Memur-Sen: Eski Türkiye'yi istemiyoruz!
GİRİŞ 31.05.2018 10:59 GÜNCELLEME 31.05.2018 11:03
Gaziantep, Ağrı, Karabük, Malatya ve Tekirdağ'da "Yetkide İstikrar" programlarına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 15 Mayıs’ta sendikaların üye sayısı tespit işlemlerinin gerçekleştirildiğini, Memur-Sen’in, 1 Milyonu aşan üye sayısıyla rakipsizliğini, liderliğini tescillediğini ifade etti.
Memur-Sen, 1 Milyonu Aşan Üye Sayısıyla Rakipsizliğini, Liderliğini Tescilledi
“Memur-Sen olarak, kamu görevlilerinin hakkını, hukukunu korumak, emeğini değerli kılmak, ekmeğini artırmak için çeyrek asırdır soylu mücadele yürütüyor, ter akıtıyoruz” diyen Yalçın, “Kamu görevlileri sendikaları açısından her yılın Mayıs ve tek sayılı yılların Ağustos aylarının özel önemi vardır.
Mayıs ayı, sendikalar açısından 11 ayın patronudur. Her yıl Mayıs ayında üye sayıları tespit edilir. Bu 15 Mayıs’ta da sendikaların üye sayısı tespit işlemi gerçekleştirildi. Resmi olmayan rakamlara göre Memur-Sen, 1 Milyonu aşan üye sayısıyla rakipsizliğini, liderliğini tescilledi. Örgütlü güç noktasındaki lider olmak, toplu pazarlık masasında yetkili olmak anlamına geliyor.
Memur-Sen, bu yıl ile birlikte kamu görevlileri sendikacılığı alanında 10 yıldır kesintisiz yetkili konfederasyondur. Memur-Sen’in yetkili olması yanında bütün hizmet kollarında yani 11 hizmet kolunun tamamında da Memur-Sen’e üye sendikalarımız yetkilidir. Bu, Memur-Sen açısından yetkide istikrardır. Bu, emekçilerin gözünde itibardır. Bu, Memur-Senliler noktasında iftihardır” şeklinde konuştu.
Kimse Geçmişe Özlem Duymasın
24 Haziran’da gerçekleştirilecek olan erken seçimlere ilişkin ise Yalçın, “Eski Türkiye'den memnun olmayan, Eski Türkiye'nin de memnun olmadığı Memur-Sen, 24 Haziran'da yarım asra olan yürüyüşünü, yeni ve güçlü Türkiye'ye olan inancıyla ‘devam’ ettirecektir. 24 Haziran eski Türkiye'ye dönmeme azmi olacak.
Katsayılar, turnikeler, ikna odaları, yasaklar, barikatlar geride kaldı. Kimse geriye özlem duymasın” dedi. Biz Normalleşme İstiyoruz Yalçın, “IMF’nin uzmanının Türkiye Cumhuriyeti’nin Bakanına patronluk, amirlik yaptığı süreçlerde, devletin sadece kasasının değil kudretinin de çalındığı günleri yaşadık. Başörtülü hakim, başörtülü polis, başörtülü vekilin artık zihinlerde normalleştiği bugünler ile vatandaşın başörtüsüne tahammülsüz o günler arasında kıyas yapmak ne kadar mümkün? O günler ile bugünler arasında çok fark yok.
Pamuk ipliği kadar ince fakat çelik halat kadar güçlü bir fark. O farkın adı millet iradesidir. O farkın adı, sandığa dayalı demokrasidir. O farkın temelinde, vesayet piyesinin perdesinin bizzat millet tarafından kapatılması vardır. O fark, millet iradesi ile vesayet mahfilleri arasındaki maçın milletin zaferiyle sonuçlanması vardır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.