Babamızın cesedi bize verilmeden bu konu kapanamaz
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 35 yaşındaki oğlu Salah ile 33 yaşındaki oğlu Abdullah Kaşıkçı, Amerikan CNN kanalına verdikleri mülakatta, babalarını acı bir şekilde kaybettiklerini anlattı.
Kaşıkçı'yı "çok cesaretli, cömert ve çok cesur bir adam" olarak yad eden iki kardeş, "Babamızın cesedi bize verilmeden, ailemiz yas tutamaz ve bu konuyu kapatamaz." diye konuştu.
Salah Kaşıkçı, "Şu anda tek istediğimiz, babamızı Medine'deki El Baki Kabristanlığı'na ailesinin diğer üyelerinin yanına defnedebilmek. Suudi yetkililerle konuştum, umarım en kısa zamanda bunu gerçekleştirebiliriz." dedi.
"Bizde cevaplar yok"
Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin gelişmeleri herkes gibi ailesinin de basından takip ettiğini belirten Salah, "İnsanlar bizde cevapların olduğuna inanıyor, ne yazık ki yok." ifadelerini kullandı.
Salah, babasının, çocukları ve torunlarına yakın olmak için Washington'dan Türkiye'ye taşınmak istediğini dile getirdi.
Cidde'deki bankacılık işine kısa zamanda geri dönmeyi düşündüğünü kaydeden Salah, babasının ölümünden kısa bir süre sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile tokalaştığı fotoğrafın yanlış yorumlandığını dile getirdi.
Soruşturmanın bitmesi ve gerçeklerin ortaya çıkması için beklediklerini kaydeden Salah, "Kral bu işe karışan herkesin adalete teslim edileceğini söylüyor. Buna inanıyorum. Bu olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"İnşallah huzur içinde ölmüştür"
Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan Abdullah Kaşıkçı ise cinayetten önce babasının Türkiye'de olduğunu duyunca, buraya gidip babası ve nişanlısı Hatice Cengiz ile vakit geçirdiğini söyleyerek, "Babam mutluydu. Onunla görüşmek benim için bir fırsattı. İstanbul'da iyi vakit geçirdik. Onun son zamanlarını gördüğüm için mutluyum." diye konuştu.
Abdullah, "Ona her ne yapıldıysa umarım çok acı çekmemiştir ya da hızlıca olup bitmiştir. İnşallah huzur içinde ölmüştür." dedi.
Cemal Kaşıkçı'nın Müslüman Kardeşler üyesi olduğuna yönelik iddialara, Abdullah şöyle yanıt verdi:
"Bunlar sadece babama yapıştırılan etiketler, insanlar onun makalelerini okuyup derinine inmiyorlar. Bir insana etiket yapıştırmak kolaylarına geliyor. Cemal hiçbir zaman bir muhalif olmadı. Monarşiye ve bunun ülkeyi bir arada tutan unsur olduğuna inandı. Ülkesinin içinden geçtiği dönüşüme de yürekten inanıyordu."
Abdullah Kaşıkçı, babaları hakkında basında çıkan her haberi ilgiyle takip ettiklerini belirterek, "Bir taraftan acımızı yaşarken, bir taraftan da gelen parça parça bilgilerle resmi tamamlamaya çalışıyoruz. Bu kafa karıştırıcı ve zor. Bu normal bir durum ve sıradan bir ölüm değil." ifadelerini kullandı.
CNN'in haberinde, Salah, Abdullah ve kız kardeşleri 27 yaşındaki Noha ile 25 yaşındaki Razan'ın, hala Ortadoğu'da çalıştığı kaydedildi.
Kaşıkçı cinayeti
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı. Suudi Arabistan yönetimi, 18 gün sonra gazeteci Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kalmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada ise "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, boğularak yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir." ifadelerine yer verilmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.