Çakıcı'dan bir mektup daha!
Alaattin Çakıcı'nın kaleme aldığı son mektup şöyle:
Kamuoyuna Saygılarımla arz ederim.
Tarihin her evresinde devletler kuran, Devletleri tarih sahnesinden silen, Aziz Türk milletini Dünya literatüründen Türk kelimesini hangi güç silmek isterse milletlerin tarihi bir kaos yaşar. Dünyanın 5000 yıllık tarihi yerle bir olur. Resulullah Efendimiz’den başlayarak, Emevi ve Abbasiler döneminde kitleler halinde Hak Dini olan İslam'ı Seçen Aziz Türk milleti, Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Üç kıtada İslam'ın bayraktarlığını yapan, Allah nizamını 1000 yıla yakın Türk milleti İslam'ın sancağını şerefle taşımıştır.
1. Dünya Harbi'nde başarılı Emperyalistlerini yönlendiren masonlar ve siyonistler, Osmanlı'nın dağılma sürecini hızlandırarak, Osmanlı İmparatorluğu’nu tarih sahnesinden sildiğini zanneden bu Emperyalist üst akıl, Türk milletinin küllerinden yeniden doğan bu millet, 20. yy son Haçlı seferine Anadolu'da şok yaşatarak, Selçuklu ve Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden inşa eder. Esareti hiçbir dönem kabul etmeyen bu aziz Türk Milleti, Osmanlı coğrafyasını zifiri bir karanlığa boğan bu Haçlı zihniyetinden, zifiri karanlığın içinden bir güneş gibi doğmuştur.
29 Ekim 1923'ten günümüze kadar Osmanlı'nın son Vatan parçası olan 780000 kilometrekarelik Vatan toprakları üzerinde; sömürgeci batı ve dünyayı yöneten siyonist üst akıl, dünyanın en güçlü devletlerini kullanarak, topraklarımızın üzerinde Cumhuriyet’in kurulduğundan bugüne kadar, defalarca Doğu’da ve Güneydoğu'da Değişik zaman diliminde, tarih süreci içinde, 1000 yıldır et tırnak olduğumuz en yakın akrabamız Kürt vatandaşlarımızı kullanarak, kardeşi kardeşe kırdıran bu haçlı zihniyet 2. Dünya Harbine kadar başarılı olamayıp, iki kutuplu Soğuk Savaş bitimine kadar askıya alarak, derin dondurucuda 1945'ten sovyetlerin dağılması sürecine kadar 46 yıl difrizde dondurulmuş olan Türk'ün tarihten silinme projesini, 46 yıl müttefikimiz olan batı ve okyanus ötesi soğuk savaşın bitimine müteakip, tekrar hortlayan Haçlı zihniyet Zerdüşt ve Marksist Olan PKK'yı devreye sokarak, Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Müslüman Kürtlere, 1984 Eruh ve Şemdinli baskını ile PKK'nın ilk eylemi ile başlayıp günümüze kadar binlerce Kürt kardeşlerimizi, Türkleri, Zazaları, Çerkez, Boşnak Arap kökenli devletimizin değişik birimlerinde görevli askerimizi, polisimizi, öğretmen ve doktorlarımızı, kaymakamlarımızı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Kürt kökenli insanlarımızın küçük bebeklerini katleden bu bebek katillerini yönlendiren - yöneten silah mermi mühimmatını veren, askeri eğitimde Arap Atlantik Ötesi ve NATO müttefikimiz Olan ABD batılı NATO üyesi devletler, Türk milletini tarih sahnesinden silinmesi için PKK ve Güneydoğu'daki Suriye'deki, Irak'taki, İran'daki Zerdüşt inançlı Marksist Kürtleri kullanarak, 34 yıldır ülkemizi ve coğrafyamızın kan gölüne çevirirken, dost bildiğimiz ABD ve batılı ülkeler, son 50 yıldır devletimizin her birimine bir virüs gibi Devletin tüm kadrolarına çözülmesi mümkün olmayan bir virüs enjekte etmiştir.
