FETÖ'cü askerlerin 'nokta'lı sağlık raporu oyunu
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına ilişkin hazırlanan iddianamedeki itirafçı beyanına göre, askeri öğrencilerin sağlık raporuna nokta işareti koyularak, askerliğe elverişli raporu alındığı ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına ilişkin 11'i tutuklu, 4'ü firari 26 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, yeni bilgiler yer aldı.
Örgütün genel yapısı ve elde edilen yeni deliller doğrultusunda TSK'daki mevcut yapılanmaya değinilen iddianamede, başka bir soruşturma dosyasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle ifade veren A.H'nin, askeri hastanede alınan sağlık raporlarına ilişkin beyanları dikkat çekti.
Şüpheli A.H, Deniz Harp Okulunu kazanan öğrencilerin, Kasımpaşa Askeri Hastanesi Sağlık Kurulunda doktor raporu alınırken örgüt üyelerinin birbirlerini tanımaları için kullanılan yöntemi şöyle anlattı:
"Örgüt mensubu askeri öğrencilerin, Sağlık Kurulunda görev yapan örgüt mensubu doktorlar tarafından tanınmalarını kolaylaştırmak için alacakları raporun sağ üst köşesine nokta işareti koydurularak, örgüte bağlı öğrencilerin kuruldan geçmeleri sağlandığı için rapora gidecek öğrencilerin evraklarına bu şeklide işaret konulmasına ilişkin talimat verilmişti.''
Örgüt mensuplarının daha önce Dışişleri Bakanlığının düzenlediği yazılı sınavda da nokta işareti koyduklarına dair beyanlar, FETÖ kapsamındaki başka bir iddianamede yer almıştı.
"Rapora itiraz ederek dava açtım"
Örgütün TSK yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmalarda müşteki sıfatıyla ifadesi alınan G.G'nin beyanları da iddianamede yer aldı. G.G, ''Burada Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Ekrem Küçükberber, Bölük Komutanı Kurmay Yüzbaşı Alican ile Takım Komutanı Piyade İsmail Aydın'ın işkencelerine ve mobbinglerine devam ettiklerini, yıl ortasında bölüğe gelen Jandarma Üsteğmen Özkan Özen'in kendisinin tekrardan sağlık muayenesine girmesi gerektiğini söylediğini" anlattı.
Müşteki G.G, D kodu olan ve mobbing uygulanan öğrencilerin Malazgirt taburunda toplandığını, çok kar yağdığı için ulaştırmanın araç izni vermediğini duyduklarını belirterek, o gün yaşananları şöyle aktardı:
''Üsteğmen Gökhan Ayaz ve Üsteğmen Hasan Akkoç bizi kendi özel arabalarıyla parça parça alarak Etimesgut Askeri Hastanesine götürerek kardiyolojiden muayeneye soktu. Bu şekilde askeri öğrenci olamaz raporu aldık. Tabip komutanlar ve heyet ayarlanmış gibiydi. Hava çok kar yağışlı olmasına rağmen ertesi güne aktarmayıp özel araçlarıyla bizi muayeneye götürdüler.
Tabura geri döndüğümde Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Küçükberber karara itiraz etmemem gerektiğini, eğer edersem sürecin uzayacağını, yazın olan yatay geçiş zamanımı geçireceğimi ve ertesi yıla sarkacağını söyleyerek, beni tehdit etti. Ben de karara itiraz ettim. Sivil kalp hastanelerine giderek bana verilen minimal mitral yetmezlik raporunun doğru olmadığını öğrendim. Ben diğer arkadaşlarım gibi yürütmeyi durdurma ve tazminat davası açtım ve kazandım.''
İstanbul'un Wi-Fi şifreleri çıktı
İddianamede, sivil şüphelilerden İsmail Şen'den ele geçirilen dijital malzemelere ve örgütsel dokümanlara da yer verildi.
Şen'in telefonunda yapılan incelemede Wi-Fi şifresini kırıcı programların bulunduğu belirtilen iddianamede, bu ağlara girerek diğer örgüt mensupları gibi kendilerini gizledikleri kaydedildi.
Ele geçirilen dokümanlarda, ''Genel olarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının aranması ve hamile olan bayan şahısların gaybubet evlerinde veya özel hastanelerde bayan doktor ayarlayarak kayıt olmadan doğum yaptıkları, KHK ile ihraç edilenlerin OHAL Komisyonuna başvurularında izlemesi gereken yol ve yöntemlerin anlatıldığı, yardım kaynakları adı altında tavsiyeler, Yargıtay emsal kararları şeklinde bilgilendirme notları, örgüt mensuplarının maddi durumlarını bildirir şeklinde elde olan döviz ve TL cinsinden paraların miktarları, etkin pişmanlık hakkında bilgiler ve etkin pişmanlık hükümleri açıklamaları'' şeklindeki bilgiler yer aldı.
İddianamede şüpheli Şen'den ele geçirilen bir dokümanda, İstanbul'daki özellikle Avrupa yakasında yer alan lokanta, kafe, devlet hastaneleri, AVM'ler ve özel işletmelerin Wi-Ffi şifrelerinin bulunduğu listeler ortaya çıktı.
Örgüt arşivinden çıkan notlar üzerine yapılan çalışmalar neticesinde, isimleri geçen terör örgütü mensuplarının 18 Mayıs 2018'e kadar aktif olarak internet üzerinden 2048 oyun görünümlü, Eagle ve Falcon programı türevi olan sohbet programlarından birbirleriyle görüşme yaptıkları belirtilen iddianamede, bu görüşmelerden anlaşıldığı gibi terör örgütünün aktif olarak faaliyetlerini sürdürdüğü kaydedildi.
İddianamede, FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülke genelinde örgüte yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan ya da firari konumunda bulunan şahısların bir kısmının irtibatlarının devam ettiği, örgüt içerisinde aktif olarak görev yapan şahısların tekrardan toparlanma çabasına girdikleri, eldeki örgüt elamanlarıyla maddi ve manevi olarak yardımda bulundukları, örgüt mensuplarına karşı soruşturma/kovuşturmaları yürüten yargı mensuplarını takip ettikleri anlatıldı.
Bu dosyanın şüphelilerinin de aralarında bulunduğu örgüt elemanlarının, gaybubet diye tabir edilen saklanma evlerinde kalan, yurt dışına çıkan, haklarında herhangi bir işlem yapılmamış örgüt elamanlarıyla halen irtibat halinde olduğu, bu irtibatlarını internet üzerinden kendilerince güvenli buldukları oyun programları adı altında görüşerek sağladıkları ve irtibatlarını koparmadıkları, örgütün halen aktif olarak faaliyetlerini sürdürdürdüğü, örgütün yurt dışındaki tepe yöneticileri ve terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen'den yapılması gerekenler hakkında fikir ve talimat aldıkları kaydedildi.
İddianamede, örgütün yapılanmasında askeri şahıslardan sorumlu olduğu tespit edilen sivil şüpheliler İsmail Şen, Mürsel Türk, Abdullah Yalçınkaya, Ömür Akkaya ve Yücel Geven ''silahlı terör örgütü yöneticisi olmak'' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, asker olan diğer 21 şüphelinin ise ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.