Teröristler titreyecek! 'Bu yaz tarihe gömeceğiz'

Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Ersoy, İZDES Projesi'nin kamu kaynaklarının etkili, hızlı, verimli ve ekonomik bir şekilde kullanılmasını, yönetime katılımın sağlanmasını, bürokratik süreç ve işlemlerin azaltılarak vatandaş memnuniyetini esas alan bir yönetim ortaya konmasını hedeflediğini söyledi.

Bu projenin birinci aşamasında 81 il ziyaret edilerek, 4 bine yakın personelle bir araya gelindiğini ifade eden Ersoy, bu ziyaretler sonucu sorunlarla ilgili öneriler de geliştirilerek hazırlanan raporların illerle paylaşıldığını, bu önerilerin hızlıca hayata geçirilmesiyle ilgili talimatlar verildiğini vurguladı.

Projenin ikinci aşamasının "vatandaş odaklı hizmet seferberliği" olarak devam ettiğine dikkati çeken Ersoy, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 'devleti temsil etmek, milletin gönlünü kazanmakla olur' ifadeleri doğrultusunda İçişleri Bakanlığı olarak valiliklerimizde başlattığımız ‘vatandaş odaklı hizmet seferberliği' kapsamında bütün bürokratlarımızla sahaya iniyoruz. Bakan yardımcıları başkanlığında bakanlığımız üst yöneticilerinden ve uzmanlardan oluşan heyetlerle 27 ilimizde ziyaret programlarımız gerçekleştirilmiş olup, kalan 53 ilimize en kısa sürede ziyaretler gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda bugün 28. şehrimizde bulunmaktayız." diye konuştu.

İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, bir gazetecinin, "Türk-İş Başkanı'nın asgari ücret tespiti ile ilgili açıklamasında, Fransa'daki sarı yelekliler olayını hatırlatmasını, bunun kamuoyunda geniş yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, böyle bir açıklamayı bilmediğini dile getirdi.

Söylenmişse bile tehlikeli bir açıklama olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:

"Birincisi, böyle bir açıklama yapıldıysa, ben okumadım, bilmiyorum. Her şeyden önce tehlikeli olur. İkincisi, Gezi olaylarının masum bir hak arama meselesi olmadığını en açık ve net bir şekilde, Gezi olaylarına katılanlar, bunu başlatanlar, bunu provoke edenler kendileri izah etmişlerdi. Meselenin ağaç meselesi olmadığını, 'siz hala anlamadınız mı?' diyenlerin söylemleri ve ifadeleri bugün hala kulaklarımızda. Yine aynı şekilde, Gezi olaylarına önderlik eden, kendilerini STK olarak tanımlayan bir takım kuruluşların, Gezi olaylarının sona ermesi için Türkiye'de neler istediklerini, Türkiye'yi hangi mantıkla yönetmeye kalkışabildiklerini biliyoruz. Havaalanından köprüye kadar bir çok ilin valisinden emniyet müdürüne kadar, bir çok taleplerle karşımıza gelmişlerdi."

O yaşananların basit bir asayiş ya da hak arama meselesi olmadığının altını çizen Ersoy, "Türkiye'nin o mayıs ayında yakaladığı tarihinin en büyük en güzel ekonomik rakamlarına karşı yükselişimizin, hızımızın önünün kesilmesi hareketi olduğunu ve devam eden istikrarın bir şekilde sonlandırılması gayretinin olduğunu hepimiz biliyoruz. O gün de belki farklı değerlendirmelerde bulunan bir çok vatandaşımız bugün aynı değerlendirmeyi ve kanaati taşıyor diye düşünüyorum." dedi. 

''BU YAZA TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TARİHE GÖMECEĞİZ''

Başka bir gazetecinin, "polis, jandarma, sahil güvenlik birimlerinin altyapılarının birleştirilmesi sayesinde terörle mücadelede ciddi manada adım atılmasını nasıl değerlendirdiği" yönündeki sorusuna Ersoy, şu yanıtı verdi:

"Bugün terör örgütüne katılım 2018 yılı için kuruluşundan bugüne kadarki en düşük rakamlara gelmiştir. Yine aynı şekilde, dağlarımızda silahlarıyla vatandaşımıza zulmeden, başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere o coğrafyada yaşayan herkesin canına, malına, ırzına ve huzuruna tasallut eden, 11-13 yaşındaki çocukları dağlara kaçırarak istismar eden cani ve vahşi terör örgütü, bugün sayısal olarak tarihinin en düşük noktalarına gelmiştir. Mağaralarından başlarını çıkaramaz, inlerinden dışarı çıkamaz ve hiç bir şekilde eylem yapamaz hale getirilmiştir. Allah'ın izniyle emniyetimizin, jandarmamızın, gerektiğinde sahil güvenliğimizin, yine sınır ötesi harekatlarda Mehmetçik'imizin iş birliği ile biz bu yaza artık terör örgütünü tarihe gömmüş bir devlet olarak halkımızın huzuruna çıkmayı hedefliyoruz. Terör örgütünün sınırlarımız içindeki varlığı 700'lü rakamlarla ifade edebileceğimiz bir sayıya kadar düşürülmüştür. Bu, terörle mücadelede hem sayısal anlama hem de yansımaları anlamında çok ciddi bir başarıya sahip olduğumuzun göstergesidir."

Bugün Türkiye sınırları içinde ulaşılmadık nokta bırakılmadığına dikkati çeken Mehmet Ersoy, terörle mücadelede çok önemli bir mesafe alındığını, bunun sadece güvenlik güçlerinin değil, aynı zamanda halkın, özellikle yöre halkının verdiği ciddi destekten kaynaklandığını kaydetti.