Güney sınırlarımızda Suriye’den başlayıp, Kuzey Irak'taki Kandil’e kadar, Irak ve Suriye coğrafyasındaki bu terör faaliyetlerini, devletimizin 1. derecede beka sorunu olan Kuzey Irak'tan Suriye'nin batısına kadar, Akdeniz'e yerleştirilmek istenen terörist bir Kürt devletini, eyleme dönüştüren Suriye'de Türkiye'yi kana bulayan PKK ve PYD batılıların kurduğu IŞİD denen özünde dinsiz olan, IŞİD'in PKK'yı PYD’yi silahlandırarak, ABD önderliğinde, Siyonist üst aklın yönlendirmesiyle, ABD'nin doğal müttefikinden aynı kültürden gelen, sözde NATO üyesi olan, sözde NATO'da ortağımız olan bu devletler; 21. yy başından, günümüze kadar İslam coğrafyasında, Tunus'ta başlayıp İran'a kadar, bir de ülkemizi kan gölüne çeviren Müslüman Kürdün, Arabın şükür düşmanı olan Yecüc ve Mecüc’ün Artığı PKK'yı, PYD, IŞİD'i, El Kaideyi kullanarak; İslam’ın ve insanın düşmanı olan, Siyonist üst akıl İsrail'in güvenliği için ve okyanus ötesi batılı eski sömürgeci NATO üyeleri, Ortadoğu'daki yeraltı zenginliklerini sömürerek mezhepsel ve etnik kimliklere göre devletler oluşturmak kaydıyla, bu büyük Ortadoğu projesini 34 yıldır zaman dilimi içerisinde hayata geçiren kısmi muvaffak olan, İslam dünyasının en gelişmiş Devleti ve İslam dünyasına liderlik yapabilecek kapasitedeki devletimizi, ülke içinde - sınırlarımızın ötesinde yok edebilmek için, 50 yıldır devletimizin kadrolarına enjekte ettiği uyuyan vatan hainlerini, 15 temmuzda devreye sokarak son darbeyi vurmak isterken, Aziz milletimiz dünyaya ve ABD ye şok yaşatarak üst akılı hüsrana uğratmıştır.
PKK, PYD ve IŞİD’i arkasına alan Sözde müttefikimiz ABD ve NATO üyelerini bir kasırga gibi paramparça ederek BM’de sesini yükselten, gerektiğinde elini masaya olabileceğini gösteren; Devletimiz, Şanlı ordumuz, Güvenlik görevlilerimiz, Yurt içi ve sınır ötesinde Türk düşmanı üst akıla Türk düşmanı olan devletler ve Siyonist üst akıl, Vurgun Yemiş sahile vuran şaşkın bir köpek balığına çevirmiştir.
Evet! AK Parti'nin iktidarı döneminde, devleti yöneten Siyonist kadronun içerisindeki ABD’ye köpeklik yapan fetö'cüler, Amerika'ya hizmet eden bu hainleri kullanarak; Amerika ve batı barış süreci söylemleri ile kurdukları bu çirkin senaryoyu, devletimize baskı yaparak silahlarını bırakmak kaydıyla dağa çıkan PKK'lıları topluma kazandırmak için böyle bir Barış sürecine girilmiştir. AKP Hükümeti tarafından, 1980 ihtilallerine müteakip dillerini konuşamayan gazete, tv olmayan Kürt Vatandaşlarımızın yasaklanan dillerini özgürce konuşmalarını sağlayan, Kürtçe TV kanalları açan, Kürt Enstitüsü kurduran AK Parti iktidarıdır.
Cumhuriyet tarihinde yaşayamadıkları her şeyi, AKP iktidarı döneminde kültürlerini yaşamaları için devletimiz böyle bir adım atmıştır. Türk'ün, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının düşmanı olan Zerdüşt ve Mecusi inancında olan bu Yecüc ve Mecüc artığının arkasındaki üst akıl, okyanus ötesi ve batılı müttefiklerimizin dayatmasıyla eylemlerini ulaştırarak, doğuda öz yönetim kurma teşebbüsünde bulunan bu terörist unsurlarını devreye sokarak, Türkiye'yi kan gölüne çevirmişlerdir.
AK Parti'nin iyi niyetle, sözde barış süreci adı altında, AK Parti'nin içindeki gizli PKK severler, ABD iti olan fetö'cülerin, devletin kılcal damarlarına kadar işlemiş, uyuyan vatan hainlerini de devreye sokarak, yanlışa yönlendiren üst akıl ülkemizi bir bataklığın içine soktuğunu, Aziz Türk milleti bilmektedir. Bu sürece kadar, bu süreçten dolayı, milletimiz derin bir üzüntü içerisinde esef ile İzlemiş olduğu milletin hafızasından silinmemiştir. 2014’e kadar, bilerek veyahut iyi niyetinden dolayı, batılı müttefiklere inandığı için bunlara alet olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu çirkin senaryonun amacının Türkiye'nin bölünmesini hissettiği an Güneydoğu'da sözde öz yönetim denilen bölgeyi ve teröristleri yerle bir ettiğini, Aziz milletimiz ve Dünya kamuoyu bilmektedir.
Sayın Erdoğan başarılı tutumuyla okyanus ötesi ve batıya ülkemiz ve coğrafyamızın üzerindeki oynanan, 20. yy geniş kapsamlı Haçlı seferine çok sert tavır koyduğu için; 15 Temmuz'da devletin kılcal damarlarında uyuyan hücreleri, fetö'cü hainleri, 15 Temmuz'da devreye sokarak boğacaklarını zanneden hainlere ve onların patronlarının heveslerini kursaklarına tıkayan Sayın Erdoğan ve Aziz milletimiz, şaşkına dönen bu Gafil üst akıl Fırat Kalkanı Operasyonu’nda ve Zeytin Dalı Harekatı'nda kafa tutan Devletimiz, milletimiz, her etnik gruptan oluşan Vatansever halkımız kenetlenerek, batılı süper güçleri Dünyanın değişik milletlerin gözü önünde rezil etmiştir. 24 Haziran'da ülkemizin kaderini belirleyecek, devletimizin bekası için bir seçime gidiyoruz.
Devletimizin bekası söz konusu olduğu an Ülkücü, Milliyetçi kesim, gerçek Atatürk’çüler, Sayın Erdoğan'ı sevmeseler bile hep devletimizin yanında olmuşlardır. AK Parti dönemi sürecinde; batılı Güçler ve kullandıkları teröristler devletimizin, devletimizin tüm birimlerini, devlet otoritesini hukukun üstünlüğünü dinamitleyip ülkemizi bir çorbaya çevirmişlerdir. Devletin temel direği olan Adalet yok olursa devlet yıkılır. Din ve vicdan özgürlüğünü, yaşam hakkı beslenme ve korunma insanın temel hakları olan bu haklar, adalet yok olursa devlet çöker. Bu haklar çöken devletin altında kaybolur gider.
Devletin her sıkıntılı döneminde, Türk Türkmen boylarının son Türkmen beyi olan Sayın Bahçeli, Ülkücüler, gerçek Vatansever Atatürkçüler, her zaman Devletimiz için bedenlerini feda etmekten asla çekilmemişlerdir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Devletin bekası söz konusu olunca MHP lideri Ülkücü ve Milliyetçi kesim hep yanında olmuştur.
15 Temmuz'da Türkiye'nin her yerinde sokağa çıkan insanların yüzde yetmişi; Ülkücü ve Ülkücü ailelerin çocukları ve de gerçek Atatürkçüler 15 Temmuz'da sokaktaydılar . Sayın Cumhurbaşkanımız bu seçimde bu millet sizi Başkan seçerse, hep beraber Türkiye olacaksak bozulan Adalet kavramını Adil inşa etmek devletimizin ayakta kalmasıdır. Ülkemizdeki tüm etnik unsurları, farklı dillerde olanları ve 81 Milyonu kucaklayıp yasaları ihlal etmediği sürece Adalet herkese eşit mesafede olması için adaletin terazisinin üzerinden lütfen elinizi çekin.
Adalet kişiler için değil tüm toplum içindir. Titizlikle Alevi Bektaşi kardeşlerimizin düşünce ayrımı gözetmeksizin, Alevi-Bektaşi konusunda Sayın MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin bu talebine asla hayır demeyiniz. Ülkücülerin abisi olan son Türkmen beyi Bilge devlet adamı Sayın Bahçeli'nin af konusu ile ilgili talebini geriye çevirmeyiniz.
