SAYIN BAŞBAKANIM ECZACILARIN FERYADINI DUY!
Uzun zamandır eczacılar sıkıntı çekiyor…
Bir kısmı iflas etti…
Bir kısmı iflasın eşiğinde can çekişiyor…
Bir kısmı iflasın süresini uzatmaya çalışıyor…
Bir kısmı kamuya geçme derdinde…
Bir kısmı tefecinin eline düşmüş evine ekmek götüremiyor…
Bir kısmı intiharla çözüm yolu arıyor…
Kısacası mahallenin eczacısı zor durumda…
Eldeki avuçtaki parasını koydu olmadı…
Arabasını sattı kurtaramadı…
Evini sattı çare bulamadı…
Borç harç derman olmadı…
Çaresizlik devam ediyor…
Bu sıkıntıyı en çok bilenlerden biri şu an Ak Parti’den milletvekilli…
Türk Eczacıları Birliği eski başkanı Mehmet domaç…
Hemen yanınızda duruyor…
Başka eczacı milletvekilleri de var…
Onları dinlerseniz eczacıların sıkıntılarını anlarsınız…
Türk Eczacıları Birliği sol görüşlü bir örgüt olabilir…
Hükümete muhalif gibi duruyor olabilir…
Mesleki sorunlara gerekli duyarlılığı göstermiyor olabilir…
Tüm bunlar eczacıların sorunlarını ortadan kaldırmıyor…
Var olan sorunların çözülmemesine engel teşkil etmiyor…
Eczacıların güllük gülistanlık olduğunu göstermiyor…
Ama seçimle işbaşına gelmiş eczacıları temsil eden binlerce üyesi olan bir örgüt…
Önünüze koydukları her talep eczacıların talepleri…
Sorunlar eczacıların sorunu…
Bunlar görmezden gelinemez…
Bürokratların gösterdiği tavır kraldan çok kralcılıktır…
Verdikleri beyanatlar uçuk kaçık…
Demeçler akıl izanla açıklanacak şeyler değil…
Burda sorunları uzun uzadıya anlatmanın gereği yok…
Siz zaten biliyorsunuz…
Zincir eczanelerle ilgili yasa çıkarılmasın…
Eczacı-eczacı ortaklığı olmasın…
Muayene ücretleri eczane üzerinden alınmasın…
Ödemeler zamanında yapılsın…
Eczacıların karlılığı biraz daha arttırılsın…
Yeni eczacılık fakülteleri açılmasın…
Sağlık üzerindeki yolsuzluklarla ilgili ciddi denetimler yapılsın…
Deniyor…
Zaten bunlar açık seçik belli ve haklı talepler…
Hükümetten taviz koparma talepleri değil…
Politik bir duruş sergileme değil…
Fazla para kazanma hırsı değil…
Sadece hayatların idame edilmesi için gerekli bir can suyu talebi…
Yoksa iflaslara yenileri eklenecek…
Dönen çek ve senetlerin sayısı artacak…
Bankaların ve tefecilerin kıskacında nefes alamayacak…
Ve mahallenin eczacısı pusuya yatmış akbabalara yem olacak…
Sayın Başbakanım…
Durum sanıldığından da vahim…
Bir an evvel sizlerden soruna el koymanız bekleniyor…
Çünkü biliyoruz ki siz duyarsız değilsiniz…
Ve duyarsız olamazsınız…
2 şubat gelmeden olaya el koyun ki herkes rahatlasın…
GÜNÜN SÖZÜ
Dicle kenarında bir kurt kuzu aşırsa ilahi adalet devlet reisinden sorar.
HZ.ÖMER