Böyle bir dostunuz oldu mu?

Böyle bir dostunuz oldu mu?

İnternet ortamında gezinenler ve bu konuya duyarlı olanlar aşağıda alıntıladığım yazıyı bilirler…

“Böyle bir dostunuz oldu mu?”

Çoğu zaman arkadaşların bir birine hediye ettiği güzel bir mail olmuştur bu…

Söz konusu “O” olunca güzel olmaz mı?

Ben de yeni yıla girdiğimiz bu saatlerde yeni yılla birlikte nasıl bir insan olmamız ve kimi örnek almamız gerektiği ile ilgili yüreğimizde yanardağlar oluşturan bu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum…

Kişiliğimizde,karakterimizde,his dünyamızda,ahlaki yapımızda fırtınalar koparıp devrimler yapması dileğiyle sizleri bu güzel yazıyla başbaşa bırakıyorum…

BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU?

“Kötü söz söylemezdi…

Affediciliği tabii idi, intikam almazdı…

Düşmanlarını affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi…

Kimseyle çekişmezdi…

Çok konuşmazdı…

Boş şeylerle uğraşmazdı…

Umanı umutsuzluğa düşürmezdi…

Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı…

Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı…

Kimsenin kusurunu araştırmazdı…

Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi…

Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi…

Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi…

Her zaman ağırbaşlıydı…

Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı…

Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı…

Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü…

Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmazdı…

Adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi…

Vak’ar ve sükunetle rahatça yürürdü…

Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi…

Dostlarına şöyle derdi: “Dünya da garip bir kimse, yahut bir yolcu gibi ol!”…

Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu…

Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı…

Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı…

Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilmezdi…

Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı…

Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi…

Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı…

Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve

saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve

haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”…

Sıradan değildi. Ama sıradan insanlar gibi yaşardı…”

İşte “O” dost kainatın en şerefli insanı,eşref-i mahlukat Hz.Muhammed Mustafa’ydı(S.A.V)…

GÜNÜN SÖZÜ

Sevgi ve karakterin olmadığı yerde ne büyük insan,ne büyük sanatkar,ne de büyük mücadele adamı vardır…

BEETHOVEN





Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi