Erdoğan'a kızanlar, bu tabloyu özlüyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm dünyada hayranlık uyandıran Davos çıkışı tartışılmaya devam ediyor. Erdoğan’ın çıkışı, Türkiye’de ve dünyada herkes tarafından övgülere sebep olurken, sadece kartel medyası ve CHP’liler tarafından başarısızlık olarak gösterilmeye çalışılıyor. Başbakan Erdoğan’ın haklı çıkışını zihinleri bulandırarak başarısızlık olarak göstermeye çalışan kartel medyasının, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in 1999 yılında ABD Başkanı Bill Clinton karşısında el pençe durarak Türkiye’yi rezil eden duruşunu büyük başarı olarak gösterdiği ortaya çıktı. Kartel organı Hürriyet’in arşivlerine girdik ve benzer bir olay karşısında nasıl ikiyüzlü oluverdiklerini gördük.

ERDOĞAN İÇİN: “DAVOS RUHU ÖLDÜ, ERDOĞAN PANELİ TERK ETTİ”
Başbakan Erdoğan’ın milletin gönlünde taht kuran Davos çıkışını küçültmek için elinden gelen çabayı gösteren kartel medyasının en önde geleni Hürriyet gazetesi “Davos ruhu öldü” manşetiyle duyurduğu çarpıtma kokan haberini, “Davos’ta Gazze’deki barışa katkı panelinde şok. Erdoğan, Peres’e sert tepki gösterdi” şeklinde vermişti. Hürriyet, 29 Ocak 2009 tarihli Hürriyet gazetesinin internet arşivinde de “‘Erdoğan paneli terk etti’ Cumhurbaşkanı Peres’e ‘siz öldürmeyi iyi bilirsiniz’ dedi” şeklinde yazarak Erdoğan’ı Peres’e karşı çok sert olmakla suçlamıştı.

ECEVİT İÇİN: “BÜYÜK MESAJ, DENSİZE AZAR”
Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışını karalamaya çalışan Hürriyet’in Ecevit döneminde yaptığı haberler ise gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Dünyanın en saygın gazeteleri bile Ecevit’in ABD ziyaretini fiyasko olarak değerlendirerek ABD’den eli boş döndüğünü vurgularken, kartel gazeteleri sadakat yarışına girmişçesine Ecevit’i şişirme beyan ve yorumlarla bir kahraman gibi göstermişti. 27 Eylül-2 Ekim 1999 tarihlerinde ABD ziyareti sırasında Başkan Clinton karşısında el pençe duran dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in içine düştüğü rezaleti, 30 Eylül 1999 tarihli Hürriyet gazetesi, “Büyük Mesaj” diye duyurdu ve haberde “Clinton, Ecevit’le görüşmesinde ‘AB sürecinde Ankara’yı destekleyeceğiz’ dedi. Ecevit’i mutlu eden mesajlar şöyle...” ifadelerine yer verdi. Hürriyet, 1 Ekim 1999 tarihli sayısında ise Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in, “Türkiye bize muhtaç. İstediklerimizi yapın” diyen Demokrat Parti Senatörü Joseph Biden’e, “Biz buraya avuç açmaya gelmedik. Kıbrıs meselesi 1974 yılında bitmiştir” şeklinde verdiği cevabını, “Densize Azar” manşetiyle haberleştirmiş ve iç sayfalarda “Küstaha Fırça” başlığıyla devam eden haberde “Rum kuklası Senatör’ü Ecevit ve Cem perişan etti” denilmişti.

EKŞİ: “TÜRK ULUSU ONURUNA DÜŞKÜNDÜR”
Başbakan Erdoğan’ın tavrını, “Davos’ta skandal” başlıklı yazısıyla yorumlayan Hürriyet gazetesi köşe yazarı ve illegal basın konseyinin başkanı Oktay Ekşi “Azarlamacı Erdoğan, Peres’i azarladı. Bu ne büyük kabalıktır. Bu olay ilişkilerimizi fena zedeler. Umarım başbakan özür diler de bir çuval incir berbat olmaz” diyerek İsrail avukatlığına soyundu. Aynı Ekşi, Ecevit ile ABD’li senatör arasında geçen tartışmayı “Yeminli Türk Düşmanları” başlıklı köşesinde şöyle değerlendirmişti: “Joseph Biden ABD Kongresi’nin yeminli Türk düşmanıdır. Şantaj yapıyor. Bu bezirgan kafalı, küstah tavırlı adama Türk ulusunun onuruna düşkünlüğü konusunda birileri bilgi verir mi bilmiyoruz?” 

ÖZKÖK: “ECEVİT’E İNSAFSIZLIK YAPMAYIN”
Erdoğan’ın dik duruşuna karşılık, “Bir ülkede, böyle bir olayda bütün gazeteciler, bütün yazarlar, Başbakan’ın tavrını desteklemek zorunda mı?” diyen Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ise ABD’den eli boş dönen Ecevit için insaf çağrısı yapıyordu. Özkök, “Halkın sağlam raporu” başlıklı köşesinde ise “Hasta mı diye sorguladığımız Ecevit son beş yılda hükümet sorumluluğu taşıdığı yıllarda devleti güç duruma düşürecek bir hata mı yaptı? Öyleyse Ecevit'e bu kadar insafsızlık, acımasızlık niye? Bu ülkede 40 yıllık bir siyaset mazisi içinde, namusuna, ülkesine toz kondurmayan bir siyasetçiye biraz daha zarif davranamaz mıyız? Başbakan Ecevit'in, devlet yönetimini zaafa uğratacak en küçük bir davranışı olmamıştır” demişti.

HASAN TOSUN-VAKİT