Yemine ihanet ettiler
Bir kısmı ise yargıdan kaçmak için psikopat, deli, unutkan ve sağır numarası yapıyor. Sanıkları kollayarak Hipokrat yeminine ihanet eden Ergenekon’un hastane ayağı ise soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel’in elini kolunu bağlıyor.
ERUYGUR 366 GÜNDÜR SERBEST
Geçen yıl Kandıra F Tipi Cezaevi’nde düşerek beyin kanaması geçirdiği iddia edilen Ergenekon sanığı Jandarma eski Genel Komutanı Emekli Org. Şener Eruygur, dâvâ savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in bütün girişimlerine rağmen hâlâ dışarıda.
22 Eylül 2008’de tahliye olan Eruygur, 366 gündür hastalığı hakkında herhangi bir bilgi verilmeksizin serbestçe dolaşıyor. Kimi zaman bir kafede görüntülenen, emekli maaşını çekmek için banka banka gezdiği iddia edilen Eruygur, yargılandığı duruşmaların hiçbirine iştirak etmiyor. Savcıların Adli Tıp Kurumu’na sevk talebi ise gülünç gerekçelerle geri çevriliyor.
SAĞLIK PROBLEMİ YOK
Ergenekon sanığı Emekli Org. Hurşit Tolon da tıpkı meslektaşı Şener Eruygur gibi hasta olduğunu iddia ediyor. Çeşitli gerekçelerle uzunca bir süreredir özgürlüğün tadını çıkaran Tolon, yargılandığı Silivri’de muhabirlerimize sağlıklı olduğunu söylemeyi de ihmal etmiyor. Katıldığı duruşmalarda rahat tavırları ile dikkat çeken Hurşit Tolon da, Şener Eruygur gibi Adli Tıp Kurumu’na sevki istenenlerden.
ERSÖZ’ÜN YAKALANMADIĞI HASTALIK KALMADI
Ortaya çıkan ses kayıtlarında kendisinin ‘Ergenekon hastası’ olduğunu iddia eden Jandarma İstihbarat Daire eski Başkanı Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün ise yakalanmadığı hastalık kalmadı. Önce prostat denildi, daha sonra beyin, sonrasında et yiyen bakteri ve bacak enfeksiyonu ile aylarca GATA’dan çıkmayan Ersöz, GATA yolu kapanıp Silivri Cezaevi’ne gönderildiği gece yeniden hastalanarak hastaneye kaldırıldı. Hastalıklarına teşhis koymada aciz kalan tıbba inat yeni yöntemler geliştiren Ersöz, yakalandığı tarihten bu yana 2 günden fazla cezaevinde kalmadı.
HABERAL’IN HASTALIĞI YALNIZCA KENDİSİNDE GÖRÜLÜYORMUŞ
Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal ise hakkındaki onlarca iddiaya rağmen birileri tarafından Hipokrat yemini hiçe sayılarak kollanmaya devam ediliyor. Ergenekon'un 3. iddianamesinin 6. ek klasöründe yer alan belgelere göre, savcılar Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal'ın kalp rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü hastaneden ‘ivedi’ olarak bazı bilgiler istiyor.
Mehmet Haberal’ın meslektaşları tarafından kollandığı yönündeki haberler üzerine harekete geçen Ergenekon savcılarının Haberal'ın hastalığı hakkında konulan teşhis ve buna ilişkin tedavi süresi ile tedavisini yapan doktorların açık kimliklerinin bildirilmesini istediği, “aynı mahiyetteki hastalıklar ile ilgili olarak daha önce hastanenizde tedavi görmüş hastalara uygulanan tedavi, yattıkları süre ile buna ilişkin kayıtlardan birkaç tasdikli suretin gönderilmesini” talep ettiği belirtildi. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanvekili Prof. Dr. Deniz Güzelsoy'un savcılara gönderdiği cevap yazısı ise soru işaretlerini iyice artırıyor. Güzelsoy’un gönderdiği yazıda “Bu soruya cevap verecek başka hastalarla ilgili kayıt ve kanıtları arz etmem mümkün değildir” ifadelerine yer veriliyor.
ARSLAN DELİ, ŞAHİN SAĞIR VE UNUTKANLIKLA KURTULMAYA ÇALIŞIYOR
Korkunç suikast planları ortaya çıkan ve kurduğu ekibi ile binlerce telefon görüşmesinde işitme kaybı ve unutkanlığın emaresi görülmeyen Özel Harekât Daire eski Başkanı İbrahim Şahin, Silivri’den tahliye olmak için kimi zaman duymadığını, kimi zaman ise her şeyi unuttuğunu iddia etmeye devam ediyor...
Ergenekon’la birleştirilen Danıştay davasının tetikçisi Alparslan Arslan ise psikopat kimliğine bürünerek akli dengesinin bozuk olduğunu iddia edip rapor verecek uygun kurumu bulmaya çalışıyor. Arslan, davanın görüldüğü mahkeme salonuna yırtık bir pijama ve saç sakal karışmış bir şekilde katılıyor.
MURAT ALAN/VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.