İstanbul belirsizliği ekonomiyi de vurdu
Türkiye’de yerel seçim belirsizliği, seçimler bitmiş olmasına rağmen sürmeye devam ediyor. Özellikle İstanbul seçimlerinin bir türlü nihayete erememesi piyasalarda belirsizliği artırdığı gibi gerilime de yol açıyor. 29 Mart seçim öncesi son günden, 12 Nisan gününe kadar uluslararası piyasada emsal ülkeler olarak gösterilen Rusya, G. Afrika, Brezilya, Arjantin paraları dolara karşı değer kazandı. Oysa aynı süre zarfında Türk Lirası dolar karşısında 5,56 seviyesinden 5,81’e kadar yükselerek değer kaybetti. Türk Lirasındaki değer kaybı dün itibari ile yüzde 4,5’a ulaştı. Liranın değer kaybetmesi ise başta akaryakıt olmak üzere ithal ürünlere yeni zamlar olarak geri dönüyor. Nitekim önceki gün hem benzine hem de mazota zam gelmiş ve tüm Türkiye İstanbul seçim belirsizliğinin faturasını ödemek zorunda kaldı. Seçim belirsizliği ve oluşan gerilim sadece kur üzerinde etkili olmadı. Faizlerde de artış yaşandı. Seçimlerden önce yüzde 21,2 seviyelerinde seyreden kısa vadeli tahvil faizleri, oluşan belirsizlik ortamında yüzde 22,2’ye çıktı. Nitekim kullanılan kredi faizlerinde de benzer artışlar gözleniyor.
TÜSİAD: HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE SONLANMALI
TÜSİAD Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu üyesi Bahadır Kaleağası, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de uzayan seçim süreciyle ilgili olarak Euronews’ün sorularını yanıtladı. Bahadır Kaleağası, yerel yönetimler seçim sürecinde uzayan belirsizliğin hukuka uygun bir şekilde bir an önce sonuçlanmasını beklediklerini söyledi. Kaleağası, “Türk siyaset kültüründe çoğulculuk, seçim sonrası demokratik devir teslim önemli bir rol oynar. Bu aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki saygınlık ve etki açısından da önemli bir güç kaynağıdır. Hukuk kurallarına saygı gereği Yüksek Seçim Kurulu’nun kararlarına saygı duyuyoruz. Seçim süreci bizi dünyamızın gerçek gündemi olan muazzam teknolojik değişim ve çetin rekabet gücü konularında alınması gereken politikalardan uzaklaştırmamalı. Yerel yönetim seçimlerinde uzayan belirsizliğin hukuka uygun şekilde bir an önce sonuçlanmasını diliyoruz. “ ifadesini kullandı.
MOODY'S: REFORM PAKETİ ZAYIF
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’de yapısal problemlerin devam ettiğini ve açıklanan reform programının içeriğinin zayıf olduğunu belirtti. Yeni programda kamu bankalarının sermayelerini güçlendirmeye odaklı bazı adımlar atıldığı, ancak Eylül 2018’de açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda olduğu gibi bu programda da birçok önemli politika alanlarına dair fazla detay yer almadığı belirtildi. Türkiye’den daha fazla sermaye çıkışı riski olduğunu ifade eden kurum tahsili gecikmiş alacakların seviyelerine dair de belirsizliğin sürdüğünü bildirdi. Moody’s enflasyonun yıl sonunda %17 olacağını öngörürken TL’deki zayıflık, bazı vergi indirimlerinin süresinin dolması gibi nedenlerle yukarı yönlü riskler de olduğunu bildirdi. Kurum büyümeye dair ise “2019 yılında % 2 küçülme bekliyoruz” yorumunu yaptı. Kurum bu yıl bütçe açığının ise % 3.3 olmasını bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.