Hukuka şaşı bakış-BELGE HABER
Şiddete davet edenleri görmüyor!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, parti kapatma davalarında şiddete davet edenlere işlem yapmaması dikkat çekti. Yalçınkaya, şiddete çağıran DTP’lilere işlem yapmadı, birçok yöneticisi Ergenekon Terör Örgütü davasından tutuklanan İP’e de kapatma davası açmadı ama başörtüsü teklifine imzaya siyasi yasak istedi...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, parti kapatma davalarında uyguladığı çifte standartını gözler önüne seriyoruz. Üniversitelerde başörtüsü yasağının kalkması için Anayasa değişikliğine imza veren AK Parti Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş hakkında siyasi yasak isteyen Abdurrahman Yalçınkaya, DTP Grup Başkanvekili Emine Ayna'nın şiddet çağrıları hakkında işlem bile yapmadı. Aynı Abdurrahman Yalçınkaya, Ergenekon Terör Örgütü davası kapsamında “Silahlı terör örgütü kurmak” suçundan tutuklanan İşçi Partisi (İP) hakkında da takdir hakkını kullanarak kapatma davası bile açmadı.
CANİKLİ VE ELİTAŞ’A, BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİNE İMZA ATTIĞI İÇİN SİYASİ YASAK İSTEDİ!
Abdurrahman Yalçınkaya’nın, AK Parti’yi kapatma iddianamesinde, AK Parti Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş şöyle suçlanıyor:
“13) Türbanın yükseköğretim kurumlarında serbestçe takılmasına olanak sağlamak üzere Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapılmasını içeren kanun teklifinin, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partili milletvekillerinin imzalarıyla, aynı amaca yönelik olarak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun Ek 17. maddesinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin ise her iki partili (Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş) yedi milletvekilinin imzalarıyla 29.01.2008 ve 30.01.2008 tarihlerinde TBMM’ne sunulduğu, 2547 sayılı kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinde Adalet ve Kalkınma Partili Milletvekilleri Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş ve Nihat Ergün’ün imzalarının bulunduğu (...)”
BELGESİNE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
ETÖ’den yargılanan İP’lilere dava açmıyor
Yalçınkaya; İP yöneticilerinin birçoğunun 630 gündür Ergenekon Terör Örgütü kapsamında tutuklu bulunmasına rağmen; İP hakkında takdir hakkını kullanarak kapatma davası açmıyor.
TUTUKLANAN VE YARGILANAN İP YÖNETİCİLERİ
İşçi Partisi yöneticilerine yöneltilen suçlamalar şöyle:
İP Genel Başkanı Doğu Perinçek (TUTUKLU): Silahlı terör örgütü kurma, yönetme, zorla hükümeti ıskata teşebbüs, T.C. hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, açıklanması yasak belgeleri temin etme.
İP Genel Sekreteri Avukat Nusret Senem (TUTUKLU): Silahlı terör örgütüne üye olma, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme, açıklanması yasak belgeleri temin etme.
İP Genel Merkez Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek (TUTUKLU): Silahlı terör örgütüne üye olma, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etme, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme.
İP Disiplin Kurulu Başkanı, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eski avukatı ve Aydınlık Dergisi yazarı Emcet Olcayto (TUTUKLU): Silahlı terör örgütüne üye olma ve örgüt adına faaliyette bulunmak. Emcet Olcayto'da, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz hakkında hazırlanmış bir dosya bulunmuştu.
İP Partisi Üyesi Muzaffer Tekin (TUTUKLU): Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, zorla hükümeti ıskata teşebbüs, T.C. Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri bulundurma, (Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, mala zarar verme, kasten öldürmeye azmettirme, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde atma suçlarına azmettirmek.
NAZLI ILICAK: AHMET TÜRK’ÜN YAPICI POLİTİKALARI VARDI
Gazeteci Nazlı Ilıcak ise parti kapatmalara karşı olduğunu belirterek, “Ahmet Türk’ün siyasi yasaklı hale getirilmesine çok üzüldüm. Çünkü Ahmet Türk’ün yapıcı politikaları vardı. Her zaman barıştan ve demokrasiden bahsediyordu. Ahmet Türk’e yasak getirilmesini yanlış buldum. Siyasi yasaklara tamamen karşıyım” dedi.
