Şimdi sıra bende
Yazı yazmadığım günlerde başlatılan organize saldırıyı cevaplandırma imkanım olmadı..
Şimdi sıra bende:
Soruyorum, Milliyet gazetesinin iftiracı, palavracı, fanatik Vakit düşmanı yetkilileri ve Hürriyet gazetesinin çakma/çıkma yazarı Ahmet Hakan Coşkun’a:
Balıkesir Müftülüğü’nün hutbelerde okuttuğu metinde geçen “Yılbaşı-Noel İslâm’a ait bayram veya kutsal bir gün değildir” mealindeki görüş yanlış mıdır?
Siz belki bilmezsiniz,
Tarihçi, sosyolog, din bilgini tanıdıklarınız yok mudur? Yoksa bile ayaklarına giderek, telefonla sorma imkanınız da mı yoktur?
“Miladi yılbaşı/Noel İslâmi günlerdendir” diyen çıkacak mı?
Hürriyet’in kabına sığmaz, Vakit düşmanlığı gözünü bürümüş genç yazarı AHC, eğer söyledikleri doğruysa, Müftü babasına sorsun, sözkonusu tarihi günü..
Alacağınız cevapları şimdiden merak etmekteyim..
Amma biliyorum ki sizler emre göre yazı kaleme alıyorsunuz.. Eğer öyle olmasa, Milliyet’in ilk sayfasına benim yılbaşı ile ilgili yazımın cüz’i bir kısmını alarak, Vakit gazetesi için “Köktendinci” diye, Ecevitçe bir iddia kullanmazdınız.. O zaman siz ne oluyorsunuz? Kökten dinsiz mi?
Ayıptır bunlar..
“Tayyip Erdoğan yurtdışına giderken, gezilerine davetli gazeteciler arasında gözüküyor.. Başbakan sıkça Vakit yazarlarını yanına alarak onlara paye veriyor.” Sizleri çoban değneği gibi yanında taşıyan siyasetçiler yok muydu geçmişte? Yine öyle bir statü mü istiyorsunuz?
Ben kendimden bahsedeyim.. Çünkü sözkonusu yazınızın odağında ben bulunuyorum:
Hayatım boyunca Tayyip Erdoğan’a 100 metreden yakın bir yerde bulunmadım.. Tabii ki yüzyüze gelmediğim gibi, yanında asla geziye katılmadım..
Utanmadan nasıl yalan yazıyorsunuz siz?
Şu da var ki, sizin yalanlarınızı, iftiralarınızı sineye çekecek bir kişi değilim..
Hatırlar mısınız, Hahambaşı talimatıyla topyekün aleyhimde saldırı başlatmıştınız 2004 yılında.. Daha sonra yine topyekün kartel gazeteleri ve kalıplı yazarları bir Çeçen uçak kaçırma olayını değerlendirmemi hazmedememiştiniz..
Ne yapmam lazım?
Aydın Doğan’dan talimat mı alacağım yazacaklarım için?
Öteki, yani VAKİT ismini duyunca şaha kalkan AHC, Milliyet’ten bir gün sonra kaleme sarılmış..
Neymiş?
“Eğlenenlere küfür, tacizciye tam siper..”
Bre nadan eğlenmenin günü mü yok.. Dileyen dilediği gün yorulana kadar eğlenir.. İşte eğlenenlerden 7 genç size göre konuşlandıkları için eğlenirken can verdiler.. Acıdığınızı sanmıyorum..
Tacizciden kastın, Hüseyin Üzmez olsa gerek.. Peki benim o kişiyle 12 yıldır konuşmadığımı, yıldızımızın barışmadığını biliyor musun?
Taciz olayı hakkında ilk günlerde en sert yazıyı yazdığımdan hiç haberin olmadı mı? Daha sonra bir kez yine yazdım.. Halbuki sen Vakit yazılarını reklamlara kadar okursun.. Bir şey bulur da eleştirir miyim diye..
Seninki ne üzüm yemek, ne bağcı dövmek..
Sen kendi itirafınla bir döneksin.. Döneklerin fikir terazisinde sinek kadar ağırlıkları olmaz..
“Benim acilen müşahede altına alınmamı” tavsiye eden, Aydın Doğan’ın beşinci evladı, aklınca yılbaşı eğlencelerini kışkırttığı gibi, kendi seviyesinin noksanlığını da saklıyor..
Bre aklı bütün aslanım, bre hatun aslanım, çetin aslanım, senin hiç karakterin düzelmeyecek mi? Bir zamanlar “Kıymetli ağabeyin” olurdum ve TV konuşmalarına davet ederdin.. Kartel medyaya geçince kelleyi mi üşüttün?
Saldırıların seni büyütmez, anla artık.. Senin geçtiğin yollardan yüzlerce emir kulları geçti.. İşte şimdi hiçbirinin ismini hatırlayan yoktur.. Övünmek gibi olmasın, Karakoç’u yüzyıllar sonra da hatırlayan çıkar.. Zira ben bir şairim.. 11 kitaba imza atmışım.. Haberin ola..
Su kaçtı kulaklara, kartel medya yürüsün
Ağırlar hafifleri arkasından sürüsün
Öyle bir hokkabazlık yapılsın ki sahnede
Solduyular çimlensin, sağduyular çürüsün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.