Devlete ihanet etmiş, ( cinsel istismar kadın katillerinin dışındaki ) mahkumların evlatlarına anne ve babalarını, eşlerini lütfen sevindiriniz. Sayın Bahçeli'nin bu onurlu talebini geriye çevirmeyiniz. Nerede kaldı yol arkadaşlığınız? Rabbim şahit ömrümde kimseye yalakalık yapmadım, yapmam da! Yeter ki Sayın Bahçeli ile birlikte bu affı gerçekleştirin. Oraya da bir madde koyup “Alaattin Çakıcı bu kısmi aftan yararlanamaz”. Lütfen siz Yeter ki kader mahkumlarına kısmi af veriniz. Bu cümleyi kalbi söylediğime Allah şahittir. Siz İster inanın, ister inanmayın Babam Ali'ye bile yalakalık yapmam.
Türkiye'de batıya tavır koyarak devletimizin bekası için sizden başka ve Sayın Bahçeli’den başka kendini ateşe koyacak bir lider yok. Siz zaten gemileri yakmışsınız. Lütfen milletimizin bekası, halkımızın mutluluğu için Ömer Bin Abdülaziz gibi devlet ve milletimiz söz konusu olduğunda, milletimiz ve Devletimiz için nefsinizi ayaklar altına alınız. Alaattin Çakıcı'nın Beyin hücrelerinin her zerresi ve aile üyelerinin yönü devlet bekasına çıkar. HDP hala şu ana kadar PKK ve PYD nin terörist bir örgüt, Kürtlerin ve Türklerin düşmanı diyemediği için, bu Türkiye'nin partisi değil PKK'nın siyasi kanadıdır. Şimdi soruyorum CHP içindeki gerçek bulur Devleti savunan gerçek atatürkçüler Parti içinde bulunmaktadır. Aynı zamanda, PKK sever DHKPC sever, Etkin üyeler de bulunmaktadır. 1. turda kazanamazsanız, bütün amaçları Tayyip Erdoğan düşmanlığından HDP, CHP, Meral Akşener'e oy vererek size düşmanlıklarından, Batı ile birlikte hareket etmek kaydıyla, yeni 15 temmuzları milletimize yaşatacaklarını bu millet iyi bilmektedir. İyi Parti'nin içerisinde tabanda ve yönetimde vatanına gönülden bağlı ülkücüler, böyle bir oluşumdan vicdanları sızlayağından eminim. Bir Amerika projesi bu ittifak gerçekleşirse tabandaki ve tavandaki İyi parti’deki Ülkücü kadrolara oy veren milliyetçi kesimin ahı; sadece Meral Akşener'in üzerindedir.
Seçimlerde oy kullanma hakkına sahip değilim. Çünkü ceza almış bir mahkumum. Ailem ve çocuklarım, kardeşlerim ziyaretime geliyor. Onların Özgür iradelerine hiçbir dönem müdahale etmedim. Sordum kendilerine seçimlerde Kime oy vermeyi düşünüyorsunuz? Bana verdikleri cevap; “Milletvekili seçimlerinde MHP'ye oy vereceğiz, Cumhurbaşkanlığı için Tayyip Erdoğan'a oyumuzu vereceğiz” dediler. Çocuklarım aklı başında insanlar. Biri üniversitede hocalık yapıyor, biri uluslar arası hukuk doktoru bir akademisyen, biri de Kolombiya Üniversitesi mezunu. Bu oy kullanma tercihleri; kendi özgür iradesi doğrultusundadır, erkek ve kız kardeşlerim de aynı düşünce içerisinde olduklarını ziyarete geldiklerinde ifade ettiler. Ben ülkücüyüm Beyin hücrelerimin her zerresi, devlet bekasına endekslidir. Hiçbir seçmene “şu lidere, şu partiye oy veriniz” deme hakkına sahip değilim. Herkesin kendi Özgür iradesi vardır.
Yalnız 2014 den beri 15 temmuz'u Fırat ve Zeytindalı Harekatı'nda nasıl et tırnak olmuşsak devlet bekası için geçmişteki hataları bilerek veya bilmeyerek iktidarın uzun dönemini de bu uzun yazdığım mektubun içinde ifade ettim ama; 2014'ten 2018 günümüze kadar bu milletin onurunu siz ve Devletin bekası ile ilgili gövdesini feda etmeye hazır olan MHP liderinin de siz ve devlete gönül vermiş her Vatansever, bu bilge insanı unutursa çok yazık olur.
