Gençlik alkolün pençesinde

Yurt genelinde 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlanırken, ülkemizde 15 yaş üstü alkol, sigara ve uyuşturucu tüketimi her geçen gün artıyor. Milli ve manevi değerlerden uzaklaşan gençliğin alkol, uyuşturucu ve sigara karnesini 2 ayrı rapor ortaya koydu. Yeşilay ve Meclis Uyuşturucu Komisyonu’nun hazırladığı raporlarda gençliği kötü alışkanlığa iten en büyük nedenin “manevi boşluk” ve “mahalle baskısı” olduğu belirtiliyor. 

ÜRKÜTÜCÜ ORANLAR 
Yeşilay’ın raporuna göre ülkemizde 15 yaş üstü kişi başı saf alkol tüketimi 1,0-1,29 litre arasında olmakla birlikte yapılan araştırmaya göre ilköğretim öğrencileri arasında en az bir kez alkol kullananların oranı yüzde 15,4... 

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİNİN VAHİM DURUMU! 
Raporda, ortaöğretimde yaşamı boyunca en az bir kez alkol kullananların oranı ise yüzde 45-yüzde 50, son bir ayda en az bir defa alkollü içki içme oranı yüzde 6,5, üniversite öğrencilerinde alkol kullanım prevelansı yüzde 53,9 ve hâlen içenlerin oranı yüzde 22,9... Yeşilay’ın raporunda gençliği kötü alışkanlıklara iten başlıca neden ise “arkadaş baskısı ve maneviyat eksikliği” olarak belirtiliyor. 

MAHALLE BASKISI VE GENÇLİĞİN DURUMU
Meclis Uyuşturucu Komisyonu’nun hazırladığı raporda ise okullarda ve gençlerde de uyuşturucu kullanımının her yıl iki kat arttığı görülüyor. Rapora göre, lise öğrencilerinin alkol kullanım oranı yüzde 35 civarında, aynı grup öğrencilerin yüzde 3’ten fazlası esrar, yüzde 2’den fazlası da uçucu madde kullanıyor. En çarpıcı nokta ise esrarın ilköğretim öğrencileri arasında da yüzde 1,2 oranında kullanılıyor olması. Ortaöğretim öğrencilerinde bu oran yüzde 4’e yükseliyor. Uyuşturucu kullanım yaşı ise 14-24. Rapora göre, öğrencilerin ilk kullanma sebepleri merak, problemini unutma ve ‘kafayı bulma’ isteği şeklinde sıralanıyor. Yine raporda uyuşturucunun genellikle grup içinde ve arkadaş baskısıyla paylaşıldığına vurgu yapılıyor.

İŞTE ALKOLİKLERİN SİCİLİ
Bir başka araştırmaya göre ise, cinayetlerin yüzde 85’i, boşanmaların yüzde 80’i, aile içi şiddetin yüzde 70’i, serseriliklerin yüzde 70’i, mala yönelik suçların yüzde 77’si, hırsız ve yankesiciliklerin yüzde 71’i, işe gitmemenin yüzde 60’ı, intihar teşebbüslerinin yüzde 90’ı, trafik kazalarının yüzde 70’i alkolden kaynaklanıyor.

13 BİN 280 KİŞİ UYUŞTURUCU SUÇUNDAN HAPİSTE
Uyuşturucu suçundan ceza ve infaz kurumlarında bulunanların sayısında son 10 yıldır artış göze çarpıyor. Ceza ve infaz kurumlarında bulunan 94 bin 277 hükümlü ve tutuklunun 13 bin 280’i uyuşturucu suçundan hapiste. Bu sayının 12 bin 866’sı erkek ve 414’ü kadın.

