Hoca'nın aleyhine konuş beyaz sayfa açalım sana
G.Kurmay Sekreteri Özkasnak'ın kendisini karargaha çağırdığını belirten Çevik, "Erbakan'ı karalamamı istediler" dedi. "Ben ne Erbakan'a bir şey söylerim ne de televizyona çıkarım. Siz ne istiyorsunuz, dedim. 'Erbakan'ın istifasını istiyoruz. Yeni hükümet kurulacak. İstifa etmezse, işin sonu darbeye gider. Kararlıyız, gerekirse süngü kullanırız' dediler."
Refahyol hükümeti döneminde Başbakan Necmettin Erbakan'ın özel danışmanlığını yapan gazeteci İlnur Çevik, 28 Şubat'ın bugüne dek hiç bilinmeyen bazı ayrıntılarını açıkladı. Dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak'ın kendisini arayıp karargaha çağırdığını anlatan Çevik, "Çok net konuştular. 'Ülkeyi siyah ve beyaz olarak görüyoruz. Arası yok. Erbakan hakkında çık televizyonlara konuş. Seninle ilgili beyaz sayfa açalım' dediler. Kanalların başındaki ünlü isimleri sayıp, açıklama için istediğimi seçebileceğimi söylediler" diye konuştu. Turkish Daily News'in eski sahibi Çevik, Yeni Şafak'a 28 Şubat'la ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
HEPSİ ÇEVİK BİR'İN ADAMLARI
O dönemde Erbakan'ın özel danışmanlığını da yapan Çevik, Özkasnak'ın daveti üzerine karargaha gittiğini ve garip bir teklifle karşılaştığını söyledi: "Özkasnak beni davet etti. 'Çay içelim' dedi. O sırada karargahta brifingler veriliyordu. Brifinge çağırmadılar, herhalde bana bu şekilde aktaracaklar' diye düşündüm, gittim. Özkasnak'ın odasına aldılar. Odada Özkasnak, o zaman İstihbarat Başkanı Fevzi Türkeri, Genelkurmay Adli Müşaviri Erdal Şenel ve isimlerini bilemediğim iki paşa daha vardı. Çevik Bir'in adamlarıydılar" dedi.
YA BİZDENSİN YA DA...
"Görüşmenin Erbakan'ın Başbakanlık'tan istifa ettiği 18 Haziran 1997 tarihinden birkaç gün önceydi. Görüşme bir saat sürdü. Çok net konuştular. 'Biz bu ülkeyi siyah ve beyaz olarak görüyoruz. Akla karayı ayıracağız. Bunun arası yok. Erbakan hakkında çık televizyonlara konuş. Seninle ilgili beyaz sayfa açalım' dediler. Televizyon kanallarının başındaki isimlerin hepsini saydılar. İsimler arasında sadece M. Ali Birand yoktu. Bana, 'Bunlardan istediğini seç, programına çıkaralım' dediler."
SÜNGÜ KULLANACAĞIZ
Televizyona çıkma ve Erbakan aleyhine konuşma teklifini kabul etmediğini belirten Çevik "Ben ne Erbakan Hoca'ya bir şey söylerim ne de televizyona çıkarım. Siz ne istiyorsunuz' dedim. 'Erbakan'ın istifasını istiyoruz. Yeni hükümet kurulacak. İstifa etmezse, işin sonu darbeye gider. Biz kararlıyız, gerekirse süngü bile kullanırız' dediler. Hoca'ya gider 'istifanızı istiyorlar' derim ve gazetede yazarım. Benden başka bir şey de beklemeyin dedim" diye konuştu.
GEÇMİŞİNE BAKTIK, TEMİZSİN
"Geçmişine baktık. Bu hükümetten hiç nemalanmamışsın. Gazetene hiç yardım yapılmamış. Mercedes araban var. 10 yıldır değiştirmemişsin, dediler. Banka hesaplarımı incelemişler. Hepsini detaylı olarak aktardılar. 'Hedefimiz Samanyolu grubu, Ülker, İhlas ve sonra sıra Kanal 7'ye sıra gelecek ama baş hedef Samanyolu diyorlardı."
Kulağınla duydun mu
İlnur Çevik, Özkasnak'ın tehdidinden sonra Demirel'e ardından Erbakan'a gittiğini ifade etti. Çevik'in anlattığına göre Erbakan'ın tepkisi şu şekilde oldu: “İstifanızı istiyorlar, dedim. 'Kulağınla duydun mu' diye sordu. Görüşmeyi anlattım. Başka bir şey söylemedi. Sadece 'bakalım' dedi. Başkaları da gitmiş Hoca'ya. Aralarında Cavit Çağlar da var. Aynı şeyi söylemişler. Akabinde hoca istifa etti. Erbakan'ın istifasıyla sürecin bitmediğini belirten Çevik, Jandarma Komutanı Şener Eruygur'un hem Cengiz Çandar, hem de kendisiyle uğraşmayı sürdürdüğünü dile getirdi: “Tavrımızı değiştirmedik. Turkish Daily News'i kaybetmemiz, Aydın Doğan'ın eline düşmemiz, aile olarak Doğan eliyle gazeteden atılmamız hep bunun devamıydı. Çandar'ın, CNN'den atılması da... Eruygur ve Aytaç Yalman, size cephe almış, dediler. Her şeyi kaybettik." Çevik, rahmetli Yalçın Özer'in Türkiye'deki yazılarına son verilmesini ise şu şekilde anlattı: "Yalçın Özer'i karargaha davet etmişlerdi. Enver Ören hemen beyaz bayrak açtı. Askerlerle arası düzelsin diye Ali Baransel'i aldı. Onlar da Ören'in tavrından cesaret alıp, Özer'i paraladılar.”
Onlar, Mesut'u hazırlamış
”Genelkurmay'dan çıktıktan sonra Çankaya'ya çıkıp Demirel ile görüştüm. Hem danışmanlığını yapmıştım, hem de manevi oğluydum. 'Bu işi istifayla durdurmazsak niyetleri kötü' dedi. Erbakan'a söyleme konusunda tereddüt ettim. 'Onlar Mesut'u hazırladı, bu iş olacak' dedi. Çevik'in açıklamaları akla dönemin Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın internete düşen ses bandını getirdi. Karadayı kasette, "Mesut Bey size altın tepside bir iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin" dediğini anlatıyordu. Demirel ise istifa için Erbakan'a baskı yapılmadığını iddia etmişti.
Yeni Şafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.