ALTAN TAN: SİYASETİ PLANLAYANLARIN PROJESİ
Kürt aydın Altan Tan, Emine Ayna’nın iddianame kapsamında olmamasını şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’de siyaseti planlayanlar var. Bu kişilerin hedefi kaos çıkarmak. Bu çevrelerin amacı, ülkedeki demokratikleşme çabalarına engel olmak ve yeni bir Anayasa yapılmasını engellemek. DTP’yi kapatma davasında da bu planın izleri var. Emine Ayna’nın iddianame dışında tutulması da bu planın parçası olabilir.”
Emine Ayna kimden torpilli?
DTP’nin ılımlı Genel Başkanı Ahmet Türk’ün yasaklanması ve 5 yıl siyasi yasak aldığı kapatma davasında, Ayna ile ilgili yasak talebi olmadığı için bir işlem yapılmadı. DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna, DTP’ye yönelik kapatma davasının dışında tutulurken; PKK terör örgütü ve Abdullah Öcalan hakkındaki ‘taraf’ ve ‘yandaş’ açıklamaları ise arşivleri dolduruyor.
DAVA 2 YIL ÖNCESİNİ KAPSAYINCA, AYNA KURTULDU!
Ayna’nın herhangi bir yasak almamasının sebebi ise, DTP hakkında kapatma davasının 2 yıl önce açılması ve davanın iki yıl ve daha öncesini kapsaması. AK Parti için ek iddianame tanzim eden Başsavcı Yalçınkaya’nın, Ayna’nın sözleri ile ilgili ek iddianame düzenleme imkânı varken, bu hakkını kullanmaması dikkat çekti.
***
EMİNE AYNA: SİYASET YAPMAYI PKK’YA BORÇLUYUZ
“PKK bir tarihtir. Bizim siyaset yapabilme koşullarımızı Öcalan ve PKK hareketi ortaya çıkarmıştır.” (7 Aralık 2009-Radikal Gazetesi)
“KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ ÖCALAN’DAN GEÇER”
“Sayın Abdullah Öcalan, 30 Ağustos sonunda Kürt sorunu çözümü içen yol haritasını açıklayacak. Kürt sorunu çözümü ‘Sayın Abdullah Öcalan’ ile görüşmektir.” (14 Temmuz 2009 / Batman)
“BİZİ TERÖRİST OLARAK GÖRMENİZ ONURDUR”
“25 yıldır halkı hor gören, ırkçı zihniyeti sorguluyor ve çözüyoruz. Sistemi teşhir ettiğimiz için de bunların karşısında çözüm önerileri sunduğumuzda bize ‘teröristsiniz’ diyorlar. Sizin bizi ‘terörist’ olarak görmeniz, bizim için onurdur.” (11 Mart 2009 / Adıyaman)
***
AHMET TÜRK:TOKAT’TAKİ SALDIRIYI KABUL ETMİYORUM
Kapatılan DTP’nin ‘uzlaşmacı’ ve ‘demokrasiden taraf’ olarak ifade edilen Genel Başkanı Ahmet Türk de, PKK’nın Tokat/Reşadiye saldırısını üstlenmesi üzerine “Yaşama hakkına, şiddete yönelik eylemleri tasvip etmiyorum. Saldırı, açık açık nereden gelirse gelsin kabul etmiyorum” demişti.
Türk, Milliyet gazetesine 16 Kasım 2009’da verdiği röportajda ise, “Biz bu sürecin doğru ilerletilmesi için nelerin yapılması gerektiği noktasında düşüncelerimizi söyleriz. Ama bu sürecin önünü tıkayan bizler olmayacağız” diye konuşmuştu. Türk, partisinin kapatılmasının ardından yaptığı basın açıklamasında ‘uzlaşmacı’ tavrını şu şekilde göstermişti: “Bu kırılmanın çok daha yüksek noktaya taşınmaması için hepimiz bu süreci hassasiyetle izleyeceğiz. Sürecin hassasiyetini kavrıyoruz. Türkiye'nin bir gün barışı yakalayacağına inanıyoruz.”
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.