FLAŞ: Baykal'a 'irticacı' davası
Mahir Akkar adlı kişi, CHP'nin temelli kapatılması için yasal işlemlerin başlatılmasını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Baykal'ın yanı sıra CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Suç tarihleri 2008 Kasım-Aralık ve 2009 Ocak-Şubat dönemlerini kapsıyor.
CHP'liler hakkında "Anayasal sistemi, çağdaş ve uygar yaşamı, demokratik Cumhuriyeti, laik devlet ve hukuk yapısıyla çağdaş değerleri hedef alıp şeriat rejimini çağrıştıran eylem ve söylemlerde bulunmak sureti ile yönettikleri partiyi de laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline getirip Anayasal suç işlemek" suçlamaları yapıldı.
Mahir Akkar suç duyurusunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan "Yönetmekte oldukları CHP'yi laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline getirip Anayasal suç işleyen şüphelilerin cezalandırılması ve anılan partinin Anayasanın 68. maddesinin dördüncü fıkrası, 69. maddesinin altıncı fıkrası ve 2820 sayısı Siyasi Partiler Kanunu'nun 101. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 103. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temelli kapatılması için yasal işlemlerin başlatılması" talebinde bulundu.
Dilekçeyi verdikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Mahir Akkar, CHP'ye oy vermenin Cumhuriyet'e ihanet anlamına geldiğini söyledi.
2005 yılının 11. ayında AK Parti hakkında da bu şekilde suç duyurusu yaptığını hatırlatan Akkar, şimdi AK Parti ile sayın Başbakan'a haksızlık ettiğini düşündüğünü belirterek, hiç değilse inandıkları yolda devam ettiklerini ifade etti.
"Şimdi sırf oy avcılığı yapmak için karşımızda takiye yapan, din sömürü yapan, dini siyasete alet eden CHP ve onun genel başkanı sayın Deniz Baykal var." diyen Akkar, şunları söyledi: "Toplumda onun bu açılımlarına, söylemlerine cevap vermiyor, inanmıyor kanısındayım. Bir yandan oy kazanacağım derken oy kaybettiğinin farkında değil. Tam bir aymazlık içindedir. Aymazlığın ötesinde ihanet içindedir. Partisine ve kuruluş amaçlarına da ihanet içindedir. Deniz Baykal gitmedikçe bu sorunların da biteceğini tahmin etmiyorum. Sayın Başbakan hiç değilse kara çarşaflıları alıp basının önünde rozet takmamıştır. AK Parti'nin kapatılmasına dayanak olan en önemli konulardan biri türbandı. Türbanı Anayasa Mahkemesi'ne götüren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dır. Şimdi adama sorarlar; bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kamuoyunu aptal zannediyor. Türban şovlarla oy avcılığına çıkmıştır."
Artık takdirin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda olduğunu dile getiren Akkar, adli bilirkişi olarak görev yaptığını kaydetti.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığı için bu görevi de bıraktığını anlatan Akkar, gözaltı nedenini 6 aylık bir teknik takip sonucu yapılan kayıtlar olduğunu söyledi.
Görüşmelerin özel olduğunu anlatan Akkar, "Bugüne kadar Ergenekon soruşturmasına takılan, tutuklanan, tutuksuz yargılanan, benden önce gözaltına alınan hiç kimse ile bir irtibatım yoktur. Ergenekon soruşturmasını sonuna kadar destekliyorum. Destek veren bir tek ben varım. Eğer suç işleyenler varsa cezasını çeksin. Sayın Baykal'da sakın ola ki bu soruşturmanın avukatlığına soyunmasın. Gölge etmesin başka ihsan istemiyoruz. Yargıyı töhmet altında bırakmaya gerek yok. Yargıyı rahat bırakalım, yargı kendi içinde sorunları halledecektir." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.