UZMANLAR NE DİYOR “ROL MODELLER GENÇLERİ ZEHİRLİYOR!”
Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu: “Gençler arasında kötü alışkanlıkların yaygınlaşması bizi derinden düşündürmelidir. Ülkemizde ‘rol model’ kabul edilen kişilerin alkolü özendirmesi de gençlerimizi ve çocuklarımızı tehlikeye davet etmektedir. Özellikle ‘ağır içici’ tabir edilen kişilerin neler yapabileceklerini hatırlamak bile istemeyiz. İşlenen suçlar, trafik kazaları ve hastalıklar kötü alışkanlıkların bize sunduğu sevimli ve gerekli olmayan hediyeleridir. Gençlerimizi ve çocuklarımızı bu sinsi tehlikeden korumak ve kollamak esas görevimizdir, olmalıdır. Gençlerimizi kitap okumaya, manevi hayatı tanımaya ve sosyal olmaya teşvik etmeliyiz. Alkol, sigara ve uyuşturucular toplumsal hayatın dikenidirler.”

“ÇAĞDAŞLIK VE MEDENİYET ADINA”
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Aksaray Şube Başkanı Fikret Köse: “Sigara ve alkol alan bir ebeveynin daha anne karnında doğacak çocuğu bu illetten etkilenmez mi? Elbette etkilenecektir. Demek ki daha doğmadan anne karnında sigara ve alkolden nasibini alan çocuklar dünyaya gelmektedir. Bizler hâlâ toplum yapısının çeşitli etkenlerden etkilenerek sigara ve alkol bağımlılığının istatistiklere göre 11 yaşa indiği ve toplum sağlığını bozduğu telaşına kapılarak önlemler almaya çalışıyoruz. Fakat çağdaşlık ve medeniyet adına, toplumun ahlakını yıkan faktörler gün geçtikçe artmaktadır. 

Daha dün ahlak dışı olan hareketler bugün hoş karşılanabilmektedir ki; atalarımız evine gelen misafirine bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır diyerek, kahve ikramında bulunurdu. Şimdi ise misafir, ‘Bir kadeh alır mısın’ diyerek içki ile karşılanmaktadır. Bu, dün ve bugün için en bariz bir misaldir. Kahve ikramından içki ikramına geçişin doğurduğu tehlikeler toplumu nereye götürür bilinmez ama, daha şimdiden çağdaşlık girdabına kapılarak alkol ve içki kullanan bayanların artması gayet endişe vericidir. 
Bilhassa sigara ve içki kullanan bayanlar hem gençliğe kötü bir örnek teşkil etmektedir hem de, sigara ve alkol alma yaşının hamilelik dönemiyle birlikte sıfıra inmesine vesile olmaktadırlar.”

“MANEVİ EĞİTİM ŞART”
Yeşilay Gönüllüsü emekli Tuğgeneral Mehdi Sungur: “Hiçbir hukuk ve vicdan, bir başkasının hayatına zarar vererek aklı ve iradeyi saf dışı ederek para kazanmayı meşru saymamasına rağmen, organize çalışmalar görsel ve yazılı medya ile internetin etkinliği altında acımasızca devam etmektedir. Acımasızca devam eden bu etkinliklere karşı hukuki, ilmi, sosyal ve kültürel tedbirlere ilaveten milli ve manevi değerlerimizin de katkısı sağlanmalıdır. Batı hayranlığı ve kültür emperyalizminin etkisiyle bu değerlerimizden yıllarca uzak kalınmıştır. Bu yanlışlıklardan kesinlikle vazgeçerek kendi özümüze dönmekte büyük yararlar vardır. Bu dönüş hiçbir zaman dünyadan soyutlanma anlamını taşımaz. Bilâkis küreselleşen dünyada tarihi misyonumuzla topluma verebileceğimiz çok şeyler olduğu bilincinde olmalıyız. Bu nedenle milli ve manevi kültürümüzü sürekli olarak canlı tutmak için devlet-millet işbirliği ile topyekûn mücadele toplumun yüzde ellisini tehdit eden tehlikenin önlenmesi için hayati önemi haiz bir görevdir. Bu konuda temel görevin devlete ait olması tabiidir.”

ASLAN DEĞİRMENCİ / VAKİT