“Târihler kan ağladı vatan yanarken / Eller özvatanda nâra atarken / Ufukta umudun Nûru batarken / İlk sesi haykıran yüce Erzurum / Vatanı kurtaran büyük Erzurum.”
Sevgili okurlarım; Erzurum dendiğinde Gazi Ahmed Muhtar Paşalar, Kurt İsmail Paşalar, Nene Hatunlar, Aziziye Tabyaları akla gelir de, 12 Mart 1921'de Mehmed Akif Bey merhumun yazdığı İstiklâl Marşımızın TBMM'ce kabul edildiği güne kadar, TBMM toplantılarına yukarıdaki marşla başlardı. Erzurum'un hayli zamandır Milli Görüş'ü dinlenmeye çektiği, ki bu yıl 1977 seçimleriyle başlar. Erzurum Milli Görüş'ü hiç denemeden 1973 seçimlerinde üç milletvekili vermiş; ancak 1977'de bu sayıyı 1'e indirmişti. O da zor belâ çıkmıştı. Bu Milli Görüş'ün dâhil olduğu her koalisyonda evvelâ MSP/CHP kabinesinde tarım ve hayvancılık, 1. MC hükümetinde aynı görevde, 2. MC'de de İçişleri Bakanı olarak görev almış bulunan Korkut Özal idi.
Aşağıda sizlerle paylaştığım e-mail'i gönderen samimi, ancak aynı nisbette feraset sahibi bir Milli Görüş'çü diyorki: “Muhterem hacı ağabeyim, sıkıntı kendimizde, içimizde. Biz mücadeleyi kendimizle, bizden olanla yapıyoruz. Kazığı kendimize atmak için çaba sarfediyoruz. Erzurum'da Saadet lehine esen müthiş bir rüzgar var. akp, eski başkanı yeniden aday gösterdi. halkın müthiş bir kızgınlığı var. Hem başkana, hem de Başbakana. Bizim önümüze dilediğini getirip yeseniz de bu, yemeseniz de anlayışına kızgınlık hat safhada. mhp'nin adayı da bir Prof. Üniversiteli şere de iyi gözle bakmıyor halk. Yani ibre iyi bir çalışmayla Saadete dönmüş durumda. Bu ibre bir taraftan iki seçimde akp'nin kalesi olan bir şehrin elden gitmesi ve çöküşün başlangıcı, diğer taraftan da Saadet'in alacağı bir büyükşehir belediye başkanlığıyla dirilişin nüvesi olacak gibi. Fakat bu kimsenin umrunda değil. Ekrem Önal, ssk eski genel müdürü. Refahyol döneminde aday olması için onlarca defa şahsen ben konuştum. Devreye birileri girdi. Temel Bey aradı. Lütfü Bey aradı. akp'li şer devreye girip adamın kafasını karıştırdılar. Başkanlığın elden gideceğini anladıkları için her türlü oyunu oynuyorlar. Fakat bizimkiler maalesef oyunda oynaşta. merkez ilçeye akp'ye aday adayı olup da aday olamayan birini aday gösteriyorlar. Adam sabah onda akp'li. Aday olamayınca saat üçte Saadetli ve merkez ilçe adayı. Yok böyle bir garabet. İnsanlar tepkili. Lütfü Bey teşkilat başkanı olarak sessiz. Gayretsiz. Bu havayı yakalamış olmak bile Yaradan’ın bir lütfu. Fakat bunu lehte bir duruma getirmek gayret ister, çaba ister. Ülkede Saadet adına ses getirebilecek birkaç yerden biri Erzurum. Üsküdar ne kadar önemliyse, Erzurum da o kadar önemli. Fakat aday daha açıklanamadığı için halk tepkili. Ekrem Abi'ye kabul ettiremezlerse, ben inanıyorum ki yine akp de aday olamayan biri Saadet'te direkt aday olacak. Görüp bekleyeceğiz. Mevla görelim neyler. Af dileyerek ellerinizden öpüyor ve dualarınızı bekliyorum.”
Son derece samimi bir Milli Görüş taraftarı olan mail sahibine, bilgilendirmesinden dolayı teşekkür ediyor ve Sayın Esengün'ün teşkilat başkanlığının görevinin yerine getirilmesine havale ediyorum.
