İşgale direnmek ne zaman terör oldu?
Gazze'deki sorunun temelinde HAMAS ya da el Fetih yoktur. HAMAS da el Fetih de öteki direniş örgütleri de işgalin doğurduğu örgütlerdir. Bu örgütler bu gün yok edilseler bile işgal devam ettiği sürece başka örgütlerin zuhur etmesi kaçınılmazdır.
Sorunun temelinde işgal, İsrail'in ırkçı politikaları ve bu politikalara destek veren başta ABD olmak üzere batı yatmaktadır.
HAMAS sorun değildir sorunun sonucudur. Bu bir.
İkincisi HAMAS bir terör örgütü de değildir. HAMAS vatanı işgal edilmiş insanların kurduğu bir direniş örgütüdür.
Aynen bizim istiklal savaşımızı yürüten Kuvay-ı Milliye gibi.
Kuvay-ı Milliye'nin işgale karşı silahlı direnişi ne kadar meşru ise HAMAS ve öteki örgütlerin direnişleri de o kadar meşrudur.
Gazze'nin özel durumuna ve HAMAS'a gelecek olursak;
HAMAS, 2006'da İsrail ve batının rızasıyla seçimlere katılmasına izin verilmiş meşruiyeti kabul edilmiş bir örgüt. Madem terör örgütüydü 2006 seçimlerine katılmasına neden izin verildi?
İsrail ve yandaşları,seçimi eski solcu yeni işbirlikçi el Fetih örgütünün kazanmasını ümid ediyorlar ve el Fetih'e açıktan yardım ediyorlardı. Seçimi el Fetih kazanacak HAMAS büyük bir yenilgiye uğrayacak ve Filistin görüşmelerinde el Fetih muhatap olacaktı.
Ama Filistin halkı bu planı bozdu. HAMAS'ı tek başına iktidara taşıdı. Asıl sorun işte o zaman başladı. Seçim sonuçları belli oluncaya kadar demokrasi edebiyatı yapan İsrail ve batı sandıktan HAMAS çıkınca demokrasiyi insan haklarını özgürlükleri hemen rafa kaldırdılar.
Başta ABD olmak üzere batı dünyası arap dünyasının en demokratik seçimiyle işbaşına gelen HAMAS hükümetini tanımadıklarını ilan ettiler!
Ekonomik ambargo o zaman başladı. Bu ambargoya rağmen bir sene içinde HAMAS hükümeti büyük başarılara imza atmaya başladı.
Baktılar ki ambargo fayda etmiyor bu kez hükümeti Mahmud Abbas'a azlettirdiler. Bununla yetinmediler HAMAS'ı silah zoruyla etkisiz hale getirmek istediler. HAMAS da Gazze'de direndi ve elFetih'i safdışı ederek meşru hükümeti devam ettirdi.(Bu arada şunu da ifade edelim ki Filistin'deki bütün partilerin silahlı gücü var. Hepsi aynı zamanda işgale karşı direniyor.)
Haziran 2008'de HAMAS ile İsrail arasında 6 aylık bir ateşkes yürürlüğe girdi. Ateşkesin en önemli şartı karşılıklı ateşkes ve gümrük kapılarının açılmasıydı. Ateşkesi ilk bozan İsrail oldu hem onlarca kez Gazze'ye saldırdı hem de kapıları açmadı. Yani ateşkesi İsrail tarafı bozdu. HAMAS da haklı olarak mukabele etti.
İsrail'in istediği tek taraflı ateşkes. İsrail'in her saldırısı HAMAS tarafından karşılık görünce son iki aydır Gazze dünyadan tecrit edildi. Ve 27 Aralık'ta aylar öncesinde planlanmış hava saldırısı peşinden kara harekatı başladı.
İsrail HAMAS'ı bitirmek amacıyla başlattığı bu saldırıda çocuk kadın demeden sivil halkın üzerine bomba yağdırıyor. Canlı yayında bir insanlık suçu işleniyor.
Maalesef bu dramı bütün dünya film izler gibi izliyor.
Bu insanlık suçuna karşı halkıyla hükümetiyle en ciddi tepkiyi yine Türkiye verdi.
Başbakan'ın diplomatik dilin ötesine geçen şahsi tepkileri Ortadoğu turu ve sürdürdüğü görüşmeler İslam dünyasının takdirlerini topladı.
Saldırının başladığı günden itibaren duyarlı insanlar sokaklara caddelere sığmadı. En son Pazar günü yapılan Çağlayan mitingi milletimizin tepkisini izhar açısından çok önemliydi.
Aynı saatlerde Beyrut'ta bir miting vardı. El cezire televizyonu Çağlayan ve Beyrut mitinglerini 3 saat boyunca canlı olarak yayınladı. Çağlayan'a bir kişi fazla görünsün diye ben de gittim. Miting çevresinde Fetih suresi okuyarak bir tur atıp eve döndüğümde el-Cezirenin canlı yayını devam ediyordu.
Mitingde Numan Kurtulmuş beyin siyasi sloganları engellemesi hatta hükümet aleyhine slogan atılmasına mani olması ve sorunun bir insanlık sorunu olduğunun altını çizmesi bütün dünyaya Filistin konusunda Türk hükümeti ve milletinin yek vücut olduğunu göstermesi bakımından çok anlamlıydı.
Türkiye hükümetiyle ve halkıyla doğru olanı yapıyor.
Ortada fevkalade ciddi bir sorun var ve bu sorunda sınavı ilk geçen hükümet ve milletiyle Türkiye olmuştur. Bu sınavı ilk kaybeden de Mısır ve ABD olmuştur. Refah kapısını kapatmadaki anlamsız ısrarı ile Mübarek ve bu drama sessiz kalan Obama. Öncelikle bunlar olmak üzere ötekiler, başta Arap ülkeleri olmak üzere İslam alemi ve medeni olduğu zannedilen batı dünyası maalesef yine sınıfta kalmıştır
Bu arada bazı yazar ve çizerlerin, Türkiye'nin özellikle hükümetin takip ettiği ve insanlığın takdirle izlediği girişimlerinin, HAMAS taraftarı görünmesi sonucuna müncer olabileceği endişelerini dile getirmeleri, İsrail yanında Gazze insanına bomba yağdırmanın bir başka versiyonu olsa gerek.
Bu mantık HAMAS'ı terör örgütü olarak gören mantığın ta kendisi.
Bu durumda onlara göre Kuvay-ı Milliyeciler de terörist oluyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.