Almanya ve Japonya o tohumların peşinde!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kenevir hamlesi üreticinin yüzünü güldürdü. Kenevir üretimi 1991 yılında 20, 2016 yılında ise 19 il ile sınırlandırıldı. Çelik yelekten, kağıt üretimine, gemi iskeletinden, giysi yapımına kadar yüzlerce kalem ürün elde edilen kenevirin üreticileriyle konuştuk. Samsun’daki endüstriyel kenevir üreticileri Mustafa Aykel (53) Osman Kunduz (60) ve Selami Çakır (76) üretimin başından sonuna kadar tüm aşamalarını anlattı.
RETİM TAMAMEN KONTROL ALTINDA
Vezirköprü ilçesinin Narlısaray Mahallesi'nde kenevir yetiştiren 60 yaşındaki Osman Kunduz, ilçede kenevir üretenlerin aşamaları ve denetim süreçleri hakkında bilgi verdi. Kenevir üretiminde 1 Ocak ile 1 Nisan tarihleri arasında il ve ilçe tarım müdürlüklerine gidilerek bakanlığın hazırlamış olduğu kenevir ekim formunu doldurduklarını belirten Kunduz, “Hangi endüstri alanında kenevir ekilecek ise bunları belirtiyoruz. Nisan ya da mayıs ayında bitkinin ekimi yapılır. Haziran ayında sulanır, Ağustos ayında da hasadı yapılır. Daha sonra suya yatırırız” dedi.
ALMANYA VE JAPONYA’DAN GELEN VAR
Samsun’un Vezirköprü ilçesinde endüstriyel kenevir bitkisinin üretimini yapan Mustafa Aykel (53) bitki tohumlarını Osmanlı döneminden bu yana kendilerinin ürettiğini söyledi. Teknolojik makinaların olmadığı için üretimi insan gücüyle yaptıklarını belirten Aykel, “Tohumlarımızı dedelerimizin yöntemleriyle yetiştiriyoruz” dedi. Kenevir toplama dönemlerinde Almanya ve Japonya başta olmak üzere birçok ülkeden ilçelerine gele heyetlerin olduğunu kaydeden Aykel, “Gelen kişiler ürünlerden birtakım numuneler topluyor. Zaman zaman bizden kenevir tohumlarımızı satmamızı istiyorlar. Ancak Tarım İl Müdürlüğü tohumlarımızı kesinlikle yurt dışından gelen kişilere vermememiz yönünde uyarıda bulundu” ifadelerini kullandı.
KENEVİR LİFİNİN KİLOSU 10 LİRA
Hasat döneminde kenevir bitkisinin tek tek toplandığını söyleyen 76 yaşında Selami Çakır, “70 yıldır kenevir ekimi yapıyoruz. Bu işi dedelerimizden öğrendik. Bitkileri tek tek elle toplayarak kurutuyoruz. Kuruyan saplar yine el işçiliğiyle ip haline getiriliyor. Bir dönüm alandan yaklaşık 150 kilogram kenevir lifi elde ediyoruz. Bir kilo lif ise ortalama 10 liradan satılır. Kenevir ekimi, zahmetli bir iştir. Ancak makin olması alinde çok kısa sürede üretim yapılabilir. Yumuşayan kenevirin liflerini soyarak toplarız. Eskiden bir demet kenevir her aile yaklaşık bir haftalık geçimini sağlıyordu. Yeniden böyle girişimlerin yapılmasıyla istihdam alanında da birçok insana iş kapısı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Dedelerimizin yöntemiyle...
Ekim ve hasat ayları içerisinde Jandarma ya da ziraat mühendisleri aylık olarak raporlar tuttuklarını belirten Osman Kunduz, “Eğer kurallara aykırı bir durum tespit edilirse tarla imha edilir. Hasat dönemi bittikten sonra tohumluk dönemi başlar. Tarlaya ektiğimiz tohumluk keneviri Eylül ayında bir sonraki sene kullanmak için toplarız. Tohumlar devlet tarafından verilmediği için dedelerimizin yöntemiyle kendimiz üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.