paranın olduğu her yerde bu terör örgütü var”yorumunu yapan Seydioğulları, “Uyuşturucu ticaretinde bu terör örgütünün olmaması zaten düşünülemez. Örgütlerine finans sağlamak için uyuşturucu ticareti yapanlarla anlaşmalar yaptıklarını düşünüyorum” diye konuştu. Seydioğulları, özetle şunları kaydetti:
CAPTAGON ÜRETİMİ YOK
PKK-PYD kontrolündeki bölgede üretilen captagonun tamamına yakını Körfez ülkelerine gönderiliyor. Türkiye’de captagon üretimi yok. Captagon’un Körfez ülkelerine gönderilme güzergâhı ya İran ya da Türkiye üzerinden. Sevkiyat deniz yoluyla veya karayolundan Irak-İran üzerinden Körfez ülkelerine yapılmaya çalışılıyor.
YANLIŞ ALGI
Uyuşturucu illetinin en riskli yaş grubunu 15-24 olarak görüyoruz. ‘10 yaşına-7 yaşına kadar düştü’ şeklinde çok yanlış algı var. Türkiye’de yapılan tespitlerde 3-5 kişinin, ‘10 yaşında başladım’ demesi, ‘uyuşturucu 10 yaşa düştü’ anlamına gelmez. Bilimsel kriterlere baktığınızda Türkiye’de başlama yaşı ortalama 19. Uyuşturucuya başlama yaşı bunun altına düşmez.
Toplumu panik havasına sürükleyecek, suç korkusu oluşturacak bir algı. Bilimsel veriye dayanmayan kafadan uydurma bilgilerle panik havası yaratılmaya çalışılıyor. 15-24 yaş aralığındaki herkes, riskli grup içinde. Mücadele el birliğiyle ve ortak yapılmalı. Hem hastalık hem de toplumsal güvenlik sorunu halinde uyuşturucu.
CEZAEVİNDE TEDAVİ
Uyuşturucu kullanıcılarına yönelik uygulanan denetimli serbestlik gözden geçirilmeli. Kullanımdan dolayı yakalanan kişinin, belirli periyotlarla temiz olup olmadığını ölçmeye dayalı sistem var. Belirli süre temiz kalırsa ceza verilmiyor, tekrarlanırsa cezai yaptırım devreye giriyor. Burada kullanıma dönük cezai yaptırımın yeniden geçmişte olduğu gibi devreye girmesinden yanayım daire başkanı olarak. ‘Denetimli serbestlik kaldırılsın’ demiyorum, uygulansın ama kurum idealinde uygulanmalı.
DOSYA BAŞINA ÖDEME
Türkiye’de uyuşturucu ticareti yapan, kronikleşmiş 30’un üzerinde aile var. Bu ailelerde tutuklama yapıyorsunuz, yerine diğer fertleri geçiyor. Suç örgütü liderleri bunlar. Üç renkli yakalama listesi çıkarttık. Kırmızı liste, en yoğun ve güncel olarak dosyaları yürüyen aileler.
YÖNETMELİK DEĞİŞECEK
İkramiye Yönetmeliği’nin değiştirilmesi ve yönetmelikte uyuşturucu ticaretiyle ilgili farklı kriterler getirilmesi gündemde. Şu anda da bununla ilgili mevzuat çalışması devam ediyor. Mevcut 1932’den beri uygulanan kanun var. Bu kanundan beri yakalanan madde miktarı üzerinden ikramiye verilir. Sokaklardaki mücadeleyi aktif hale getirebilmek için motivasyonu sokak suçlarında da uygulanacak sisteme geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Örneğin, ikramiye ya miktardan ya da uyuşturucu ticareti suçundan açılan dava dosyası başına ödenecek. Sokakta mücadele eden narkotimler, yunus ekipleri, trafik polislerini motive etmeye yönelik olarak bu sistemi getirmeye çalışıyoruz. Sokak satıcılarının bağlı olduğu suç örgütleri var, bunlara dönük ihbar mekanizmasını canlandırabilmek amacındayız. Burada yakalanan madde miktarı önemli olmayacak.
‘ESRAR ROZETİ TAKMAK SUÇ’
TCK’nın 190. maddesine yönelik başlatılacak işlemlerle ilgili daha ayrıntılı çalışma başlayacak. Kullanımı kolaylaştırma ve kolaylaştıracak imkan sağlama, kullanımı alenen özendirme. Sosyal medya hesaplarında uyuşturucuyu işaret eden simgelerin kullanılması, fotoğrafların paylaşılması suç, tespiti halinde en az 5 yılla yargılanırsınız. Bu sadece yayın yoluyla değil, giyim kuşamda da geçerli, esrar rozeti takarsanız hakkınızda işlem başlatılır.
‘154 BİN KİŞİYE İŞLEM YAPILDI’
Kamuoyunda, ‘yakalama çok arttı, demek ki kullanım da arttı’ şeklinde yanlış algı var, doğru değil. Sadece, ‘yakalamalar arttı’ diyebiliriz. ‘Bu Türkiye’ye giren uyuşturucu miktarı arttı’ anlamına da gelmiyor, kolluğun iyi çalıştığı anlamına geliyor. 2016’da yapılan operasyon sayısı EGM’nin tüm birimleri dahil 80 bine yakın olay sayısı var. 2017’de, 108 bin. Yüzde 40’a yakın artış. Bu artışa paralel olarak hem şüpheli sayısı artıyor hem de yakalama sayısı artıyor. 2017’de 154 bin şüpheliye işlem yapmışız, 2016’da rakam 111 bin. Yüzde 44’lük artış var. Yakalanan 154 bin şüphelide kullanıcı da var, ticaret de var. Kullanıcıların hepsi 2017’de uyuşturucuya başlamış diyemezsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.