Okuyun ve duâ edin
Filistin’de masum siviller katledilirken ‘huzurlu bir hayat’tan bahsetmek belki abes olacak, ama ne yazık ki her şeye rağmen hayat devam ediyor ve edecek. Yeni yılın ilk gününde, geçen yılın muhasebesini yapabilmek lâzım. ‘Yılbaşı’ bu anlamda önemli olabilir. “Geçen bir yıl boyunca Allah’ı (cc) memnun edecek neler yaptık?” sorusunu sormalı ve aldığımız cevap bizi tatmin ediyorsa sevinmeliyiz. Aksi halde hiç değilse yeni yılda bunu başarabilmek için gayret sarfetmeliyiz.
Pek çok tanınmış kişinin ‘özel doktoru’ sıfatını da taşıyan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “2009 için altın değerinde on sağlık kuralı”nı (Hürriyet, 29 Aralık 2008) sıralamış. Bu kurallara—genel anlamıyla—itiraz edilecek noktalar olmadığı gibi, bir bakıma ‘vaaz’ niyetiyle bile okunabilir.
Müftüoğlu’nun ‘altın değerinde’ saydığı kuralları özetlemek gerekirse şöyle sıralayabiliriz:
1- İyimserlik en güçlü ilâçtır.
2- Sosyalleşmeyi ihmal etmeyin. (...) Yeni yılda yeni dostluklar, arkadaşlıklar geliştirin. Çoğalın, dostluklarınızı güçlendirmeyi de ihmal etmeyin. Aile bağlarınızı sağlam ve güvenli tutun. Kendinizi evinize, semtinize, şehrinize sıkıştırıp kapatmayın.
3- Beden ve ruh dengesini koruyun. (...) Beden-ruh dengesi, halinize şükretmenizi de kolaylaştırıyor. Bu sebeple yalnız bedeninizle değil, ruh sağlığınızla da ilgilenmeniz, ruhunuzu da korumanız, geliştirmeniz ve beslemeniz gerekiyor.
4- Gerekli vitaminler: Neşe ve mutluluk. (...) Bunun için neşeli biri olmayı, hoşgörülü, keyifli, endişesi az, umudu (...) bol biri olmayı (ve böyle insanlarla birlikte yaşamayı) ilke edinin. Kötümser, endişeli ve sorunlu insanlardan uzak durun.
5- Hastalıklardan korunun. (...) İnsan aklı ne yazık ki beden ve ruhun sağlıklı durumunu idrak edemiyor. Ne zaman ki vücudumuzda bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyor, ancak o zaman sağlığın önemini, ciddiyetini düşünmeye, konuşmaya başlıyoruz.
6- Beslenme, uyku ve stres önemli. Ne yiyip içtiğiniz, nasıl bir hayat sürdüğünüz, yani “hayat tarzınız” (uykunuz, aktiviteniz, stres yönetimi beceriniz) sağlığınızı belirleyen temel faktörlerdendir. Taze ve temiz şeyler yiyip içmeyi hedefleyin.
7- Zararlı şeylerden uzak durun. Alkol ve sigaranın zararları artık tartışma konusu bile yapılmıyor. Yiyecek ve içeceklerdeki katkı maddeleri, besinlerdeki kirlilikler sağlığınızı en azından uzun vadede bozabiliyor.
8- İnanç dünyanızı güçlendirin. İnançlı insan, aidiyet duyguları güçlü insandır. İnanç ve onun sağladığı aidiyet hissi, güven duygusunu pekiştirir. İnanç duygusu son yıllarda en etkin detoks ilâcı gibi görülüyor.
9- Beyninizi destekleyin. Beyniniz de kaslarınız da aynı temel kural ile yönetiliyor: Kullan veya kaybet! Bunun için beyninize de sık sık egzersizler yaptırmanız, onunla “farkındalık ve değişim yolculuklarına çıkmanızda” fayda var. Okuyun, duâ edin, bulmaca, sudoku çözün, satranç (...) oynayın ve düşünce egzersizleri yapın, iç dünyanıza doğru yolculuklara çıkın.
10- Kilonuzu koruyun.
Sıralanan bu ‘altın kural’lar derinlemesine incelense, ‘hadis meâlleri’yle örtüştüğü ortaya çıkmaz mı? Yani, tavsiye edilen hangi ‘iyi’ şeyin kaynağında İslâm yok ki? “Aile bağlarını sağlam tutun” demek, “Sıla-i rahimi ihmal etmeyin” demek değil mi? Alkollü içkilerin içilmesinin men edilmiş olması tasadüf mü? İslâmın ilk emri ‘ikra/oku’ değil miydi? Hem, “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” âyet meâli değil miydi? Yeni yılda hem okuyalım hem de bol bol duâ edelim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.