İki yüzlüler
Mehmed Akif Ersoy merhum “Eskiden ikiyüzlüleri hiç sevmezdim ama şimdi seviyorum çünkü şimdilerde bin yüzlü iki bin yüzlü adamlar türedi ikiyüzlüler sevinmeye başlandı” dermiş.
Bakara sûresinin başında beş âyetle Müttaki bir Müslüman tarif edilmiş. İki âyetle kâfir tanıtılmış ve on üç âyetle de Münafık tanıtılmış.
Her münâfık, kâfirdir ama her kâfir, münâfık değildir. Kâfiri tanırsınız ve ona göre tavır belirlersiniz. Ama münâfık’ı ayırdetmek çok zor.
Medine’deki münafıkları sevgili peygamberimizden başkası bilemezdi. Ancak hakkında ayet nazil olan kişiler hariç. Gerçi İbn-i Habib (-245 h.) el-Mühabber s: 467’de otuz altı tane münâfık’ın adını ve kabilesinin ismini verir. Bunlar daha sonra koynundan Haç’ı çıkanlardırlar.
Sonra Mekke münâfıkları türedi. Her peygamberin çevresinde münâfık insan olmuştur. Kıyamete kadar da münafık olacaktır.
Fert olarak münafık yaşayıp, münafık olarak ölen insanların münafık olduğunu bilmemiz zordur.
Ama toplu münafıklık hareketleri bir yerde yakayı ele verirler. Medine münafıkları, bazı olaylarda hemen Müslümanların zararına olacak şekilde toplu harekete geçiveriyorlar.
Rabbimiz Bakara süresinin 8-20’nci âyetlerinde bu iki yüzlü insanların hasta olduklarını, fakat hasta olduklarını da bilmediklerini, bozgunculuk yaptıkları halde düzelttiklerini zannettiklerini, Müminlerin yanında iman ettiklerini söyledikleri halde kâfirlerin yanına varınca Müminlerle alay etmek için öyle dediklerini haber verirken iki yüzlülerin röntgen filmini vermekte.
Sevgili peygamberimiz de bizi uyarır: “Sakın kişinin namazı ve orucu sizi aldatmasın. Dileyen namaz kılsın, dileyen oruç tutsun. Emaneti olmayanın dini olmaz” buyurur. (Musannef, Abdurrezzak bab ül emanet 11/157 hadis 20192)
Münafikun süresinde açıklandığı gibi görüntüleri güzel ama giydirilmiş odundan farksız olan bu insanlara aldanmayacağız.
Münafikun suresinin dördüncü ayetinde “Onları gördüğün zaman cisimlerini beğenirsin. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Sanki onlar giydirilmiş kereste gibidirler. Her bağırışı kendi aleyhlerine zannederler. Onlar düşmandırlar. Onlardan sakının. Allah onları gebertir. Nasıl da döndürülüyorlar.” diye haber verir.
Bakara suresinin 204-205’inci ayetinde ise “İnsanlardan öyleleri vardır ki, onun dünya hayatındaki sözü hoşuna gider. Kalbinde olana Allah’ı şahit tutar. Halbuki O, düşmanların en azılısıdır. O işbaşına geçtiği zaman yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Allah, bozgunculuk yapanı sevmez.” buyurur.
Fakir olduğu halde zengin havası estirenler, Türk olmadığı halde Türkçülük hareketinin en önünde yürüyenler, gelene ağam, gidene paşam diyenler, Kral öldü yaşasın kralcılar, iki yüzlü sayılırlar ama Kur’an’da tarif edilen Münafıkın bir çok özelliğini taşıdıkları halde münafık sayılmazlar. çünkü Kur’an’ın tarif ettiği bu ikiyüzlüler İman konusunda ikiyüzlü davrananlardır.
Bir de amelde münâfık vardır ki o, İman ettiği halde ahlaki eksikliğinden dolayı sözünü yerine getirememekte, yalan söylemekte, emanete hıyanet etmekte. İşte bunlar amelde münafıktırlar.
Bizler hem İmanımıza, hem amelimize nifak kokusu dahi karıştırmamaya dikkat edelim.