Bakınız Sayın Cumhurbaşkanım; daha evvel de bir yazımda belirtmiştim Karadeniz'in mertine “herif” derler. Alevi Bektaşilere hukuki statü getireceğiniz söylemini sakın unutmayınız ve af konusunda da lütfen duyarlı olunuz. Yol arkadaşınız bilge devlet adamı; Sayın Bahçeli'nin en özel isteklerinden ikisidir. Geriye çevirirseniz yukarıda belirttiğim gibi Karadeniz'de erkeğin mertine herif denir. Asırlardır Karadeniz'de dilden dile dolaşan bu herif kavramına lütfen Sadık kalınız. Bu seçim ortamında ülkemizi kaos ortamına çevirmek için, Türk düşmanı batılıların kullandıkları bu piyonlar; Şahsınıza CHP, CHP'li bazı isimlere, Sayın Akşener'e, hatta Demirtaş'a bir suikast düzenleme ihtimali olabilir.
Sinsi çakallar yarı puslu havayı çok severler. Son Türkmen Bey'i dünyaya adımını arttığından günümüze kadar şerefiyle, kefeni ile dolaşmaktadır. Bu vatan haini gafiller Sayın Bahçeli'ye düşünce de dahil böyle bir yanlışın içinde olursalar faturası tahmin bile edemeyecekleri şekilde duvara çarparlar. Sayın Cumhurbaşkanım; Şahsınız ve milletimiz adına, kalbi Allah katında, milletin sorumluluğunu üstlendiğinizde, Devlet başkanlarıyla sizi bu aziz millet ödüllendirdirdiğinde, barış süreci gibi çevrenizdekiler geçmişteki batının zorlamasıyla barış süreci gibi bir hataya düşerseniz insanlarımız hayali sükuta uğrar. Biliyorsunuz; Allah katında en büyük Hak kul hakkıdır. Siz seçildiğinizde bu milletin Allah katında vasisiniz. 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile hep birlikte Türkiye olacaksak, Allah sizin için hayırlısını nasip etsin. Aziz milletimize, Sayın Bahçeli'ye, Tüm duyarlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve şahsınıza Saygılarımla arz ederim.
NOT: Hiç kimsenin Özgür iradesini yönlendirme hakkına sahip değilim. Lütfen 2014 ile 2018 arasındaki videoları basın açıklamaları iyi izlemelerini ve daha evvel dile getirdiğim 2002'den 2014'e kadar video ve basın açıklamalarını izlemelerini, 2014 başından itibaren - 15 temmuza kadar ve 15 Temmuzdan günümüze kadar, tüm videolarda basın açıklamalarını milletimizin izleyip gelinen çizgi doğruysa vicdanınıza danışın. Allah rızası için, doğru olan kararı özgür iradenizle vermelisiniz. Tüm oy verecek kitlelere sesleniyorum; İçinizde Recep Tayyip Erdoğan'ı sevenler ve sevmeyenler olabilir. 8-9 yıl yanlış insanlarla yol ortaklığı yapmış olabilir. İşte o yol arkadaşları; Siyonist üst akıl ve ABD'nin kullandığı Hitler olduğunu da sakın unutmayın. Sözlerimden yanlış anlam çıkaranlara sesleniyorum; ömrümde babama bile yalakalık yapmadım. Bu benim gördüğüm fotoğraf. 9 sayfalık yazımda gördüğüm doğru ve yanlışları, devletimizin bekası için yapılması gerekenleri şahsım adına kaleme aldım. Bu 9 sayfalık kaleme aldığım konuları ister ciddiye alın, ister almayın. Yukarıda belirttiğim gibi; benim gördüğüm fotoğraflar bu. Rabbim ülkemiz ve coğrafyamız üzerindeki 21. yy en geniş kapsamlı Haçlı seferinden ülkemizi ve insanlığı korusun. Bu yazdığım, bu seçim sürecindeki son mektubumdur. Başta Bilge insan, Bilge devlet adamı; Sayın Devlet Bahçeli'ye Aziz Türk milletine ve Sayın cumhurbaşkanına Saygılarımla arz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.