Onlar tenkit ediyor, biz tebrik edelim
Okullarda mescit açılmasıyla ilgili talepler başlangıçta dikkate alınmak istenmedi, ama velilerin ve öğrencilerin ısrarları neticesinde mesele siyasetçilerin de gündemine girmiş durumda. İnsanların olduğu her yerde bir ‘ibadet yeri’ne de ihtiyaç vardır.
Hele okullarda ve hele ‘Müslüman Türkiye’deki okullarda, isteyenler için bir ibadet yeri, mescid ya da başka bir ad ile müstakil bir mekânın olmamasını anlamak ve kabullenmek mümkün değildir.
Konu gündeme geldiğinde her defasında, “Her okula (erkek ve kız öğrenciler için ayrı ayrı) iki mescit açılsın” diyoruz ve bu talep bazılarınca ‘afakî’ bulunup Türkiye şartlarına uygun görülmüyor. Acaba, Türkiye şartlarına uygun olan, okullarda mescit olmaması mıdır?
“Namaz kılmak için mescit şart değil, başka yerde de kılınır” demekle bir yere varamayız. Doğrudur, namaz kılmak için “mescit” olması şart değildir, ama okulda okuyan bir öğrenci namazını nerede kılacak? Sınıfta kılsa irtica hortlamış olur(!), merdiven altında kılsa uygun olmaz. Peki, nerede kılacak? Hiç kimse, “Evinde kılsın” demesin. Çünkü namazın nerede ve nasıl kılınacağı bellidir. Her önüne gelen bu konuda ‘fetva’ vermeye çalışmasın. Neticede idarecilerden fetva isteyen yok, mescit isteyen var!
Afyon Valiliği, (Vali Yardımcısı Ali Muhiddin Varol imzasıyla) 28 Şubat 2013 tarihinde okullara bir genelge göndermiş ve 1978 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı’nın bir genelgesini hatırlatmış. Aradan 35 yıl geçtiği halde yürürlükte olan o genelgede, “ibadet etmek isteyen çocuklar için okul müdürlüklerince gereken kolaylıkların gösterilmesi” isteniyormuş. Afyon Valiliği 35 yıl önceki bu genelgeyi hatırlatıp öğrencilerin ‘mescit’ taleplerinin dikkate alınmasını hatırlatmış oluyor. Tabiî durumdan vazife çıkarmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat! Hemen, sanki bir suçmuş gibi “Afyon Valisi okullarda mescit istedi” diye haberler medyada yer aldı. (Bkz.: 8 ve 9 Mart tarihli onlarca internet sitesi ve gazete.)
Onlar tenkit etti, biz ise Afyon Valisi ve benzer adımları atan her yöneticiyi tebrik ediyoruz ve etmeye de devam etmeliyiz. Bir noktaya daha bu vesile ile dikkat çekmek icap etti: Okullarda mescit açılması için bugün bile dayanak olan genelge ne zaman yürürlüğe girmiş? Bugün kimilerince istihza ile bakılan “demokrat misyon”un iktidarı günlerinde! Bu vesile ile onları da tebrik ederiz. Zaten o yıllarda okullarda mescit vardı ve nasip oldu biz o mescitlerde [1980 öncesi ve sonrası, Rize Lisesi] namazlarımızı kılabildik...
Okullarda mescit meselesini tartışma konusu yapmak bile doğru değil. Çünkü mescit, bir ihtiyaç. Namaz kılan varsa, mescit de olmalı. Şükürler olsun ki geçmiş yıllara nisbetle daha fazla genç namaza koşuyor. O halde her okula “iki mescit” niçin açılmasın?
Bugün için pek gündeme getirilmese de askerî okulları da bu ihtiyaçtan, bu açılımdan ayrı düşünmemeli. Orada okuyan öğrencilerin de mescide ihtiyacı var. “Zarar görürüz, istikbalimiz kararır” endişesiyle onlar böyle bir talebi gündeme getirmeyi erteliyorsa bile biz gündeme getirebiliriz ve getirmeliyiz. Namazsız bir istikbalin hiç kimseye faydası olmadığını da ifade ederek...
Hatırlatmaya bile gerek yok ki, okullarda mescit açılması namaz kılmayan öğrencileri zorla namaz kıldırma anlamına gelmez. Zorla hiçbir şey olmaz, nerede kaldı ki namaz olsun. Tek talebimiz, namaz kılmak isteyen öğrencilerin bu haktan mahrum bırakılmaması...
Okullarda mescit meselesi konuşulurken bir anda “namaz kılan ‘örümcek adam’” haberiyle karşılaştık. İlgili habere göre Ankara’da bir ilköğretim okulunda ‘Din Dersi’ için hazırlanan sınav kâğıdına “Namaz kılan örümcek adam” karakteri (Vatan, 9 Mart 2013) yerleştirilmiş. Vay, böyle bir şey nasıl yapılırmış!
Burada itiraz edilen nedir? “Örümcek Adam”ın namaz kılarken resmedilmesi mi yoksa “ders dışı/ konu dışı bir materyal”in kullanılmış olması mı? Her halde “Örümcek Adam”a hayalen de olsa namaz kıldırılmış olması bazılarını rahatsız etmiş. Namaza karşı bu derece alerji duymayı anlayabilmek mümkün mü? İcap ettiğinde “Örümcek Adam” da, “Nasrettin Hoca” da, “Süper Adam” da namaz kılabilir. Çocuklara namazı sevdirmek için düşünülmüş bir değişiklikten bu derece rahatsız olmak açık zihinli olduklarını düşünen insanlara yakışmıyor doğrusu.
İmandan sonra en büyük hakikat olan namazı sevdirmek için yapılan her türlü çalışmayı ve çalışanı tebrik ederiz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.