•
YALOVA, MİLLİ GÖRÜŞ’E HASRET
Muhterem adalet eski Bakanı İsmail Müftüoğlu büyüğüm, mâiyetinde sevgili Mehmed Başar (Vezir) olduğu hâlde Oktay kaptanın yönetimindeki araba ile fakiri evden aldılar. Yolculuk Yalova.. SP'nin bu ilin yıldızlarını açıklama günü ve günün hatibi sayın bakanım. Akşam ve yatsı namazlarını ayrı câmilerde kıldık. Bilhassa yatsı namazı ancak 100 kişilik bir cemaat idi. Çok hareketli ve çağımıza ulaşmaya çalışan bir şehir. Toplantı belediye salonundaydı. Takriben 600 kişiye hamdolsun çoğu hanımlar katılmıştı bu geceye. Yalova İl Başkanı Mustafa Balta Bey, kronolojik bir akış içinde yaşanılan manzarayı gözler önüne serdi. Peşinden bir de baktım bendenizi de bir selamlama konuşması için mikrofona dâvet ettiler. 5-10 dakika içinde Milli Görüşçünün diplomaside nasıl olması gerektiğini gereğinde yapıcı, gereğinde zorlayıcı, gereğinde de her çeşit riski üzerine alabilmesinin bir örneği olan Muhterem Bakanımın yaşadığı Cenevre konferansını özetledim ve 28 yıl üzerinde durulmamış; ancak gerçek bir Milli Görüşçüye yakışan davranışı göstermiş Sayın Bakanımın örnek yaklaşımını anlatmanın bahtiyarlığı içinde ve alkışlar arasında kürsiden indim. Muhterem Müftüoğlu; hepimizin fâni, her şeyin fâni olduğunu, inansak da, inanmasak da bir gün öleceğimizi ve Allah'a (c.c.) hesap vereceğimizi hatırlattı. Yalova İl Belediye Başkan Adayımız Muhterem Halil İbrahim Büyükgümüş beyefendi çok veciz bir konuşma ve nefis bir İstanbul Türkçe'siyle kulaklardan kolay silinmeyecek nefasette bir konuşma yaptı. Diğer ilçe belediye başkanlarımız Altınova İbrahim Polat, Armutlu Sâlim Yazar, Çınarcık Hüseyin Günay, Çiftlikköy Salih Güntekin, Termal Sabri Şâhin, Taşköprü Hasan Boyun, Kaytazdere ise Hüseyin Şâhin'e emanet edilmiş. Umarız ki; seçmen bu altın yıldızların sandıktan çıkmasını sağlayacak teveccühü gösterir. Kaytazdere adı bana, 4. Murad'ın zaferleri birlikte kucakladığı Kaytaz'ı hatırlattı. Bu arada da, SP İstanbul İl Başkanı Muhterem Sadreddin Karaduman Bey'in, Büyükçekmece'ye Mustafa Yazıcı'yı, Kâğıthane'ye ise kıymetli öğretmen, partinin vefakârlarının başında gelenlerinden bir beyefendiyi, Celâl Çoban kardeşimi, Küçükçekmece'ye Şinasi Başaran'ı, Sarıyer'e ise İsmail Demir Beyefendileri görevlendirdiklerini bir okuyucum cep telefonuma bildirmişti. Hayırlı uğurlu olsun İnşaallah.
•
YOLSUZLUKLAR BİR BİR ÖNE ÇIKIYOR
Bağımsız Avrasya Gazetesi; bu gazete Pendik'te neşrolunuyormuş. 12 Ocak 2009 târihli nüshasında manşet, 20 trilyonluk rant olmuş. Haber şöyle devam ediyor:
“Tuzla'nın Akfırat beldesinde Formula 1 pistinin hizmete girmesinin ardından, jandarmaya ulaşan yolsuzluk ve arazi anlaşmazlığı ile ilgili şikâyet sayısı arttı.
Olayların ardındaki kişileri tespit etmeye yönelik kapsamlı bir çalışma başlatan ekipler, kolları İstanbul'daki 5 ilçenin yanı sıra Ankara, Kocaeli ve Sakarya illerine uzanan şebekeyi ortaya çıkarttı.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nın 400 kişilik özel ekip kurarak yaptığı operasyonlarda aralarında Akfırat eski belde belediye başkanı Hilmi Yıldız'ın da bulunduğu 41 kişi gözaltına alındı.” diye yer almakta.(...)
Akfırat belde belediyesinde hâlâ görevli olan bir maden mühendisi, bir harita mühendisi, mutemet, veteriner ve bir memur ile bir de avukatın soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ortaya çıktı. (...) Haber; kişileri teknik takibe alındıkları, bunların delillendirilmesiyle, gözaltına alınacakları öğrenildi.
Öte yandan Ajans5.com'da “20 Ocak 2009 tarihli Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'ün talimatıyla harekâta geçen İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Organize Suçlar Büro Amirliği ekipleri ‘Arı kovanı’ adıyla bir operasyon başlattı. Aralarında Buca Belediyesi'nin AKP'li Başkanı Cemil Şeboy'un da yer aldığı 30 kişi gözaltına alındı.” haberi yer alırken, ülke çapında devre sonu hasebiyle bu tarz haberlerin ve olayların çoğalacağı tahmin edilmektedir.
CHP'nin İstanbul için gösterdiği adayın yolsuzluklar üzerine gitmesi, seçmen bazında, belediyeler şunun-bunun eline geçmesin, bölünmeyelim sözlerine ihtiyacı artıracaktır. Sizin hırsız kötü, bizim hırsız iyidir diye bir söz kabul edilemez.
Milli Görüşçüye Hakk'dan yana olmak düşer. Yoksa geçmişi otobüste yolcunun tutunacağı tutamağı yüz misli fiyattan gösteren CHP'li belediye dönemi unutulmamıştır. Amma bu günküleri de, bunlar bizimkiler diye arkalamak doğru değildir.
Fiemanillah.